Bu ihtiyar heyeti çok Moda
Enis Fosforoğlu, Buket Uzuner, Anais Martin Moda’nın İhtiyar Heyeti’nin yeni üyeleri. Muhtar Zeynep Ayman ve ekibiyle buluşup mahallelerine nasıl sahip çıkacaklarını konuştuk.
30Mart Yerel Seçimleri’nde daha önce yerel yönetimle ilgisi olmayan, muhtara bile yalnızca ikametgah almak için uğramış bir çok kişiyi harekete geçirdi. Özellikle Gezi süreciyle başlayan “şehrine sahip çık” mottosu ile yaşadığı şehrin yönetiminde söz sahibi olmak isteyenler, yerel siyaseti hem hareketlendirdi hem de renk kattı.
İstanbul Moda’daki Caferağa Mahallesi’nin İhtiyar Heyeti işte böylesi reflekslerle yerel siyasete giren isimleri barındırıyor. Aralarında mimar, klinik psikolog, avukat, siyaset bilimci ve eczacının dışında, tiyatrocu Enis Fosforoğlu, yazar Buket Uzuner ve operacı-yazar Anais Martin’in de bulunduğu Moda’nın İhtiyar Heyeti belki de Türkiye’deki 53 bin muhtarlığın en renklisi.
Kendilerine “İhtiyar Heyeti” demek yerine “Moda Mahalle Meclisi”ni benimsemişler. Muhtar Zeynep Ayman ikinci döneminde de görevi sürdürecek. Ayman, “Gezi süreci algılarımızı değiştirdi. Ekibimizde herkes Moda’ya gönülden bağlı isimler. Birbirinden farklı kişilik ve meslekleri bir araya getirmeye çalıştık. Bu birliktelik Moda’yı daha güzel yapacaktır” diyor.
Enis Fosforoğlu –Tiyatrocu: Barış Manço da bizimle birlikte olurdu
“20 yıl önce bir turne bağlıyordum, bir ihtiyar heyeti toplandı ‘bu tiyatroyu alalım mı almayalım mı kasabamıza’ diye. Ben toplantının sonucunu bekliyorum, biri kalktı dedi ki ‘deve güreşi yapalım daha çok para kazanırız.’ Arabama bindim yola devam ettim. Bende hep ihtiyar heyeti olgusu antipatik kalmıştır. Şimdi kendim ihtiyar heyeti üyesi oldum. Böylesi bir ihtiyar heyeti çok daha ilerici olacaktır. Çeşitli sivil kurumlarda bulundum, ama o kurumlar hep köşeleri olan, sivri kurumlardı. Biz katılımcı, Moda’dan hareket ederek ülke için, şehir için bir şeyler yapabilecek bir heyet olacağız. İlk olarak renkli giyinmeye başladık. Moda ruhunu yeniden uyandırmamız lazım. Burası sanatın beşiği ama o beşiği sallayıp insanları uyutuyorlar. Yeniden uyandırmak lazım Modalıları. İnsandan yana bir şeyler yapmak lazım, sanatı kültürü de göreceğiz fazlasıyla. Burada kimse “ben” demiyor. Arkadaşım Barış Manço yaşasaydı o da kesin bu heyette olurdu. Biz rahmetli Barış ile Moda iskelesini kurtarmak için bir eylem yapmıştık. İskelemiz o gün kurtuldu sonra yeniden gitti. Barış Moda için çok şey yapmaya hazırdı. Bizler de mahallemize Barış için sahip çıkacağız.
Buket Uzuner – Yazar: ‘Yerel yönetime çok daha önce girmek gerekirdi’
“Yerel yönetimlere girerek özgürlüklerimiz ve demokraside söz sahibi olmamız gerektiği için, gençlere örnek olmak üzere buradayım. Zaman fakiri olmama rağmen yaşadığım mahalleye katkı vermek için bu işi yapacağım. Kendi yaşadığımız yerler adına söz almıyorsak o zaman başkaları bizim adımıza alıyor. Türkiye’de şu an çok büyük bir tıkanıklık yaşıyoruz. Her şey oy çoğunluğuna göre sayılıyor. O zaman biz çoğunlukta değilsek sesimiz de hiç çıkamıyor. Şehirde istediğimiz şeyler yapılmadığı gibi istemediğimiz her şey de bizlerin fikri alınmadan yapılıyor. Bunun en önemli yolu yerel yönetimlerde yer almak. Batı’daki demokrasi böyle oluştu, bizde yeni başlasa da önemli bir süreç. Bugüne kadar yapmadığım yanlış olan buydu, yerel yönetime katılmamak. Keşke kendi seslerinin duyulmadığına inananlar olarak bu tip oluşumlara çok daha önce girseydik. Gezi sürecinde yalnız olmadığımı farkettim ve o ruh beni bu Meclis’e getirdi. Bu süreç bir roman yazmak gibi olacak, risk var onun içine giriyorum, belki de hiç başarılı olamayabiliriz. İnsanın doğanın efendisi değil bir parçası olduğunu hatırlatmak için buradayım. İlk iş olarak Moda’nın küçük bir kitapçısı olan Alp Kırtasiye’nin kapanmaması için change.org’ta bir kampanya başlatıp burayı kurtarmaya çalışacağız.”
Ayhan Kara-Siyaset bilimci: Moda’da AVM yok
“Bizi harekete geçiren, Gezi sürecindeki etkileşim ve İstanbul’da mahalle yaşamının en çok hissedildiği yerin hala Moda olması. Herkes birbirini tanır, bakkalımız evin yedek anahtarlarını saklar, küçük esnaf burada korunur, AVM’nin olmadığı bir semttir Moda. Farklı kültürler ve etnik kimlikler bir arada yaşıyor Moda’da. Bu kadim geleneği ile çok çalışacağız.”
Anais Martin-Opera sanatçısı-yazar: Mahallemizi sahiplendik
“Hepimiz nerede bir yanlışlık görüyorsak bütün gücümüzle müdahale edip o yanlışları düzeltmeyi amaçladık. Moda’yı sahiplendik. Bu grupta düşündüğünü rahat söyleme özgürlüğümüz var ve bu özgürlük müthiş bir potansiyel yaratacaktır. Genç öğrencilerim var, onlardan mahalleye katacakları fikirlerini de adapte edeceğim heyetimize. Bu gençlerin çoğu Gezi Parkı’ndaydı. Bu nedenle onların şehre sahip çıkma refleksleri bizim için çok önemli.”