Birbirini hiç tanımayan iki aile çapraz nakille kardeş oldu!
Her yıl 22 bin hasta organ nakli için umutla sıra bekliyor. Bunların 6 bini hayatını kaybediyor...
Bu hafta organ nakli haftası. Birbirini tanımayan iki aile, çapraz böbrek naklinde yeni bir hayata kavuştu. Böbrek nakli bekleyen Nazire ve Ayşe hanımın imdadına eşi İsmail Karatepe ve oğlu Engin Ön yetişti.
Nazire Karatepe ve Ayşe Ön. Bundan 4.5 sene önce her iki kadın da böbrek yetmezliğinden dolayı ölüm döşeğinde umutsuzca organ nakli sırası beklerken çapraz nakil ile hayata döndü. Nazire hanıma eşi İsmail Karatepe, Ayşe Ön'e de oğlu Engin böbreğini vermeyi kabul etti. Fakat son dakikada çıkan bir aksilikten dolayı nakil gerçekleşemedi. Ama tıpta çareler tükenmemişti... Tektikler sonucu, birbirini tanımayan bu dört kişi, çaprazlama böbrek nakili olabiliyordu. Annesine böbreğini vermek için hastanede bekleyen Engin, Nazire Karatepe'ye; eşine tek böbreğini veremeyen İsmail bey ise Ayşe Ön'e tek böbreğini vererek yeni bir hayat sundu.
Birbirinizi nasıl buldunuz?
Nazire: Aslında biz birbirimizi bulmadık, hastane bizleri buldu. Çapraz nakil için başvurmuştuk. Eşimle kan gruplarımız farklıydı. Önce kadavraya yazıldık, daha sonra nakile kaydolduk. Sekiz ay kadar bekledik. Öncesinde de üç senelik bir diyaliz sürecimiz vardı.
70 bin: Türkiye’de 70 bin diyaliz hastası var. Kronik böbrek hastası ise 2 milyon civarında..
%30: Türkiye’de Böbrek nakli için bekleyen 22 bin hasta var. Bu insanların yüzde 30'u ölüyor.
Fotoğraflar: Barış ACARLI
Annem ölüme yaklaşıyordu...
O sırada nerede yaşıyordunuz? Neler yapıyordunuz?
Nazire: Çorlu'da yaşıyordum. Hastalığın belirtisi yorgunluk, halsizlik şeklinde başladı. İlk önce psikolojik olduğunu düşündük. Prof. Dr. Barış Akın hocamızın ününü duyduk. Onun çalıştığı hastaneye giderek çapraz nakile başvurduk. Ama o süre çok sancılıydı. Adım adım ölüme gidiyordum, bunu hissediyordum. Ama elden bir şey gelmiyordu..
Siz annenize böbrek vermek istediniz ama anneniz karşı çıkmış.
Engin: Annem karşı çıktı. Ben onun yaşamasını istiyorum, o da "Oğlum senin çoluğun çocuğun var, sana bir şey olmasın" diyor. Annem ölüm döşeğinde, her geçen gün kötüleşiyor. Yaşatmak istedim onu. Gittik hastaneye. Ama ben annemin bende bulunan bir bakteriye karşı alerjisi olduğu için anneme böbreği veremedim. Kader böyle bir şey işte, Nazire abla ile beni, annem ile İsmail abiyi bir araya getirdi hastane. Testler sonucunda Nazire ablayla benim böbreğimin uyuştuğu belirlendi. Annemin de İsmail Bey'le aynı şekilde dokuları uyuştu.. Gözümü kırpmadan böbreğim Nazire ablaya verdim.
Artık her şeyi özgürce yapıyorum
Ayşe hanım siz neden oğlunuzun böbreğini istemediniz?
Ayşe: Oğluma kıyamam dedim. O daha çok genç, görecek yaşayacak çok uzun bir ömür var önüde. Çocukları var, eşi var uzun bir hayatı olacak.. Ben ise 63 yaşında ev hanımıyım. SBiliyordum kötüydüm ölecektim nakil olmasam. Ama ana yüreği oğlumdan da böbrek almak istemiyordum. Yemek yiyemiyordum, yüksek ateşim vardı. Diyalize hiç girmedim. Tek böbreğim kalmıştı o da küçüktü. Sol böbreğim ise tamamen bitmişti... (ağlıyor) Sonra hastaneye gittik ve çapraz nakilin sağlık için özellikle oğlumun hayatını etkilemeyeceğini söylediler.
Geleceğe beraber umutla bakıyoruz
Peki görüşüyor musunuz nakilden sonra?
Nazire: Her 23 Ağustos’ta birbirimizi arıyoruz. Bizim doğumgünümüz o gün. Çocuklarım evlendi, düğünümüze geldi Ayşe ablalar. Oysa ameliyattan bir gün önce tanışmıştık. Bizler artık akrabadan öte yakın dostlarız. Böbrek kardeşleriyiz. Geleceğe hep beraber umutla bakıyoruz. Ameliyattan bir gün önce tanıştık. Çocuğumun düğününe de geldiler.
Ayşe: Telefonlaşıyoruz. Görüşüyoruz yolumuz düştükçe onlar geliyor biz gidiyoruz. Düğünümüzde derneğimizde beraber oluyoruz.
Yaşamak güzel şey kardeşim...
Gelecek size ne ifade ediyor?
Nazire: Hayatımı diyaliz öncesi ve sonrası diye ayırıyordum. Şimdi bir de nakil sonrası var ki, hepsinden daha üstün benim için. Üç tane torun gördüm Allah'a şükür, iki tanesi askere gidip geldi. İnsanlar gidip organlarını bağışlasınlar, verenler için hiçbir problem yok. Alanlar için biraz daha tehlikeli.
Engin: Annem yaşıyor, bir ablam oldu.. Daha ne isterim.
Ayşe: Yaşamak güzel bir şey.
İbrahim: Hasta olan gelsin istesin benden, fazla bir organım varsa onu bile bağışlarım. Annem gözümün önünde eriyordu. Böyle bir imkan çıktı, yeniden ayağa kalktı.
Eşime böbreğim feda olsun
Siz böbreğinizi bağışlıyorsunuz, büyük özveri ve cesaret bu...
İsmail: Hanımıma "Sen diyalize girme, ben sağ oldukça sana böbreğimi veririm" dedim. O ise "Bu hayatı benimle sürdürmek mecburiyetinde değilsin" dedi. Hastalıkta, sağlıkta beraber olacağız derken, o imzayı kağıda değil yüreğimize attık dedim. Çorlu'da kaynakçılık yapıyorum. Ben bir an önce onun kurtulmasını istedim, diyalize girdiği için günden güne eridiğini görüyordum. Allah Engin ve Doktor Barış'tan razı olsun, seve seve, hiç düşünmeden verdim böbreğimi. Bir daha olsa yine veririm. Hiç tereddüt etmem. İki organımdan birini veririm sevdiklerime. Bu hayatın anlamı yok eşimle birlikte yaşamadıktan sonra. Bu nedenle gözümü kırpmadan verdim böbreğimi. Kendisi alamadı ama bir başka hastaya şifa oldu. Bu da en büyük mutluluk oldu benim için.
22 BİN HASTA BÖBREK NAKLİ BEKLİYOR
“Günümüzde böbrek nakli ameliyat aşamasında yüzde 100'e yakın başarı, ameliyattan sonraki aşamada da 1’nci seneye gelindiğinde yüzde 97.8 başarı oranı devam ediyor.“
Nazire Karatepe ve Ayşe Ön’ün çapraz böbrek nakillerini başarıyla gerçekleştiren Florance Nightingale Hastanesi Organ Nakli Direktörü Prof. Dr. Barış Akın, ülkemizde organ bağışlarının azlığına dikkat çekerek, organ bağışı konusunda çağrıda bulundu. Akın, böbrek nakli yaptıkları hastanın bir yıl sonunda hayatta kalma oranının yüzde 98.50 olduğunun altını çizerek, "Böbrek nakli için bekleyen 22 bin hasta var; yarın bir nakil olsun, hayatımız kurtulsun diye heyecanla bekliyorlar. Bu insanların yüzde 30'u ölüyor. Bunlar gözardı ediliyor."
Yapılan araştırmalarda Türkiye’de 70 bin diyaliz hastası olduğunun tespit edildiğini belirten Prof. Dr. Akın, Türkiye’de kronik böbrek hastası sayısının ise 2 milyon civarında olduğunu söyledi. Prof. Akın, "Çapraz nakil ile hastanın ömrünün ciddi derecede uzadığını söylemek lazım. 10 tane diyalize giren hastanın 10 yıl sonra sadece bir tanesi hayatta kalabiliyor. Fakat 10 tane nakil olmuş hastanın yine aynı süre zarfında 7-8'i yaşamına devam ediyor. Çapraz nakilde, ikili-üçlü nakil yapabiliyoruz. Özellikle kan grubu uymayan çiftler arasında ya da kan grubu uysa da kanında çok antikor olduğu için kendi vericisinden böbrek alamayan kişiler adına çok büyük şans olmuş oluyor bu işlem. Normalde nakil olamayacak olsa da yüksek risk alacaklar için iki çift arasında organları değiştiğimiz zaman normal başarılı nakil haline geliyor.”
İleri cerrahi yöntemi uygulanıyor
Prof. Akın, Florance Nightingale Hastanesi’nde uygulanan ve karın boşluğuna girmeden yapılan ameliyat ile donörün ameliyatı kolay bir şekilde atlattığını belirtiyor. "Retroperitonoskopik ameliyat tekniğinde karın boşluğuna girilmeden, böbreğin olduğu yere ulaşıyor ve dışarıdan göru¨nmeyen bir kesi yapılıyoruz. Estetik açıdan bu sayede karında göru¨nen bir iz olmuyor.”