Başrol için hazırım

Seni hayata daha da bağlanmış görüyorum. Nedir bunun sebebi?

İşime olan aşkım, koyduğum hedeflere doğru giden yolculuğum buna sebep oldu. Yeni bir işe başladım. No309 beni hayata bağlayan nedenler arasında. Çok keyifli bir dizide, harika insanlarla çalışma fırsatı buldum. Rüştünü ispatlamış bir dizi ve set. Bu anlamda benim için bomba gibi bir iş oldu.

Eski sevgili olarak diziye dahil oldun. Bu kaçıncı eski sevgili rolün?

Üçüncü... Herhalde beni yurt dışından gelen eski sevgili kategorisinden izlemeyi seviyorlar. Ama buradaki eski sevgili Özge diğerler rollerim gibi kötücül değil aksine çok masum, çocuğu için geri dönen ve kendi ayakları üzerinde duran biri. Bu şekilde dan diye diziye girmiş olduk. Senaryo nasıl gidişat gösterecek bekliyorum. Ama bu dizinin ve karakterin kariyerime etkisi olumlu olacağına inanıyorum. Çünkü annem diziyi her izlediğinde keşke sen de böyle samimi bir dizide rol alsan derdi. Demek ki çok içten istemiş, çok iyi bir iş oldu. Artık gelen roller çok daha iyiye doğru gidiyor. Bir sonraki işimde hep bir adım ileriye gitmek üzerine adım atıyorum.

Kendini başrole hazırladığını hatta hazır olduğunu söyleyebilir miyiz?

Hazırım. Hatta bu konuda evrene mesaj atıyorum. Bugüne kadar hayal ettiğim her şeyi yaşadım. Kendimi temiz bir şekilde daha iyisine hazırlıyorum ve geleceğine inanıyorum. Geçen yıl bir film yaptım ama yeni bir sinema filmi bekliyorum. Gençlik, komedi ve korku türünde filmlerde rol aldım. Bir sanat filminde oynamak istiyorum. Onun dışında bir aksiyon gerilim çekmek isterim. Kedi kadın gibi atlayıp, zıplayıp adrenalin yüklü sahnelerin olduğu işlere varım.

Oyunculuktaki geçen 7 yıllık süreç nasıl hissettiriyor?

Oyunculuk benim için bir çocuğun masum hayaliyle başladı. Merdivenlerden adım adım çıkarak tırmanmaya devam ediyorum. Bu merdiven ve tırmanış benim için hiç bitmeyecek. Sıfırdan başlayıp kendi kendime şu an buraya gelmek bile bana çok büyük bir huzur ve güven veriyor. 7 yılda elde ettiklerimden mutluyum. Bir projeyle parlayıp, sabun köpüğü gibi şöhreti tadanları ve oyunculuğunun önüne şöhreti koyanların bocaladığını görüyorum. Bunu yönetmezsen işler zorlaşıyor ve kayıp gidiyorsun. Bu konuda kendime dikkat ediyorum ve sadece oyunculuğa odaklanıyorum.

Nelere tahammül edemiyorsun?

Şikayet eden ve sürekli olumsuzluk ve huzursuzluk yaratan insanlara tahammül edemiyorum. Kaçıyorum öyle ortamlardan ve kişilerden. O anda kitaplara sığınıyorum. İnsanların bu kadar şikayetçi olduğunu gördükçe kendimi yazılmış biyografilere gömüyorum. Sıfırdan başlayan ve zirveye çıkan insanların hayatlarını okumak onlara karşı beni motive ediyor. İnsanlarla motive edici bilgi alışverişine çok açığım. Ama aksi yerden kaçarım. Giderim evime romantik bir şekilde kitap okurum. Yazmayı da severim. İlerisi için yazdığım senaryolar var. Onlara yoğunlaşıyorum.

En çok neler okuyorsun?

Biyografi ve kişisel gelişim okuyorum. Biyografi okudukça insanların ne kadar çok zorluklar yaşadığını, tökezlediğini ama yine de vazgeçmeyip ayağa kalkıp devam ettiğini görüyorum. Başarının tesadüf olmadığını yine yine anlıyorum. Bu kendi hayatımda da geçerli çalışmadan başarı gelmiyor.

Kimin hayatını oynamak isterdin? Kimin hayatı sana ilhan veriyor?

Başarılı olmuş kadınların ve erkeklerin hayatları hep ilgimi çekmiştir. Markajımda olan birçok isim var. Ama Türk olarak Tomris Uyar yabancı olarak da Coco Chanel'e can vermek isterdim. Çünkü onlardan alınacak çok ders var, çok delikanlı kadınlar. Son okuduğum kitap Emrah Yolaç'ın Asla Vazgeçme kitabı sanattan tarihe birçok başarı hikayesini içinde bulunduruyor, tavsiye ederim.

Peki kimle partner olmak isterdin?

Halit Ergenç hem çok iyi bir oyuncu hem çok iyi bir insan. Bir defa onunla çalışma fırsatım oldu ama tekrar olmasını çok isterim. Engin Akyürek'in kariyerinden bu yana canlandırdığı rolleri performansı bence çok tebrik edilesi. Onunla ileride bir sinema filminde partner olmak çok isterim. Kendisini ve oyunculuğunu çok beğenirim. Haluk Bilginer'le de bir tiyatro oyununda oynamak benim için muazzam bir deneyim olur ve bunu çok isterim.

Oyunculuğunu nasıl besliyorsun?

Tiyatro sezonu benim için cennet. Oyunculuğumu, ruhumu izlediğim oyunlarla besliyorum. Asla oyun ayırt etmem. Hepsine giderim. Onun dışında her gün mutlaka kulaklığımı takar 1,5 saat açık havada yürürüm. Bunlar beni çok iyi hissettiriyor. Hiperaktif bir tipim mutlaka kendimi geliştirecek bana yararı olacak şeyler bulurum.

Kuralların oluştu mu?

Oyunculukta yapamam, oynamam diye bir şey yok, olmamalı. Bana bir rol geldiyse ona kendimi uydurmak için şekilden şekilde sokarım. Birçok şey şimdi ticari kaygıyla yapılıyor. Ama sanat için olduğuna inandığım noktada rol ne gerektirirse yaparım.

Meraktan Miss Turkey'e katıldın ve deneyimledin. Bu tarz güzellik yarışmalarına girmek isteyenlere neler söylersin?

Kendini keşfettiği andan itibaren bu yarışmalara katılmayı hayal ediyorlarsa katılsınlar. Ama bence hepsi zaman kaybı. Ukalalık olarak algılanmasın benim için öyleydi. Bana psikolojik olarak kötü tecrübeler yaşattı. Dünyada ülkeni temsil edecek kişi "Güzelsin, yabancı dilin de var" diyerek seçilmemeli. Zaten ülkesini temsil etmek için değil oyuncu olmak için bu yarışmalara katılıyorlar. Aradan başarılı olanları oluyor. Mesela Dilan Çiçek Deniz bence çok başarılı. Ama onun dışında sadece güzelliğine güvenen ve sadece güzellikle ben bu işi kurtarırım diyenler oluyor kurtaramıyorlar. Nerede olursan ol esas olan güzellik değil çalışmak. Çünkü hiçbir başarı tesadüf değil.