Beni Hollywood starlarına benzettiler
- Genç oyuncu Neslihan Atagül, Yaprak Dökümü dizisiyle geniş kitlelerce tanındı. Dün vizyona giren Araf filminde ise başrolde. Oyuncu, Venedik Film Festivali’nde de gösterilen Araf’ın ayakta alkışlandığını söylüyor.
Araf’ta oynamanız için teklif ne zaman geldi?
Rol aldığım Yaprak Dökümü dizisinin hemen ardından geldi. Çekimlerin bir ayını Ocak’ta çektik; 15-20 gün de yazın çekim yaptık... İlk Aşk’ın ardından Araf ikinci filmim oldu.
Filmin yönetmeni Yeşim Ustaoğlu’yla önceden bir tanışıklığınız var mıydı?
Yok, önceden tanımıyordum. Zehra rolünü oynayacak oyuncu için ciddi araştırma yapmışlar. Görüşme için ben kapıdan girdiğimde Yeşim Hanım, “İşte bu kız Zehra” demiş... Bazen gereksiz yere gerilebilen bir insanım. Yeşim abla (Ustaoğlu) oyuncunun halinden çok iyi anlıyor ve seni rahatlatıyor. Bir sahne çekerken kesmiyor, uçsuz bir deniz. “Sen kesme, istediğin gibi oyna. Ben keserim sonra” demesi kendimi çok iyi hissettirdi.
Filminiz Venedik Film Festivali’nde de gösterildi. İlgi nasıldı? Ödül niye alamadınız sizce?
Çok takılmadım bu duruma, bilmiyorum. Venedik’e gitmek bile başlı başına önemliydi zaten. Ancak ilgi çok büyüktü. “Böyle şeyler oluyor mu?” diye şaşırdılar. Filmi o kadar beğendiler ki, bittikten sonra ayakta alkışladılar.
Bir sürü tebrik aldık; bunları yaşamak çok güzeldi. Yaprak Dökümü’nü izleyip de, “Sırbistan’dan geldik, seni çok seviyoruz” diye yanıma gelenler bile oldu.
Sizi hiç yabancı bir oyuncuya benzettiler mi?
Beni genelde Angelina Jolie’ye de Ornella Muti’ye de benzetiyorlar.
Venedik’te ise “Hollywood starlarına benziyorsun” iltifatı aldım sık sık.
Çekimlerden önce üç gün boyunca patates soyup, bulaşık yıkadım
İlk başrolünüz olacağı için başlarda tereddüt ettiniz mi? Rolünüz için nasıl hazırlandınız?
Senaryoyu okuduğumda altından kalkabileceğimi biliyordum; niye yapamayayım ki? Sürekli gözlem yapan biriyim, birisine bir saat kilitlenip onu izleyebilirim. Yaşarken de işimi yapıyorum yani. Otobüs yolculuklarımda Zehra gibi kızları gözlemlemiştim. Hem ben de mahalle çocuğuyum, babam şoför zaten.
En dibi de en yükseği de gördüm, biliyorum. 20 yaşındayım ama çok şey gördüm. Herkes görür ama algılamak istemez, ben öyle değilim.
Çekimlerin tümü Karabük’te mi yapıldı?
Karabük ve Gerede’de... Filmde rol icabı çalıştığım o yol kenarındaki restoranda çekimler başlamadan önce üç gün çalıştım; yemek dağıttım, patates soydum, bulaşık yıkadım. Daha inandırıcı olayım diye uğraştım.
Film icabı da olsa hamile olmak, sonra da düşük yapmak ne hissetirdi?
Canlı bomba gibiydim (gülüyor)... Bacak arama bebeği koydular. Etrafımda şırıngalar, serumlar vardı. O anda o kadar çok şey yapmam gerekiyordu ki...
Psikolojik olarak olumsuz etkiledi mi?
Zor bir sahneydi, aslında filmin tamamı zordu. Altını doldurmam gerekiyordu. Çok diyalog olan bir film olmadığı için her hareketimin manasını vermem gerekiyordu.
Özcan Deniz niye oynamış ki diye merak edip gelenler de olacaktır
Özcan Deniz’le oynamak çekince yarattı mı? Malum türkücü-oyuncu gibi yıkılamayan bir algısı var...
Bu filmi Yeşim Ustaoğlu yapıyor, onun seçtiği oyunculara hiçbir şey söyleyemem. Özcan da benim iş arkadaşım; şarkıcıymış, yönetmenmiş beni ilgilendirmiyor.
Yeşim Ustaoğlu’nun filmlerini takip eden bazı kişiler Özcan Deniz oynuyor diye Araf’a gitmeyebilir...
Bazıları da, niye Özcan Deniz’i oynattı ki diye meraktan gidecek ama...
Filmi izlediğinizde ne hissettiniz?
Filmi ilk defa Venedik Film Festivali’nde izledik. Dokunmanın, koklamanın, seslerin önemini hissettim izlerken.
Kendinizi izlerken eleştirir misiniz?
Kendimi beğenmem, bu filmde de beğenmedim. Hep “daha iyi olabilirdi” diyorum.
Güzelliğiniz oyunculuğun önüne geçiyor mu?
Yanıma, “Ne kadar güzelsin” diye değil, “Ne kadar güzel oynamışsın” diye geliyorlar.
Gişe filmi sanat filmi diye ayırmak yanlış
Öpüşme sahneniz var filmde ama sevişme sahnesinde giyiniksiniz. Sınırlarınız mı var?
Sınırlarım yok; sadece vücut teşhirciliğine karşıyım. O sevişme sahnesinde çıplaklığa gerek yoktu zaten.
Rol aldığınız dizinin hikayesi Mahsun Kırmızıgül’e ait, bu filmde de Özcan Deniz’le oynadınız.
Türkücülerden gidiyorum (gülüyor)...
Araf izlenecek mi sizce?
Yeşim Ustaoğlu’nun kemik bir izleyicisi var zaten. Ayrıca sanat filmi, gişe filmi ayırımına inanmıyorum.
Hayaliniz ne?
Ölmeden önce arkama baktığımda sağlam işler yaptığımı görmek... Birol Ünel’le oynayıp; Zeki Demirkubuz’la çalışmak...