Bir diziyle şöhret olanlar bunu kaldıramıyor

Henüz 24 yaşında olmasına rağmen 19 yıldır gerek dizi gerek sinema filmlerinde izlediğimiz, Ceyda Ateş, son olarak Adını Feriha Koydum dizisiyle karşımızda. Çocuk güzellik yarışmasıyla başladığı kariyerine birçok başarıyı sığdıran Ateş “Yeni nesil kadın oyuncular çok şımarık” diyor.

* 5 yaşında katıldığınız güzellik yarışmasıyla birlikte ekran önüne ilk adımınızı atmışsınız...

Babamın arkadaşları sayesinde televizyona ilk adımımı attım. Babamın arkadaşları benim çok güzel ve dikkat çekici bir çocuk olduğumu güzellik yarışmasına katılmam gerektiğini söylemişler. Ama babam pek yanaşmamış. Fotoğrafımı gizlice yarışmaya yollamışlar. Yarışma için seçilince babam şansımı denememi istemiş. 5 bin çocuğun arasından birinci olduğum açıklanınca babam bayılmış.

* Pişman mısınız televizyon önünde büyümekten?

Hiç pişman değilim. Her şeyden önce kameraya alıştım. Artık kameranın varlığı beni rahatsız etmiyor. Ama ailem bana hep oyunculuğu hobi olarak yapmamı, başka bir okulda eğitim görmem gerektiğini söyledi. Ama sahne tozunu yuttuğum için bir daha bırakamadım. Bu mesleğe aşık oldum.

* Çocukluk yıllarınızın yoğun çalışma temponuz dolayısıyla zedelendiğini düşünüyor musunuz?

Hiçbir zaman parklarda ya da bebekleriyle oynayan bir çocuk olmadım. Zaten oyuncaklarla aram iyi değildi. Yeri geldi çalıştım yeri geldi çocukluğumu yaşadım. Ama bütün bunlar benim olgunlaşmamı sağladı. Bu sektör iyi kötü bana birçok şey kattı. En önemlisi de insanları tanımayı öğretti.

Bana ‘Ne kadar kötüsün’ dediklerinde teşekkür ediyorum

* İnsanların ilgisinden rahatsız oluyor musunuz?

Şöhret peşinde koşan biri değilim. Bugüne kadar çok usta isimlerle tanıştım ve onlardan çok şey öğrendim. Onlardan gördüğüm görgü ve mütevazilikle büyüdüm. Yeni nesile baktığımda bir diziyle şöhret olup ve bu şöhreti kaldıramadıklarını görüyorum. Daha çok kadınlarda görülen bu özelliği, şımarıklığı kınıyorum. Hiçbirini de oyuncu diye nitelendirmiyorum. Genç ve yetenekli olarak gördüğüm birkaç isim var. Biri Hazal Kaya. Aynı dizide oynadığımız için söylemiyorum ama Hazal, çok bilgili ve görgülü bir insan. Merve Boluğur da kötü bir karakteri canlandıran biri olarak, çok iyi olmasa da gittiği yol kötü değil.

* Adını Feriha Koydum’un bu kadar sevilmesini neye bağlıyorsunuz?

Klasik Türk insanın sevebileceği bir dizi yapıyoruz. Zenginlik ve fakirlik hayatımızın bir parçası. Çok iyi oyuncularla ve çok iyi bir ekiple çalışıyoruz. Hikayeyi de en iyi şekilde yansıtıyoruz. Zaten bizim halkımız ağlamalı, dramlı, öpüşmeli şeyleri seviyor. Böyle bir iş yaptığınızda tutuyor.

* Genellikle hep kötü karakteri canlandırdınız. Üstünüze yapışmasından korkmuyor musunuz?

Adını Feriha Koydum’dan sonra kötü karakteri canlandırmam istenirse büyük ihtimalle kabul etmeyeceğim.

* Sokakta ne gibi tepkilerle karşılaşıyorsunuz?

Sokakta yürüdüğümde bana “Sen ne kadar kötü bir insansın, sarı çiyan” gibi şeyler söylüyorlar. Ama ben bana ne kadar kötüsün dediklerinde teşekkür ediyorum. Çünkü insanların beni kötü bulması işimi iyi yaptığımı gösteriyor.
Kendimi asla magazin primi olarak görmedim

* Oyunculuğunuzu eleştirir misiniz?

Çok. Kendi dizimi hiç kaçırmadan izlerim. Böyle yaptığım için insanlar beni megolaman olarak görüyor. Ama ben kendimi televizyonda izlerken yanlışlarımı daha net görüyorum. Çekim sırasında özen göstersem de atladığım noktalar oluyor.

* Seksi kız imajından memnun musunuz?

İnsanlar tarafından beğenilmek güzel bir şey. Beni seksi buluyorlar ama ben öyle hissetmiyorum. Giyim tarzımla değişebilen bir görünümüm olduğunu düşünüyorum. Dizide canlandırdığım Hande gibi giyinince seksi görünüyorum. Kendimi çok doğal ve çocuksu buluyorum.

* Erkeklerin sizi olan ilgisi diziyle birlikte arttı mı?

Aslında ilgileri Çılgın Dershane’den sonra arttı. İlgi her ne kadar güzel olsa da beni utandıran bir unsur. Ama basının ve insanların hakkımdaki acımasız konuşmalarından rahatsızlık duyuyorum. Bence bu kötü yorumları yapan insanlar bizim yerimizde olmak istiyorlar. Kendimi asla magazin primi olarak görmediğim ve magazinden kaçtığım halde magazin beni buluyor.

Sercan Yıldırım, artık konuştuklarına dikkat etsin!

Sercan Yıldırım’la bir kez açılışta karşılaştık. Bana Sercan’ı gösterdiklerinde onu tanımadığımı söyledim. Bursaspor’daki başarısını anlattıklarında da tebrik ettim.
Yani aramızda herhangi bir ilişki yaşanmadı. Maçta “C” harfi yapması ise tamamen benim dışımda gelişen bir olay. Bir aşk yaşasaydık bu kadar olayın üstüne itiraf ederim. Ama Pelin Sönmez ve Ece Erken isimlerini kullanırak benim üstüme geldiler ve yıpratmaya çalıştılar. Artık tek isteğim Sercan Yıldırım’ın konuşurken biraz
daha dikkatli olması.