Gazete Vatan Logo

Bu saatten sonra sahnede mayo giymem

Bu saatten sonra sahnede mayo giymem

Yeni albümü “Giderli 16” ile listelere hızlı bir giriş yapan Demet Akalın bir zamanlar kendisinden dişi Tarkan yaratmaya çalıştıklarını ve “Her yere gitme” dediklerini söylüyor. Akalın: “Olmadı. Çünkü ben sosyalim. Tarkan kadar yalnız kalıp kenara köşeye çekilemem. Özel hayatından çok ödün veriyor” diyor.



Röportaj için bir kafede buluştuğumuzda çok yorgundu. Önceki gece bir talk show’a katılmış; geç yatmıştı. Ama konuşmaya başladığımızda birden canlandı. O kadar neşeli, hoş sohbet bir kadın ki susmasın istiyorsunuz... Beni en çok çarpan özelliği ise samimiyeti oldu. Hiç lafını esirgemeyenlerden... “Keşke her ünlü bu kadar doğal olsa” dedirtiyor insana. Ben Demet Akalın’ı çok sevdim. Sayesinde “kasmadan” röportaj yapmayı ne kadar özlediğimi fark ettim...

Ne kadarlık bir çalışma sürecinin ardından kavuştunuz bu albüme?
2010 Nisan’dan beri çalışıyoruz üzerinde. Hatta o kadar şarkı topladık ki, iki ayrı CD mi yapsak diye düşündük ama sonra beğenmediğim aranjeler oldu; onları eledik. Ve sonuçta 16 şarkıyı (17 de diyebiliriz çünkü bir şarkının iki versiyonu var) bitirdik. Daha Salı günü çıktı ama twitter’dan gördüm ki tahmin ettiğim şarkıların hepsi ön plana çıktı.

Tüm şarkılar intikam şarkısı mı?
Yok, mutlu aşk şarkıları da var; Sinan Akçıl’ın Ne Büyük Aşk ve Murat Güneş’in Bir Oğlumuz Var şarkıları gibi... Ama tabii ağırlıklı olarak intikam şarkıları var...
Bu sefer bir slow şarkıyla çıkmayı tercih ettim. Biraz böyle devam edip sonra hızlılara geçeceğim; ters köşe yapmak istedim.

Neden?
O eğlenceli şarkıları söyledim bir süre. Sonra kendimi tatmin etmek için yani slow şarkıyla patlayabileceğimi göstermek için “Al işte bak adam gibi okudum. Bunu da senin gözüne sokarım” demek istedim. Bir de benim albümler hep yaza denk geliyordu. Hem mevsim hem ruh itibariyle de yanılmadığımı gördüm.

Albümün adını Giderli 16 koyarken tereddüt ettiniz mi?

Hayranlarımın bana taktığı bir lakap “Giderli Kraliçe”. Albüme de son dakika Giderli Şarkılar adlı bir şarkı girdi. Hem albüm hayatımda da 16’ncı senem hem de albümde 16 şarkı var.
Sanki her şeye boşvermiş, umursamazmış bir haliniz var. Göründüğünüz gibi misiniz peki?
Artık bir şeyleri takmamaya çalışıyorum. Eşim Okan Kurt’un da çok faydası oldu bu konuda. Çünkü her işin başı huzur. İşte de aşkta da böyle.

“Kafaya takmamak gerek; takarsan benim gibi oranda buranda kist çıkar”

Ne oldu da kafanıza hiçbir şey takmamaya başladınız?
Yaşla ve deneyimle alakalı. Takarak bir sonuca varamadığını görüyorsun. Benim gibi oranda buranda kistler çıkıyor. Sonra gidip tedavi görüyorsun; bebeği etkiliyor bu hamile kadınlarda.

Bu boşverme hali herkesin başına diyeyim o halde... Geçen hafta Cengiz Abazoğlu “30 yaşından sonra bikini giyilmemeli” demiş...
İstersen bu soruyu bana sorma; 39 yaşında mayo kataloğu çekmiş bir kadınım. Önümüzde de 70’e merdiven dayamış Ajda’mız var. Kendine baktığın sürece yaşın önemi yok.

Kaç yaşına kadar giyersiniz; Nebahat Çehre gibi 60 olur mu mesela?

Yok canım ne yaptın! Çoluk çocuğa karışınca giysem bile zaten ortalığa çıkmam.

Bildim bileli inceciksiniz. Diyette misiniz sürekli?
Zaman zaman kendimi öyle diyetlere sokuyorum ama bazen bir hafta boyunca kebap yiyorum ve sıkılmıyorum. Deli kilolar almıyorum neyse ki. Tekrar toparlamasını bilirim ama kebaba hayır diyemem...

Çok güzel yemek yaptığınızı duydum. En iddialı yemeğiniz hangisi?

Bir soslu et yemeğim vardır. Acilen biri gelecekse hemen onu yaparım, yanına da mısırlı pilav; geçmiş olsun (gülüyor)... Çok seviyorum yemek yapmayı. Gelinsin, yenilsin, içilsin bayılırım. Uydurma et yemeklerim, tavuk yemeklerim, pilavlarım vardır. Kafama göre yani... Markete gittiğimde o aptal sosların hepsini evime götürürüm. Kitap da karıştırırım.

Yemek yaparak stres mi atıyorsunuz?
Ooo deli misin tabii ki...
Yemek kitabı çıkarmayı düşünmüyor musunuz
Olabilir, aklıma gelmemişti.

“Okan ‘a ‘Evlenmiyorsan bitsin’ dedim... Arada giderin faydası var”

Evde yemekleri hep siz mi yapıyorsunuz?
Benim yardımcım yok. Temizlik için gelen insanlar var (kuzenler veya annem) o kadar. Biliyorsun geçen sene hizmetçim tarafından soyulduğum için ondan beri eve kadın almıyorum.

Giderli 16 albümünüzden yola çıkarak sorayım; kadın karşı taraf “Bitti” dediğinde “Bye bye” mı demeli?
Güçlü olmak iyi bir şey; ben böyle yaparak kaybettiğimi düşünmüyorum. Özveri, üstüne düşmek iyi ama arada bir höt demek lazım; ben yapıyorum eşime (gülüyor)...

Sizin başınıza böyle bir şey gelse...
Geldi ki bu şarkılar oldu (gülüyor)...

Yok, Okan Bey’i kastettim. Bitti derse
kolayca “Eyvallah” der misiniz?

Yok o kadar kolay bırakmam herhalde; biraz tırmalarım. Çünkü biz gerçekten kıymetli bir şey yaşıyoruz.

Burnum düşşe almam demişsiniz...
Öyle bir tavrım var evet. Okan’la da öyle oldu. Evlenmiyordu; “Ayrılalım o zaman” dedim. Hiç kavgasız gürültüsüz ayrıldık. Bir gece kızlarla sokağa çıktım (bak kızlara formülü söylüyorum); sabaha karşı mesaj geldi. “Bir şey konuşacağım gelebilir miyim?” diye. Ben de “Gereği yok artık” dedim. Hemen söyleyip çıkacağım deyip geldi. Sonra da pat diye evlenme teklifi etti. Yani arada giderin faydası var (gülüyor).

40 yaşındaki Demet Akalın’ın genç görünme sırları
* Evine gün aşırı selülit masajı yapan bir masör geliyor.
* Normalde spor yapıyor ama bu ara spor yapamayacak kadar yoğun. Çünkü Acarkent’teki evine tekrar taşınması ve albüm telaşı aynı zamanlara denk geldi.
* Ayda bir kere mutlaka hamama gidiyor.
* Geçen yıldan beri botoks yaptırıyor.
* Estetik olarak, göğüs protezi var o kadar. Tatar olduklarını, ailedeki diğer kadınların da yaşlarını göstermediklerini söylüyor. Ama Akalın’a göre her şeyin başı stres; ne kadar çok kafaya takarsan o kadar çabuk yaşlanıyorsun.

Dört gözüm yemez ama 3 çocuk isterim

Evlenince daha bir ev kuşu olmuş. Önceden sık sık gece gezmelerinde gördüğümüz sanatçı artık eşiyle evde kalıp, DVD izlemeyi tercih ediyor. Arada sırada eşi Okan Bey’le dışarı çıksa da erkenden uykusu geliyormuş. Bu durumdan ise oldukça memnun: “Sabah 08.00, akşam 20.00 gidip gelen bir eşim olsun diye çok dua ettim... Allah da acıdı halime; duam kabul oldu” diyor... Çocuk konusunda ise çok istekli. Daha önce çocuğunu düşüren Demet Akalın, sağlık problemleriyle ilgili tedavisinin bitmek üzere olduğunu ve çalışmalara devam ettiklerini anlatıyor gülerek. Kalabalık bir aile isteyen Akalın, “Dört gözüm yemez ama üç çocuk isterim. Böyle söylenmez aslında ama erkek istiyorum” diyor.

En çok parayı neye harcıyor?

Ayakkabıya; özellikle de sahne ayakkabısına dayanamıyor. Ayakkabılarının sayısını bilmiyor. Her gördüğüne “Mutlaka benim ayağımda olmalı” diyor ve alıyor. Günlük ayakkabılarda ise artık kendini frenliyor. Marka takıntısı yok ama genelde İtalya’dan almayı tercih ediyor.

“Kadın erkeğin bir adım gerisinde durmalı”

Geçen günlerde aşkınızını birinci yıl dönümünü kutladınız...

Onlar bizde hiç bitmiyor. Birinci hafta, beşinci hafta, onuncu hafta... Taze tutmak için öyle bir şey yapıyoruz şu aralar; içimizden geliyor. Okan çiçekçiyi tembihlemiş; her ay bana düzenli çiçek yolluyor.

Okan Bey’e aldığınız Mini araba çok konuşuldu...
Arabayı modifiye etmeye yani değiştirmeye çok meraklı.

Fransa’daki tatillerimizde hep Mini kiralıyorduk ve almak istiyorduk. Öldü, bayıldı; oyuncak gibi oynuyor.

Posrche’u yok muydu?
Var ama adam Mini’yle mutlu oluyor, yapacak bir şey yok.

Sizi en mutlu eden hediye nedir?
Sürprizleri seviyorum.

Eşinizin maço olduğu doğru mu?

Maço ama şikayetçi değilim.

Erkek maço mu olmalı?
Tabii ki biraz olmalı. Kadının bir adım geride durması gerektiğini düşünüyorum.
Zaten ben de sanatçı kişiliğimle evdeki Demet Akalın’ı karıştırmıyorum. İkisini ayırt edersen mutlu olursun .

Bazen bağırdığım, eşimi kırdığım zamanlar da oluyor. Sonra hemen kendimi toparlıyorum ve arayıp “Aşkım seni ne kadar çok sevdiğimi söylemiş miydim” diyorum ve pat diye kapatıyorum.

“Bu saatten sonra sahnede mayo giymem”Sahnede iddialı kıyafetlerle çıkmaya devam mı?
Mayoyla da jartiyerle de çıktım; hepsini giydim. Artık bir daha tekrarlamanın manası yok. Evet mini etek bana çok yakışıyor ama mayo herhalde bu saatten sonra giymem.

Röportajdan önceki sohbetimizde “Benden dişi Tarkan olmaz” dediniz. Neden?
Çünkü ben sosyalim, çok göz önünde yaşıyorum. Tarkan’ın kendi kariyerini yönlendirme biçimi o, ama ben kendimi o kadar yalnız bırakıp, kenara köşeye çekmem. Tarkan, özel hayatından çok ödün veriyor. Hiç bir şeyini bilmiyoruz; bense her şeyimi anlatıyorum. Bir ara benden Tarkan yaratmaya çalıştılar. “Aman oraya gitme, bunu yapma” dediler. Twitter’ımı elimdem aldılar ama “geldiler bana, yapamadım...”

Haberin Devamı