Beyinlerimiz geviş getiriyor

Yazdığı kitaplar yüzbinler satıyor, gösterilerine bilet bulunamıyor... Birçoğumuz onu ilişkiler konusunda ‘bilir kişi’ olarak tanısa da o aslında bir davranış bilimleri uzmanı. Geçen yıl 221 gösteri ve seminerle 55 bin kişiye ulaşan Aşkım Kapışmak bu yıl 13 ülkelik bir dünya turnesine çıkıyor. Turne öncesi kendisiyle bir araya geldiğimiz Aşkım Kapışmak ile bakın neler konuştuk...

Lisans diplomanızı Newport Üniversitesi Davranış Bilimleri ve Psikoloji bölümünden almışsınız... Peki bu bölümden mezun olan ne iş yapar?

Psikolojik danışmanlık yapar, şirketlere danışmanlık yapar, iletişim uzmanlığı yapar. Ben daha çok beden dili üzerine yürüdüğüm için davranış bilimlerini çok kullanıyorum.

Daha net örneklemenizi istesem?

İstanbul Avcılar İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polislerin eğitimini verdim mesela. İletişim, beden dili ve ikna konuları anlattım onlara. Yani polisin, bir kişinin suçlu olup olmama ihtimalini vücut dilinden anlaması gibi. Ya da sinirli bir insana nasıl yaklaşılır. İntihar etmesi muhtemel bir insan nasıl etmemesi yönünde ikna edilir gibi. HSYK’na bağlı savcı ve hakimlere de eğitimler verdim. Türkiye’de üniversite sınavlarında dereceye girmiş olan bir çok öğrenciye de, sınav öncesi ‘hedef belirleme’ eğitimi verdim. Çok çeşitlendirilebilir. Özetle insanların ve dünyanın daha pozitif olması adına düşünce sistemlerini değiştiriyorum.

Onlara ne anlattınız?

Savcı ve hakimler çok yoğun çalıştıkları için motivasyonları kalmıyordu. Motivasyon ve performanslarını nasıl arttırabileceklerini anlattım.

Birçok sektöre dokunup işlerin daha iyi gitmesi için eğitim veriyorsunuz. Peki sizde durum ne? Terzi kendi söküğünü dikemez gibi bir durum var mı sizde?

Olmaz mı, tabi var... Hiç bir konuda dört dörtlük olması mümkün değil insanın. Çok iyi bir teknik direktör olmanız, çok iyi futbol oynayacağınız anlamına gelmez. Tabi avantajlarım var. Karşılaştığım sorunları biraz eğitimim biraz da yeteneğim sayesinde diğer insanlardan daha çabuk çözüyorum. Ama problemlerimle barışığım. Çok şükür problemlerim var. Seviyorum onları.

Allah ile arama kimseyi sokmadım

Benim de oturup kavram sohbetleri yaptığım büyüklerim var. Çok iyi bir felsefeci olan Ali İlhan bunlardan biri.

Çok okuyorum, her şeyi okuyorum. Ailem benim yaşam kaynağım. İnanç çok önemli tabi, benim inancım başkalarına göre farklı olabiliyor. Benim aşk ve meşk şeklinde bir sohbetim var, oradan çok besleniyorum.

Biri görse deli der belki ama başka bir durum var orada. Allah’la arama kimseyi sokmadan.

"İnsanlar gösterilerime gelip kendilerinin farkına varıp çıkıyorlar."

Üç yıldır televizyon izlemiyorum

Türkiye’de çok popüler insanlar, sanatçılar, şovmenler biletli organizasyonlar yapamaz, bilet satamazken siz iş üstüne iş yapıyorsunuz. Nedir bunun sırrı?

Sanırım samimiyet ve konunuza hakim olmak. İnsanlar bana evimizin oğlu gibisin diyorlar yolda. Bilmiş bir tavrım olmadığını söylüyorlar. Sanırım bu sahne üzerinde de öz eleştiri yapabilmemle alakalı...

Davranışları analiz zihin yorgunluğuna sebep olmuyor mu?

Oluyor ama dengelemeye çalışıyorum. Gereksiz yorgunluk yaratan şeyleri hayatımdan çıkardım. Mesela üç yıldır televizyon izlemiyorum. Evimde televizyon yok.

Ne kazandırdı, ne kaybettirdi bu size?

Daha çok okuyorum, daha sağlıklı düşünüyorum. Bir kere geviş getirmiyor beynim aynı şeyleri izleyerek. Akşamlarım daha kaliteli geçiyor. Aynı şeyleri o kadar farklı şekillerde bize sunuyorlar ki, beyinlerimiz geviş getiriyor bir süre sonra...

"Telefon bağımlılığı aşk boyutunda bir bağımlılık. Aşk hazzı ile telefon hazzı aynı durumda."

İletişim becerisi olmayanlar için yazım dili gelişti

Akıllı telefonların hayatımızın odağında olmasıyla alakalı nasıl tespitleriniz var?

Çok olumsuz etkileri oldu insan ilişkilerine. Özgüvensiz insanlar için bir özgüven kaynağı oldu. İkna ve iletişim becerisi olmayanlar için yazım dili gelişti. 6. parmak diyorum buna, bir elin 6. parmağı aslında. Telefonla sevişildiğini düşünüyorum, zihinsel bir seks yaşıyoruz.

Nasıl tarif edersiniz bu bağımlılığı?

Aşk boyutunda bir bağımlılık. Bilim adamlarının yaptığı araştırmada da telefon hazzı ve aşk hazzının alanları birbirine çok yakınlaşmaya başlamış. Telefonunu kaybettiğinde yaşadığı acı ile ayrılık sonrası yaşadığı acı aynıymış. Aile ve ev ortamlarında diyalog bitti bunun yüzünden. Şöyle bir şey var; el neyi tutarsa enerji oraya akar, bu biyolojide kanundur.