Bugün gösterime giren üç film, toplam 15 dalda Oscar ödülüne aday

Soğuk Dağ (Colg Mountain)
Kağıt üzerinde herşeyin doğru olduğu, yönetmeni, senaristi ve oyuncuları ile baştan aşağı birinci sınıf filmlerden biri; Soğuk Dağ. Charles Frazier'in New York Times gazetesinin en çok satan kitaplar listesinde 45 haftadan fazla kalan aynı adlı romanından uyarlanmış filmin başrollerindeki Nicole Kidman, Jude Law ve Renee Zellweger'e; yan rollerde Philip Seymour Hoffman, Natali Portman, Giovanni Ribisi ve Donald Sutherland gibi isimler eşlik ediyor. Kamera arkasındaki Oscar ödüllü Anthony Minghella, aynı zamanda senaryonun yazarı. 7 dalda Oscar'a aday gösterilmesinden çok, En îyi Film ve En îyi Kadın Oyuncu dallarında ödüle aday olamayışı ile konuşulan Soğuk Dağ, Amerikan iç savaşı sırasında geçen sert tonda bir hikaye anlatıyor. Görkemli bir aşk hikayesi anlatma iddiasındaki Soğuk Dağ, aslında bu iddiasını tam olarak yerine getiremiyor. Diğer yandan bir parça dağınık ve biraz fazla uzun olan film, her şeye rağmen izleyiciyi yerden yere vuracak güce sahip, göz ardı etmemenizi tavsiye ediyoruz.

Zafer Yolu (Seabiscuit)
En iyi Film dahil 7 dalda Oscar adayı Zafer Yolu, büyük bunalım döneminde tüm Amerika'da ünlü olmuş Seabiscuit adlı yarış atının öyküsünü anlatıyor. Tobey Maguire, Jeff Bridges, Chris Cooper ve William H. Macy'nin başrolünü oynadığı filmde, William H. Macy'nin performansı parmak ısırtacak cinsten (ne yazık Oscar'a aday olamadı). Laura Hillenbrand'ın romanına dayanan film, aslen gerçek bir öyküden yola çıkılarak sinemaya aktarılmış. "Pleasantville-Yaşamın Renkleri" ve "Dave" ile Oscar adaylığı almış yönetmen Gary Ross, filmde Seabiscuit ile büyük bunalım dönemindeki Amerikan halkı arasında paralellik kuruyor ve bu paralellik filmin en büyük dinamiğini oluşturuyor. Filmde Chris Cooper ve VVilliam H. Macy dışındaki oyuncuların performansları pek de beklenen seviyede değil. Bununla beraber bu uzun ve hüzünlü öykü, hemen her yaştan izleyiciyi sanp sarmalayacak özelliklere sahip. En İyi Film dalında pek iddiası.

Cani (Monster)
Altı erkeği öldürmekten suçlu bulunduktan sonra, geçen yıl Florida'da idam edilen hayat kadını Ailen Wuornos'un gerçek yaşam öyküsünü anlatan Cani, 15 kilo alıp tüm güzelliğinden vazgeçerek kamera karşısına geçen Charlize Theron'a, Altın Küre ve SAG ödüllerim kazandırdı. Film, güzel kadınlara ödül vermekten pek hoşlanan akademinin kriterleri göz önüne alındığında En îyi Kadın Oyuncu dalında Oscar gecesinde de oldukça iddialı. Patty Jenkins'in yazıp yönettiği Cani'de, Christina Ricci ve Bruce Dern, Theron'a eşlik ediyor. Gerçek bir olaydan yola çıkılarak çekilen film, ilk kadın seri katil olarak kabul edilen Ailen Wuornos'un eşcinselliğim tedavi etmek için, anne babası tarafından teyzesiyle yaşamaya gönderilen genç bir kadın olan Selby Wall ile ilişkisi çevresinde gelişiyor. Fedakâr ve bir o kadar da etkileyici bir oyunculuk görmek isteyenlere Cani'yi tavsiye ediyoruz. Ancak Charlize Theron hayranlarının filme gitmeden 2 kere düşünmesi yerinde olacak. Çünkü Güney Afrika kökenli ABD'li sarışın yıldız, bu filmde bilinen duru güzelliğinden çok uzakta...