Bedenimi kullanmayı bale ile öğrendim
Yurt dışında büyüyen Türk kökenliler arasında son yıllarda sıkça yaşanan tersine göçün örneklerinden biri de Cansu Tosun
Baleyle başlayan hikayesi, Almanya'da fotomodellikle devam eden genç oyuncu, "Bale bana ruh, beyin ve bedenin nasıl paralel çalıştığını gösterdi" diyor.
Almanya’da doğup büyüdüğünüz dönemi biraz anlatır mısınız? Yolunuz nasıl düştü İstanbul’a ve oyunculuğa?
Kayserili bir ailenin çocuğum. Ama Nürnberg’de doğduk. Doğduk diyordum çünkü benim bir ikiz kardeşim var. Adı Fırat. Acayip yakışıklı, Almanya’da fotomodellik yapıyor. Beş yaşımda bale eğitimine başladım daha sonra da fotomodellik yaptım. Oyunculuk ya da sahnede olma isteği çocukluğumdan beri hep vardı. Bir şekilde bunu yapmanın yollarını bulmam gerektiğini biliyordum. Fotomodellik yaparken İstanbul'a gelmeye karar verdim. Geldikten bir hafta sonra BKM mutfakta eğitim almaya başladım.
Farklı ülkelerde doğup büyüyen Türkler’in Türkiye’de oyunculuk yapmasına son dönemde sıkça rastlıyoruz. Sizin için burada oyunculuk yapmak ne ifade ediyor?
Burada veya başka bir yerde yetişmiş olmanın hiçbir önemi yok. İşiniz oyunculuksa derdiniz de doğru duyguları yansıtabilmektir. Bunun nerede doğduğunla ilgisi olmadığını düşünüyorum.
'Vücudumuzun her ayrıntısı ayrı güce sahip'
Aldığınız bale eğitimi oyunculuğunuza ve yaşamınıza nasıl yansıdı? Balenin sert disiplininin herkesi farklı etkilediği söylenir.
Bana ancak çok antreman ile iyi bir performans çıkarabiliceğime, vücudumuzun her ayrıntısının ayrı güce sahip olduğunu öğretti bale. Ruh, beyin ve bedenin nasıl paralel çalıştığını ve aslında her birinin diğerine bağımlı olduğunu öğrendim. Balenin dili bedendir. Tabii ki oyunculuğun da.
‘Bugünün Saraylısı’ ile yollar nasıl kesişti. Nasıl bir karakter oynadığınız, neler buldunuz kendinizden?
Tomris Giritlioğlu beni 'Küçük Hanımefendi'den beri izliyormuş. Önce proje tasarımcısı olduğu 'Kayıp Şehir'de oynamamı istedi daha sonra da beni bu proje için birlikte çalıştığı Avşar Film’e önermiş. Yönetmenimiz Kudret Sabancı ve yapımcımız Şükrü Avşar da Tomris Hanım’ın önerisine sıcak bakınca bugünün saraylısı yani Ayşen Kaya oluverdim. Ayşen hayata dair çok az deneyimi olan biri. Çocuksu, saf ve iyi yürekli bir genç kız. Annesini yıllar önce kaybetmiş ve babası ile Kayseri'de hayatını sürdürmekte. Babasının İstanbul'a taşınma kararı ile birlikte Ayşen için de yepyeni bir sayfa açılıyor hayatında ve dizilerde izlediği bir hayatın tam ortasına düşüyor. Bilmediği bir kültürün kendisine cok uzak bir dünyanın içine düşen Ayşen'in yaşayacaklarını çok merak ediyorum.
BAŞUCU
Kitap: Diriliş/Tolstoy, Nietzsche Ağladığında/Irvin
D. Yalom, Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği/ Milan Kundera.
Müzik: Klasik, R&B, pop. George Michael, Edith Piaf. Bazen Türk nostaljilere dalarım mesela Zeki Müren'i çok severim.
Film: Luc Besson'un Leon, The Professional veya Taxi Driver.
Aşk: Hayatın kaynağı, bir olmak.
Acı: Mutluluk varsa, acı da vardır. Büyütür bizi.
Zaman: Herkes için farklı. Hızlı akıyor bu aralar.
'Anneannemle birlikte çok iyi mantı açarız'
Türkiye’ye alışmış olmalısınız. Ancak size hala garip gelen ya da kıyasladığınız noktalar var mı yaşam tarzı olarak?
Ben zaten Almanya'daki hayatımda ailem ile birlikte geleneklerin yaşatıldığı bir ortamda yetiştim. Mesela anneannem ile birlikte çok iyi mantı açarız biz. Fakat aynı zamanda Alman toplumunun modernliğini de yaşayarak büyüdüm. Onun için hem gelenekselin hem de modernliğin iç içe yaşandığı İstanbul bana hiç yabancı değil.
Set dışında nasıl vakit geçirirsiniz, daha sokak insanı mısınızdır, ev insanı mı?
Bazen sokak çocuğu olurum günlerce eve girmek istemem bazen de evime kapanır günlerce film izlerim.
Doğayla aranız nasıl?
Ağaçlaı severim. Onlar tozu emiyor, yağmura neden oluyor. Hava kirliliğini temizliyor. Bizim gibi onlar da bir mucize. Ormanlarımızı koruyalım!
Oyunculuğu gözlemden beslenenlerden misinizdir, duygu işi olarak görenlerden mi?
Oyunculuğun bir duygu işi olduğuna inanıyorum. Karakterin yaşadığı olayların ilişkilerin doğru duygusunu bulmak ve bunu yansıtabilmek gerekiyor, bence mesele bu.
Gelecekle ilgili planlar neler? Oyunculukla ilgili en temel idealiniz nedir?
Her projede her senaryoda başka biri olmak, başka bir hayat yaşamak kadar insanı zenginleştiren bir şey olamaz herhalde. Benim oyunculuğa ilişkin temel idealim bu, büründüğüm hayatlarımın karşılığını her seferinde verebilmeyi hedefliyorum.