Beni Barbie bebek ile kandırdılar

Tutya Yılmaz, 2016 Rio’da artistik cimnastikte büyüleyici bir performans ortaya koydu. Genç yetenekle hikayesini konuştuk.

Herkes merak ediyor "Tutya" ne demek?

Tutya Karadeniz'de dağların zirvesinde yetişen bir çiçek ismi.

Ordu Mesudiye'den çıkıp Rio'da Olimpiyatlarda yarıştın.. Mesudiye’den arka arkaya iki olimpiyat sporcusu nasıl çıktı? Sizin memleketin havasında suyunda bir şey mi var?

Evet ben de Merve abla da (atlet Merve Aydın) Ordu Mesudiyeliyiz ama İstanbul'da yaşıyoruz ve ikimizde Olimpiyatlar'a katıldık bilmiyorum belki de bizim memleketin havasında suyunda bir şey olabilir çünkü Merve abla da çok başarılı bir sporcu. Ama tabii bu başarımızın arkasında bunun yanında çok çalışmak da var.

Cimnastikle nasıl tanıştın?

Cimnastik yapmaya dört yaşında başladım. Aslında babam ve annem beni atlet yapmak istemişler ama sonra tüm sporların temeli cimnastik olduğu için beni üç yaşındayken cimnastik salonuna götürmüşler, tabii daha altımda bezim olduğu için ve çok küçük olduğum için beni salona içeri almamışlar. (gülüyor) Sonra dört yaşında tekrar gitmişiz bu sefer de ben cimnastik derslerine girmek istememişim. Bunun üzerine annem her girdiğin cimnastik dersine sana bir tane Barbie bebek alacağım deyince işler değişmiş salona girmişim. Giriş o giriş sonra bir daha da cimnastik salonundan çıkmadım.. Hep çalıştım, son bir yıl Rio için haftanın 6 günü ortalama 5-6 saat antrenman yaptım.

Müsabakalardan önce bir yaptığın bir totemin var mı?

Müsabakalardan önce genelde hep müzik dinlerim. Totem olarak ise şans bilekliklerim var onları hiç çıkartmam yarışmadada üzerlerini bantlayıp onlarla yarışıyorum.

Gelecek kaygın var mı? Kendini nerede görüyorsun gelecekte?

Gelecek kaygım yok. Öncelikle gelecek için cimnastikte iyi bir yere gelmek istiyorum. Ama cimnastik hayatım bitince iyi bir üniversiteye gidip iyi bir iş kadını olmak en büyük hayalim.

Yarışma boyunca yüzün hep gülümsüyordu. Hep böyle pozitif misiniz hayata karşı?

Genelde hayata karşı hep pozitif olmaya çalışıyorum. Gülmeyi çok seviyorum, zaten hep gülüyorum yarışmada da hedefim eğlenerek yarışmaktı bu yüzden yüzümden gülümseme hiç eksik olmadı, çünkü çok eğlendim.

Peki motivasyon kaynağın ne?

Motivasyon kaynağım genelde müzik. Müzik dinlemeyi çok seviyorum.

Hiç sıkıldığın, ağır antrenmanlardan usandığın dönemler oldu mu? Kaçıp gitmeyi düşündün mü?

Tabii ki bu çok uzun bir süreçti ve yorulduğum ve sıkıldığım zamanlar oldu ama asla bırakıp gitmeyi düşünmedim. Çünkü olimpiyatlara katılmak bir sporcunun en büyük hayali ve ben de onun için asla pes etmedim.

Çocukluğundan beri sahalardasın üzerindeki baskıyı nasıl göğüslüyorsun? Terapistlerin var mı?

Hiçbir zaman psikolojik bir baskı yaşamadım. Bir mentörüm var, Turgay Biçer. Ben bu şekilde pozitif düşünmeyi ve mutlu olmayı öğrendim.