Bu “Taşlar” tüm aileye...
Hem çocukların hem de yetişkinlerin aynı oyundan keyif alacağını düşünmek zor mu geldi? Craft tiyatronun “Her yaşa uygun tiyatro” adlı projesi tam da bunu hedefliyor. Taşlar oyununa çocuklar anne babalarıyla gidebilecek. Tiyatronun kurucularından Çağ Çalışkur ve oyunun süpervizörü İpek Bilgin’le hem oyunu hem de anne kız olmayı konuştuk.
Her yaşa uygun tiyatro projesinden biraz bahseder misiniz?
Çağ Çalışkur: Aslında bizim her yaşa uygun tiyatro yapalım gibi bir derdimiz yoktu. Taşlar oyunuyla karşılaşınca kendiliğinden oldu. Oyunun konusunun ne kadar önemli olduğunu anlıyorduk tabii ama Tom’un (oyununun yönetmeni) nasıl bir oyun çıkaracağını bilmiyorduk. Ve evet her yaşa uygun bir tiyatro oyunu çıktı.
İpek Bilgin: Evet artık elimizde 11artı denen bir oyun var yani on bir yaş ve üstü herkes seyredebilir. Genç insanlarla iletişime geçme denemesi yani. Daha ileri yaşları da kapsayabilmesinin nedeni sanırım gerçekleştirilme biçimi. Bazıları konuyu takip ederken bazıları da oynanma biçimine takılıyor. Bir de yaratıcılık konusu var ki bu oyun insanı teşvik ediyor, bir oyun yaratmak için iki varil bir merdiven yetebilir diyor.
Craft ne süredir var ve nasıl bir araya geldi?
Çağ Ç: Craft 3 buçuk yaşında. Biz Bahar’la (ortağım) uzun süredir arkadaşız ve arkadaş ortamımızda yaptığımız oyunculuk derslerinden ikinci şubemizi açmamıza evrilen bir süreci yaşıyoruz. Craft Kadıköy’ü daha iki ay önce açtık. 20 yıldır 80’in üzerinde ülkede oynanan oyunu sahneliyorsunuz.
The stones- Taşlar biraz bahsetseniz? Oyunu izlerken neler hissedeceğiz?
İpek B: Avustralyalı Tom Lycos ve Stepho Nantsou tarafından yazılmış. Asitej adlı dünya gençlik tiyatroları organizasyonu vardır. Onun yönetim kurulunda olan Prof. Tülin Sağlam’a sorduk, ‘Bugüne kadar gördüğün en güzel gençlik oyunu ne?’ diye.
Tülin bu oyunla buluşmamızı sağladı. Tom kendi oyununu sahneye koymak istedi ve Türkiye’ye geldi. Üç haftalık yoğun bir çalışma gerçekleştirdi. İki ekip çalıştı oyunu. Umarım diğer ekiple de bir Türkiye turu gerçekleştirebiliriz. Oyunu izlerken ne hissedeceğinizi bilemem ama hareketlerimizden hangi yaştan itibaren sorumluyuz sorusu gerçekten her insana ilginç gelen bir soru.
Çağ Ç: Oyun Avustralya’da yaşayan 13 ve 15 yaşında iki çocuğun başından geçen gerçek bir olayı anlatıyor. Çocukların gözünden yaşananların büyüklüğünü ve adalet, vicdan, hukuk gibi kavramların önemini anlatıyor. Taşlar oyunu karşımıza çıktığından beri oyunun kaç yaşında birine hitap ettiğini düşünüyorum. Şimdi seyirciyle de buluştuktan sonra rahatlıkla söyleyebilirim ki 10-11 yaşından itibaren herkes izleyebilir. Hatta daha ufak seyircilerimiz de oldu ve bence mutlu ayrıldılar.
İpek Bilgin’in kızı olarak annenden aldığın öğütler neler oldu tiyatro ile ilgili?
Çağ Ç: İpek öğüt veren biri değil pek aslında. Ama Türkiye’de tiyatro okuyup da ne yapacaksın, başka bölüm oku dediklerini hatırlıyorum. Ama yani İpek öğüt vermekten çok yanımda durdu, benimle birlikte endişelendi, kafa patlattı, sorumluluk aldı. Bir derdi kendininmiş gibi önemsememenin ne kadar önemli olduğunu öğrendim ondan.
İpek B: Kızımla çalışmak çok keyifli, gurur verici ve onun sözünü dinlemek öğretici.
Çocuk yogası ve hayvan kuklası atölyeleri
Yeni nesil oyuncuları siz nasıl buluyorsunuz?
Çağ: Bence bir yanı bu mesleği yapabilmek için emek sarf edilmesi gerektiğini anlayan bir sürü akıllı oyuncu var. Bir de böyle olmayanlar var tabii...
İpek B: Yeni nesiller her zaman şaşırtıcı olmuştur. Ama aralarındaki dağılım her zamanki gibi çok parlaklar, daha az parlaklar... Benim şu an gördüğüm çok gayret ediyorlar, didiniyorlar.
Çağ Çalışkur ve Craft’ın sonraki projesi nedir?
Çağ: Şimdi bir oyunun provalarını yapıyoruz. Adı “Personel”. Ama daha henüz çalışıyoruz, sonrası için de çalışmayı planladığımız başka oyunlar var ama daha belli değil.
İpek B: Düşündüğüm birkaç proje var ama henüz kesinleştirmedim.
Çocuklar için hazırladığınız neler var?
Çağ Ç: Atölyelerimiz var. Bu ay başlıyor. Drama, hayvan maskeleri ve hikayelerden yola çıkarak hayvan kuklaları yapma, çocuk yogası, anne-çocuk yogası gibi atölyelerimiz başlıyor. Bir de birlikte hikayeler okumayı planlıyoruz.
Oyunculuk doğuştan mı gelir? Yoksa sonradan kazanılan bir yetenek midir?
İpek B: Hepimizin de gördüğü bildiği gibi çok az kişi doğuştan bu kumaşı taşır. Onların anlatma oynama becerileri daha çocukluktan fark edilebilir. Örnek, Demet Akbağ, Ata Demirer, Cem Yılmaz, Metin Akpınar, Yasemin Yalçın, Şahan Gökbakar gibileri. Diğerleri diğer özellikleriyle ve çalışarak, hiç bırakmayarak kendilerini oyunculuklarını var ederler. Yani oyuncuların çoğu çalışarak kendini var etmiştir. Diğerleri yetmiş milyonda yüzü geçmez.