Behzat Ç amatör ligde!
Türk dizilerinde gerçekçilik anlamında devrim yapan Behzat Ç. abimizin ikinci filminde Behzat cinayet bürodan çekilmiş, ‘amirliğe’ amatör ligde devam etmektedir
Futbol üzerinden kazanma kültürüne karşı takım ruhunu çocuklara öğreterek ideallerini canlı tutmaktadır. Ancak İçişleri Bakanı’nın öldürülmesiyle ortalık karışır ve Behzat’a yeşil sahalar dar gelmeye başlar. Hükümet ‘yabancı lobiler’ destekli olduğu iddiasıyla muhaliflere gece baskınları, polis şiddeti, bolca gaz kullanımlı geniş bir operasyon başlatır. Behzat’ın eski ekibi başka cinayetlerle olan ilişkiyi görür ve amirlerini olaylara çekmek ister. Televizyonlarda yavru pandalar gösterilirken Behzat’ın ekibi kızağa alınmıştır. Behzat çok geçmeden maceraya bodozlama girer. Filmin Kıbrıs’a kadar olan bölümü son dönemin ruhunu anlatan bir belgesel kadar ince bir gerçekçilik ve mizahla işlenmiş. Trafiğe çekilen Harun rüşvetlerin azlığından şikayet ederken, Akbaba bugüne kadar narkotik şubeyi keşfetmediği için kendisine kızmaktadır. Kimin masum kimin suçlu olduğunun ters yüz olduğu bir olay örgüsünde Behzat ve ekibinin karakterlerinin inandırıcılıkları artık iyice oturmuş. Polisiye türünün özü olan merak ve gizemin işlenip, bizi çözülme kısmına götürdüğü Kıbrıs bölümü için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. ‘Sıcak’ haziran günlerinde çekilen filmin zamanın ateşiyle yazıldığı kısımların doğallıkları yakalamadaki başarısı hayranlık vericiyken aynı özen polisiye kurgusunda gösterilmemiş. Belki de bu kısımları polisiye yerine ‘absürd’ ve ‘kara mizah’ olarak görmek gerekiyor.Behzat Ç’nin siyasi potansiyelinin çekeceği izleyici sayısı ise bir hayli yüksek olacak.
Thor hayal gücünüzün sınırlarını zorlayacak
Thor’un misyonu yabana atılacak gibi değil. Kainattan önce varolan karanlık bir güçle savaşıp dünyayı tekrar karanlığa gömülmekten kurtarmak zorundadır. Kaosla hesaplaşıp kozmosda dengeyi sağlamaya çalışırken hayatının en zor ve acı verici macerası onu beklemektedir. Anthony Hopkins, Natalie Portman, Tom Hiddleston, Idris Elba ve Stellan Skarsgard’dan oluşan dev kadro ve Game of Thrones’un yönetmeni Alan Taylor’la, kostüm, mekan ve efektleriyle yine hayal gücümüzün sınırlarını zorluyor.
Siyah beyaz gerçeklerin buluşması
Francis Ha’nın komedi olarak tanımlanmasına bakmayın aslında New York’ta yaşam mücadelesi veren binlerce genç kadından birinin, Francis Ha’nın tuhaf ve kederli hikayesini anlatıyor.
Nevi şahsına munhasır, dansçılık yaparak geçimini sağlayan Francis Ha dobra ve garip kişiliğinden ötürü bir türlü ilişkilerde tutunamadığı için ev arkadaşı tarafından ‘çıkılamaz kız’ olarak bile adlandırılmıştır. En yakın arkadaşı gittikçe ciddileşen bir ilişkiye yelken açınca Francis’in yalnızlığı iyice dibe vurur.
Siyah beyaz estetikle, alışılmadık gerçekçilikteki diyalogları ve beklentileri boşa çıkaran anlatımıyla, öyküsü yer yer dağılsa da Amerikan indie sinemasının son dönemdeki en özgün filmlerinden.