Cin toniğin dünden bugüne büyülü tarihi
.
İngiltere kraliçesi Elizabeth her gün öğle yemeğinden hemen önce, saat 12''de cin ve Dubonnet karışımı aperitifini alır. Dubonnet tatlı bir fortifiye şaraptır. Ana kraliçe aynı karışımı yüzde 30 Dubonnet ve yüzde 70 cin olarak içerdi. Elizabeth''in aynı oranlara sadık kalıp kalmadığını bilemeyeceğim, ama İngiltere''nin bir zamanlar üzerinde güneş batmayan imparatorluğunun kraliçesi akşam yemeğinden önce cinini bu sefer Dubonnet olmadan sadece cin ekleyerek içiyormuş. Aynı büyük büyükannesi Kraliçe Victoria döneminde tebalarının yapmaya başladıkları gibi.
Cin aslında Hollanda kökenli bir içkidir. Adını "ardıç" anlamına gelen Jenever''den alır. Hollanda''da hâlâ çok popülerdir, ama neredeyse bütün dünyada bir İngiliz içkisi olarak bilinir. Bunun sorumlusu da gene bir Hollandalı, yüzyıllar önce İngiltere''yi işgal edip kendisini İngiltere kralı ilan eden William of Orange''dir. William of Orange ilk başta yeni tebalarına kendi ülkesinin içkisi cini zorla içirmiş, ama daha sonra içkiye olan düşkünlükleri bütün dünyaca bilinen İngilizler bu yeni içkiye alışmışlar ve zorlamaya gerek olmadan içmeye başlamışlar. Hatta cin salgını öyle bir boyuta ulaşmış ki zamanın kayıtlarına göre Londra''da neredeyse her dört evden birisinde cin damıtılır olmuş. Sonra devlet sürekli sarhoş vaziyette gezen halkından rahatsız olmuş olmalı ki duruma el koymuş, halkı dahiyane bir fikirle cin yerine bira içmeye teşvik etmeye başlamış.
Ama bu haftaki konumuz İngiltere tarihi değil, dünyanın görmüş olduğu en harika kokteyllerden birisi olan cin tonik. Gerçi konu spor veya içki gibi hayatta keyif aldığımız şeyler olunca İngilizler bir yerden konuya giriveriyorlar. Fakir halk tarafından sek olarak ürkütücü miktarlarda içilen cinin efendi bir içki halini alması 19’uncu yüzyılda Hindistan''da olmuştur. Hindistan''da konuya nereden girdi diye sorarsanız, hemen anlatayım. 19’uncu yüzyılda şimdiki İngiltere kraliçesi Elizabeth''in büyük büyükannesi Victoria aynı zamanda "Empress of India", yani Hindistan İmparatoriçesi idi. Hindistan İngiltere''nin bir sömürgesiydi ve İngilizler orayı bir yandan yönetirken bir yandan da mihracelerle saraylarda, sarayların bahçelerinde kriket oynayıp yiyip içip güzel bir hayat sürüyorlardı.
Sıtmaya iyi geldiğinden Hindistan’da tüketiliyordu
Bu arada sıtma gibi alışık olmadıkları hastalıklara karşı da Hintlilerin kendilerini korumaları gerekiyordu. Farkındayım bu haftaki yazı biraz Murat Bardakçı yazısına benzedi ama merak etmeyin konuya geliyorum. Hindistan''daki İngilizler sıtmaya karşı içinde kinin olan tonik içiyorlardı. Cin içmeye de tabii ki devam ediyorlardı. Sonra birgün aralarından birisinin aklına sıtmaya karşı içmek mecburiyetinde oldukları ama acımtrak bir tadı olan tonik ile cini karıştırmak gelmiş olmalı. Damıtımında içine konulan ardıç, limon ve portakal kabukları, otlar ve baharatlar sayesinde harika aromalara sahip olan cin ile tonik adeta birbirleri için yaratılmışlardı. Böylece cin tonik Hindistan''dan İngiltere''ye, oradan da imparatorluğun kalan topraklarına ve bütün dünyaya yayıldı.
Ülkemizde uzun yıllar cin tonik denilince akla ilk gelen marka Gordon''s idi. Belirli bir yaşa gelmiş olan cin tonik sevenler barmenlere sipariş verirken hala "Gordon tonik" demeyi ihmal etmezler. Öte yandan Beefeater de kişiş ve İngilizlerin efsanevi portakal reçellerinde kullanmayı pek sevdikleri acımtrak Sevilla portakallarının izlerini taşıyan kokusuyla yazarınızın dikkatini çeken bir cindir.
Bombay Sapphire mavi şişesinin içindeki cinin 1761 yılının bir tarifine göre yapıldığı iddia ediliyor. O da çok aromatik ve lezzetli bir cin. Bir de Tanquray var ki, ülkemize nedense belirli aralıklarla ithal ediliyor. Tanqueray 40 derecelik diğer cinlerin aksine 47 derecenin üstünde alkol içerir ve dolayısıyla içine sanki biraz daha tonik konulmasını ister. Ama efsanevi bir cindir. Hangisi en iyi derseniz, cin kadar aromatik bir içkide hangisini severseniz o derim.
Kadehinde olmazsa olmazlar buz ve bir dilim limon
Cin tonik kadehinin olmazsa olmazı bol buz ve bir, hatta tercihan iki dilim limondur. Bodrum mandalinası bulabilirseniz harika olur. Son zamanlarda ortaya çıkan yeni cinler kadehin içine konulanları da etkilemeye başladılar. Örneğin İskoçya''da damıtılan ve şık şişesi kadar lezzetiyle de dikkat çeken Hendrick''s damıtımında cinine koku vermesi için ardıç, limon ve turunçgil kabukları dışında geleneklere pek sadık kalmayarak salatalık, hatta gül yaprakları kullanıyor. Hal böyle olunca Hendrick''s tonik kadehlerinin içine soyulmuş salatalık dilimleri koymak moda oluyor. Cin üreticileri çok pahalıya satılan votkalardan etkilenmiş olmalılar ki daha farklı aromalı, daha pahalı cinler üretmeye başladılar. Tanqueray 10 bunların ilklerindendi, onu Beefeater 24 ve Bombay''in yeni cini izlediler. Ancak bunlar daha sadece Duty Free Shop''larda bulunabiliyorlar. Cin ellili altmışlı yıllardaki altın çağına tekrar dönecek ve dünyanın en sevilen içkilerinin arasındaki yerini tekrar alacak gibi görünüyor. 500 yıl kada önce Hollanda''nın Leiden Üniversitesi''nde Franciscus Sylvius adında bir profesör tarafından "idrar sökücü" olarak yaratılan bir içki için krallar, kraliçeler ve milyonlarca dolarlık satışlarla oldukça etkili bir kariyer olmuş.
Çizgili desen ve puantiye şıklığı
Miss Claire Lingerie’nin Kış koleksiyonu için hazırladığı tasarımlar ev şıklığına önem veren tüm kadınların yeni tercihi. Özel kumaş ve tasarımıyla iç giyimde farklı bir tarz sunan Miss Claire Lingerie’nin koleksiyonunda yer alan gecelikleri ve pijamaları evde çekici bir şıklık ve rahatlık sağlıyor. Özel pamuklu kumaşlarla ve satenden oluşan koleksiyon kullanım rahatlığının yanında zarafetinize farklı bir soluk getirerek sıcaklık sağlıyor. Çizgili desenler ve puantiyeden oluşan yeni koleksiyonda dilerseniz saten ve pamuklu kumaşlarla bir arada farklı kombinler yaratabilirsiniz.