Benden çok iyi komedyen olur
İrem Derici üç ay önce geçirdiği rahatsızlığın abartıldığını söyleyerek kendini şarj ettiğini ve iyileştiğini anlatıyor. Derici müzik dışında oyunculuğa da sıcak bakıyor ve yıllarca tiyatro yaptığını söylüyor.
Bazı Aşklar Yarım Kalmalı şarkısı yine çok iyi olmuş, herhalde bu şarkıyı sizin gibi söyleyecek biri zor bulunur...
Evet, bu şarkıyı benim kadar acılar içinde söyleyecek çok kişi sayamayız. 1,5 senelik bir şarkı ama dinledikçe güzelleşen insanın canını acıtan bir parça. Çünkü “Bazı aşklar yarım kalmalı” derken, insan gideceği zamanı bilmeli, işler kötüleşmeden tadında bırakmak lazım diyor. Yoksa hüsran olur.
Bu herkesin yapabileceği bir şey değil biraz cesaret ister...
Olabilir ama bu yaşadığın şeye duyduğun saygıyla da alakalı.
Beş yıllık bu süreçte söylediğiniz başlıca şarkılar hit olmayı başardı. Bunun sırrı ne?
En başta şans bence. Ama bütün şarkılarım hit olmadı arada kaynayanlarda oldu. Babamın her dediği çıktı, tutmayan şarkılar benim tercihlerimdi. Ama konserlerimde gördüm ki tutmadı dediğim şarkıları bile binlerce kişi bir ağızdan söylüyordu. Artık bu işler formülle de olmuyor. Şimdi her apartmanda her katta şarkıcı var. Her şey çok kolay, bir tuşla şarkıcı oluyorlar.
Peki bu süreçte her şey tahmin ettiğiniz gibi mi yoksa hızlı mı oldu?
Hızlı oldu. Çünkü bu ivmeyi ben kattım. Deli gibi çalıştım, didindim. Bir kesim çok sevdi, bir kesim tiksindi. Bu da benim sivriliğimden kaynaklanıyor. Herkesin seveceği tip belli ama öyle olunca da aynı tornadan çıkmış gibi oluyorsun. Kendim gibi davranmayı ilk günden beri tercih ettim aksi takdirde kendini ne zamana kadar tutabilirsin ki? Babamdan da aldığım tavsiye buydu “Kendin olmaktan vazgeçme. Ya alışacaklar sana ya da sonsuza dek tiksinecekler” dedi. Ama siz starsanız hiçbir şey bunu değiştiremez.
Sadakatli ve domestik biriyim
Aşkta kriterim yok. Beni taşıması da kolaydır. Çünkü çok fazla sadakatli, domestik, evcimen bir tipim. Böğrümü yırta yırta severim. Ama herhalde bir yerden sonra çığırımdan çıkıyorum. İlişkilerde olgunluk, alttan almak, sabır ve saygı lazım. İşte bunu yitirmemek adına da bazı aşklar yarım kalmalı.
İnsan alkışa fena alışıyor
İnsan alkışa, sevgiye, şarkının tutmasına çok fena alışıyor ve bunu kaybetmek istemiyor. Bu alkışlar müzikteki özgüvenimi daha çok artırdı. Eskiden aranjelerde sessiz kalırdım. Halbuki piyano bölümü mezunuyum, dünya müziğine çok hakimim ama yine de utanırdım. Kendime güvenim geldikçe fikrimi söyledim. Ama günlük hayattaki özgüvenim arada gidip geliyor. Sosyal medyada herkesin, herkese her şeyi söylemeye hakkı var. Tanımadığı birine hakaret içerikli yorum yazanları anlamıyorum. Bunlara kırılıyorum. Özellikle altı yaşında çocuğun çıkıp da küfür yazmasını hiç kimse benden anlamamı beklemesin.
Hastalığım çok abartıldı
Geçirdiğiniz rahatsızlığın sebebi neydi?
Çok çalıştım, çok koşturdum. Bu koşturmada hayatı kaçırıyorum telaşına girdim. Uykuyu zaman kaybı gördüm. İşim bitti dizi izledim, dizi bitti kitap okudum veya başka şeyler yaptım. Son iki yıldır hiç dinlenmeden sürekli iş peşinde koştum. Gençliğin verdiği enerijle bunları yaptım ama bir yerde şarjım bitti. Şimdi yeniden şarj oldum.
Bu rahatsızlığın çok büyütüldüğünü düşünüyor musunuz?
Evet, ismi yoğun bakım diye bu kadar abartıldı. Normal odada tedavi altında olsaydım bu kadar olmazdı. Bunun haber değeri olmasını anlıyorum. Ama üzerinden üç ay geçti ve şimdi çok iyiyim.
Para değil insan biriktirmişim
Hastanenin önünde bu kadar ilgi olduğunu biliyor muydunuz?
Bilmiyordum. İçli köfte gibi kadınım. Eğer bilseydim kimse beni tutamazdı, “Bana mı geldiniz canlarım” diye camdan atlardım. Ama şunu öğrendim vefa çok güzel bir şeymiş. Hayatta para değil insan biriktirmek her şeye değermiş.
Şimdi nasıl besleniyorsunuz?
Her gün mutlaka yumurtamı, peynirimi yiyorum. Eve yemeklerim hazır paketlerle geliyor. Çünkü yapmaya üşeniyorum. Öğle ve akşam somon, kırmızı et, sebze çorbası yerim. Ara öğünlerimde ceviz, badem, meyve yiyorum.
Zayıflayınca kendinizi nasıl hissettiniz?
Seksi ve iyi hissettim. Ama şu an kilo aldım. Sahnedeki, ekrandaki kadınlar sanki hep zayıf olmak zorunda. Mariah Carey’i bile mide ameliyatı olmak zorunda bıraktılar. Hiç zayıflık takıntısına gerek yok. Kadında kıvrımlı olmak çok güzel. Şu an mesela elbise vücudumu sardığında kıvrımlarımı gösterdiğinde kendimi iyi hissediyorum.
Bu güzellik baskısı sizce değişir mi?
Güzellik algısıyla ilgili hiçbir şey değişmez. Kadınlar bu baskılar altında birçok karar veriyor. Ben de kaç kere burnumu yaptırdım. İnsan önce kendini sevmeli. İnsan kendi kendine mutluysa zaten kim ne derse desin. Mesela ben şu an kendimi o kadar çok seviyorum ki ne yapayım annem de beni böyle doğurmuş diyorum.
Tiyatro yaptım doğaçlamam iyidir
Oyunculukla ilgili bir planınız var mı?
Yıllarca tiyatro yaptım. Tekrar oynanmaya başlayan, Tennessee Williams’ın yazdığı Arzu Tramvayı oyununda Stella Kowalski’yi oynadım. Doğaçlama güzel yaparım, mimiklerimi güzel kullanırım bu yüzden iyi komedi yaparım. Ama bir de korku türünde bir şeyde oynamak istiyorum. Mesela bir Gülse Birsel dizisinde sadece bir bölümde 8 saniye görünsem bile yeter. Benden hiç görmediğiniz garip bir karakter tipi çıkar.