Gazete Vatan Logo
ArşivBiz asla Irak'a savaş açmayız

Biz asla Irak'a savaş açmayız

Zaten göçü önlemek için hudutta askerimiz var. Herkesin kafasında Kerkük-Musul, 'acaba Kürtler ne yapacak?' sorusu gereksiz yere dolaşıyor. Biz asla Irak'la savaşmayacağız. Kürtler bizim akrabamız

Çetin Doğan Paşa'nın mönüsündeki nefis yemeklerden çilekli dondurmaya geçerken aklımı mütemadiyen kurcalayan tatsız Irak konusunu, biraz da çekinerek sordum: "Birliklerinize 'Irak'a gir' emri vermek zorunda kalırsanız... " Çetin Paşa sözümü keserek:

"Aman Leylâ Hanım, sakın öyle bir şey söylemeyin! Biz asla Irak'a savaş açmayacağız. Bizim zaten Irak göçünü önlemek için hudutta askerimiz var. Herkesin kafasında Kerkük-Musul, 'acaba Kürtler ne yapacak?' sorusu gereksiz yere dolaşıyor. Önce, bu Araplar'ın sorunu. Ayrıca bütün dünya buna 'Hayır' der. Genelkurmay Başkanımızın da söylediği gibi Kürtler bizim akrabamız; kan bağımız var. Ben 2 yıl Asayiş Komutanı olarak Diyarbakır'da bulundum. Halkla o kadar iyi ilişkiler içindeydim ki... Elbette, bu iyi ilişkilerimizden rahatsızlık duyan Kürt grupları çıktı ve hâlâ çıkabilir. Ancak onlar da huzursuzluk yaratmanın en büyük acıyı kendi halklarına vereceğini biliyorlar."

Askeri müdahaleler
Diyarbakır'da kaldığı süre zarfında kendisini ziyaret eden Barzani ile de dostluk kurduğunu söyleyen Çetin Paşa: "Tanıdığım kadarıyla Barzani aklıselim sahibi bir insandır. Onlar da Irak'ta Türkiye'deki gibi, etnik kökeni ne olursa olsun, tüm demokratik haklara sahip yurttaşlar gibi yaşamak istiyorlar. Saddam yahut Baas rejimi onlara göstermelik bazı haklar dışında hiçbir şey vermedi; onları ezdi; gaz attı..."

Faik Türün Paşa'nın vefatının yıldönümü nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmasının eleştiri oklarına hedef olduğunu Çetin Paşa'ya hatırlatarak, askeri müdahaleler konusundaki düşüncesini öğrenmek istedim. Görüşlerini şöyle açıkladı:

"Atatürk'ün ilkelerine yürekten bağlı askerin, savaşı sevmediği kadar, askeri müdahale sevdalısı da olmadığını herkesin bilmesi lâzım. Ben 1960 Harbiye mezunuyum. İhtilâle Harbiye öğrencisi olarak katıldım. 1960 ihtilâlinin topluma kazandırdığı en önemli husus, o zamana kadar toplum gündeminde demokrasinin sadece hukuk boyutu tartışılırken, ihtilâlin getirdiği anayasa ile demokrasinin sosyal ve ekonomik boyutunun da gündeme gelmiş olmasıdır. Elbette 60 ihtilalinden sonra yapılan müdahaleler konusunda tarih kesin hükmünü verecektir. Benim bu konuda söyleyeceğim; toplumumuzda 'Bekçi Murtaza' tiplemesine uygun insanların çok olduğudur.

Bunların eğitimsizliği, görev bilinci veya bilinçsizliği (üstlerine ve amirlerine yaranma sevdasıyla) çok kimsenin haksız yere acı çekmesine, insanlık onurunun zedelenmesine neden olmuştur. Bunları aklı başında kimsenin onaylamasına imkân yoktur. Küçük adamlar üstlerine yaranmak için her şeye hakim olma psikozuna giriyor... Düşünsenize... 1950'li yıllarda kibrit kutularının üzerinde orak-çekiç aranırdı. Demokrasinin olmadığı, şeffaf yönetimlerin bulunmadığı dönemlerde, aşırılıkların önlenmesi için bazı iyi şeyleri yaparken, daha önemlilerin yıkımına yol açılıyor. 28 Şubat sürecinde, geçmişten alınan dersle Türk Silahlı Kuvvetleri öne çıkmaktan özenle kaçınmış, silahsız kuvvetlere destek vermekle yetinilnıiştir. Şunu temin ederik ki; Türk Silahlı Kuvvetleri demokrasinin vazgeçilmez bir sistem olduğuna yürekten inanıyor."

İletişimsizlik
Basında bazen Barzani'nin Türkiye ile ilgili pek iç açıcı olmayan beyanatlar verdiği soruma, Çetin Paşa'nın yanıtı şu: "Yüzde yüz, bir çok konuda olduğu gibi iletişimsizlik veya yanlış algılama bunlar... Ama yine de Barzani'nin grupları içinde bizde olduğu gibi, büyük hayaller peşinde koşan gruplar olduğunu tahmin ediyorum." Çetin Paşa iletişimsizliğe bir örnek de geçenlerde, güneyde Amerikalı bir askerle bir Türk askeri arasında gecen ufak bir olayın basındaki akislerini veriyor:

"Amerikalılar bizi iyi tanır; Türk ulusunun onuruna çok düşkün olduğunu bildikleri için özellikle dikkat ederler. Ancak bazı konularda bizim için her şey ya siyah, ya beyazdır. Oysa bunların ortasındaki 'gri'yi bulmak birçok şeyi tamamen reddetmek veya suçlamaktan iyidir. Ben bu yönümüzü bildiğim için arkadaşlarıma: Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın derim."

Haberin Devamı