Bu filmin senaryosunu izleyiciler yazdı
Gökhan Yorgancıgil, Sıfır Dediğimde’nin, Türkiye’nin gerilim-dram tarzında çekilen tek filmi olduğu iddiasında. Ancak filmin özelliği bu kadarla sınırlı değil. Çünkü 2 Kasım’da vizyona girecek filmin senaryosu da oyuncu seçimi de internet kullanıcılarıyla birlikte oluşturuldu
Genç psikiyatr hastaneyken odasına bir öğrenci girer; “Çantamı kaybettim. İçinde cüzdanım ve mezuniyet belgelerim var. Bütün uğraşlarıma rağmen nerede kaybettiğimi hatırlamıyorum” der. Psikiyatr teşhisi koyar: Geçici hafıza kaybı... Bu sorunu çözmenin tek yolu da hipnozdur. Hipnoz seansı genç kızın koltuğa uzanmasıyla başlar. Öğrenci çantasını kaybettiği güne döndürülür. Her şey normal devam ederken kız bir an da “Birisi bana doğru geliyor” demeye başlar. Ancak o kişinin orada olmaması gerekmektedir. Doktor bu durum karşısında ne yapacağını bilemez ve korkup onu hipnozdan uyandırır.
Bu olayı 1992 yılında yaşayan genç psikiyatr o yıllarda yönetmen asistanlığı yapan arkadaşı Gökhan Yorgancıgil’e anlatır. O günden sonraysa Yorgancıgil’in kafasına bir soru takılır: Acaba devam etselerdi ne olurdu? Tam 13 yıl bu hikâyeyi kafasında kurgular. Oluşturduğu 8 kişilik senaryo ekibiyle bu sorunun cevabını ararlar. İnternetten haberleşmeye başlarlar ve bir blog (WEB günlüğü) oluştururlar. Bir anda blogların favorisi arasına girince fikirlerini bir internet sitesi kurarak herkese açarlar. www.mahkum.net sitesi kısa zamanda internet kullanıcıları arasında yayılır. Sitenin sonuna da “Siz olsaydınız nasıl devam edersiniz” yazarlar. Sonrası mı? Tam 1.5 yılda siteyi 400 bin kişi ziyaret eder. 30 bin kişi düzenli kullanıcı, 15 kişi de birebir senaryoya katkı sağlayan olur. Filmin yönetmeni Gökhan Yorgancıgil o süreci şöyle anlatıyor: “Biz senaryo yazarken internetten gelen tepkiler bizi yönlendirmeye başladı. Daha filmi yazarken hedef kitlemizle iletişim haline geçtik. Böylece kendimizi test etme imkanımız oldu. Ve anladım ki Türkiye’de gerçekten iyi film bekleyen izleyici sayısı çok fazla. İnsanlar beyinlerini kurcalayacak, hikâyenin içinde katmanlar olan ve bulmaca çözer gibi peşinden gidecekleri filmler izlemek istiyorlar. Kısacası filmde zeka pırıltısı görmek istiyorlar. Biz de filmin içine bu katmanları yerleştirdik. Filmde Türk masalları da olacak.The Game tadında bir film olacak” diyor.
Film için arabasını, evini vermek isteyenler oldu
Filmin hikâyesi bir yıl boyunca yapılan tartışmalar sonucunda yazılır. Kültür Bakanlığı’ndan hikâyeyi senaryolaştırmak için destek alınır ve çekimlere başlarlar. Yorgancıgil, “Siteyi kurduğumuzda yazan ilk kişi lise son öğrencisi Nihan Ünsal’dı ve filmin üçüncü asistanı oldu. Çekimler başladığında bize arabasını ve evini vermek isteyenler oldu. Hatta katılımcılar sayesinde Yüzüklerin Efendisi ve Piyano filmlerinin görüntü yönetmeni Alun Bollinger’la çalışacaktık. Ama terör korkusundan gelemedi. Filmin oyuncuları için sitede anket başlattık. Ama arama motorlarının azizliğine uğradık. Sevdiği sanatçıyı arayan kişiler bize yönlendi ve o sıralarda popüler olan Mehmet Aslantuğ ve Ahu Türkpençe oylamayı kazandı. Dikkate almadık” diyor. İnternetin yeni bir devri başlattığını anlatıyor Yorgancıgil: “Yapım şirketinin kapısını çalmak sosyal beceri gerektirir. Ancak mahkum.net bizim ofisimiz oldu. Kimsenin ofise girmek için kapıyı çalmasına veya bir tanıdığın selamıyla gelmesine gerek kalmadı. İnternet sosyal bariyerleri kaldıran bir şey” diyor.
Detaylar internette devam edecek
Sıfır Dediğimde’yi Yorgancıgil sadece bir film olarak bırakmayacak gibi görünüyor. Zira Yorgancıgil’e göre bu filmle “Tanrısal” yönetmen ve yazar kavramı sona erecek ve internet yepyeni bir dönem başlatacak. Yorgancıgil, “Filmde büyük hikâyeyi anlatacağız. Ancak önemli detaylar internette sanal gerçeklik oyunu olarak devam edecek. İnsanlar bazı internet sitelerine yerleştireceğimiz ipuçlarının peşinden koşacak. Böylece detaylarda büyük resmi tamamlayacak. Ayrıca filmle beraber filmin kitabı da çıkacak. Anlayacağınız benim çocuğum mahkum.net devam edecek. Sıfır Dediğimde, mahkum.net’in sadece film versiyonu.”