Gazete Vatan Logo

Bana ”Sen gerçek bir meleksin” diyorlar...

Bana ”Sen gerçek bir meleksin” diyorlar...

Fotoğraflar: Elif MANDAN

Mahsun Kırmızıgül’ün gerçek bir hikayeden ilham alan filmi ‘Mucize’ yeni bir gişe rekoruna doğru koşuyor. Filmin başrol oyuncusu Seda Tosun’dan Mucize’nin hikayesini dinledim. ‘Bu film insanları daha naif hale getiriyor’ diyor.

Seni biraz tanıyalım, çocukluğuna inelim!

1990 İstanbul doğumluyum. Sekiz senedir İstanbul’dayım. Daha önce babam astsubay olduğu için Zonguldak, Samsun, Amasya’da büyüdüm. Neredeyse hiç ilkokul arkadaşım yok bu yüzden.

Şimdi seni bekliyordur hepsi!

Onlar beni hatırlıyor ama ben hepsini hatırlamıyorum. Çok güzel mesajlar alıyorum hatırlamadığım ilkokul arkadaşlarımdan. Emeğimin karşılığını bir tek böyle alabilirim.

Nasıl bir çocuktun peki?

Çok utangaç ve sessiz sakin.

Ailen mi yönlendirdi oyunculuğa?

Aklımda olan bir şeydi ama cesaretim yoktu. Babama gidip ‘oyuncu olmak istiyorum’ diyemedim, ondan çekiniyordum. Bir gün babam kendi teklifte bulundu.

Bana ”Sen gerçek bir meleksin” diyorlar...


Babandan niye çekiniyordun?

Otoriter, ketum biri babam. Zaten astsubay, o yüzden çekiniyordum ama beni destekliyormuş meğer. Babam beni ekrana yakıştırdı. Eğitim almamın daha uygun olduğunu düşündüm ve İstanbul Aydın Üniversitesi Drama Bölümü’ne girdim.

Miss Turkey’i iyi ki kazanamamışım

Herkes sana güzellik yarışmasına katıl diyor muydu peki?

İstanbul’a yeni geldiğimde defilelerde yer aldım. Miss Turkey’e katıldım ama Miss Turkey olamadım. İyi ki de olmamışım. Olsaydım belki mankenliği meslek olarak düşünecektim. Şu anda sadece oyuncu olmak istiyorum. Oyunculuğa daha çok bağlandım.

Hangi filmlerde yer aldın?

‘Balayı’nda başroldeydim ama kamera önünü hiç bilmiyordum o zaman. Mucize ikinci sinema filmim. Dizi için uygun proje olmadığı için sıcak bakmadım. Genelde kötü kadın karakterleri geliyordu, ben iyi kız rolüyle başlamak istedim. O da Mahsun Kırmızıgül projesi ile geldi.

Bana ”Sen gerçek bir meleksin” diyorlar...


Mucize’de adeta bir meleği canlandırıyorsun!

Zaten gerçekten melek olduğuma inananlar var. Mucizevi rolüm olduğuna inananlar var. O kadar benimsemişler ki gerçek sanıyorlar bu karakteri insanlar.

Ben bile bir an inanır gibi oldum!

(Gülüyor) Fan gruplarım oluştu. Mesajlar alıyorum ‘Sen bir meleksin. Seni Allah gönderdi. Buna kesinlikle inanıyorum’ diyenler var. ‘Seda Tosun bir melek’ diye başlıklar açılıyor. Galiba bütün kötülükleri iyiliklere dönüştürecek bir melek olduğumu düşünüyorlar.

Mahsun Kırmızıgül seni nasıl seçti?

Mahsun Bey 3-4 ay bu karakteri aramış ama istediğini bulamamış. Gözleri masum bakan, yüzü masum olan, hayat onu kirletmemiş birini arıyordu. Beni görünce ‘senin kadar güzel ve iyi oynayanını bulamadım, bu iş senindir’ dedi.

Evde ayna karşısında Zazaca çalıştım

Zaza aksanı zorladı mı?

Aksine hemen oraya, Kars’a ait olduğumu hissettim. Aslında orada da benim gibi sarışın, mavi gözlü kızlar vardı. Mahsun Bey aksan konusunda çok yardımcı oldu. Ben de çok çalıştım. Aylarca evde ayna çalışmaları yaptım. Ayna karşısında ağladım.

Çekimler nasıl geçti?

Zaten hep bir Mahsun Kırmızıgül hikayesinde yer almak istiyordum. Çok zor şartlar altında çalıştık. Kar vardı, hava eksi 40 dereceye iniyordu. Çok soğuktu. Kars’ın bir köyünde çektik. Her gün üç saat yol katediyorduk köye gitmek için. Tam benim çekimlerim başlayacaktı, hastalandım. Her gün iğne vurdurup, ilaçlar kullanıyordum. Dışarıdaki sahnelerde hava soğuk ve ağzımızdan buhar çıkıyordu. Zaten boğazım şişti ama buhar çıkmasın diye buz gibi suları içmek zorunda kaldık. Fakat Kars’ın insanları çok sıcak, çok samimiler.

Kızları okutmuyorlar

Sette başka neler oldu?

Benim yükseklik fobim var, hiç bir güç beni yükseğe çıkaramaz. Filmde bir sahnede uçurumun tepesindeydim. Mahsun Bey beni motive etti. Dağa çıkıp ağlıyor kız, uçurumun kenarında. O sahne çok zorladı. Bir de koyunların keçilerin arasında çok ürktüm. Bacaklarımı sıkıştırdılar, tekme attı keçi. İlk defa ahıra girdim bir de. Köy yaşantısını anladım.

Kız aslında berdel veriliyor, bugün pek çok kız bu kaderi paylaşıyor.

Kars’taki çocuklara bu hala var mı diye sordum. Hala bazı kızlar okutulmuyor. Bir küçük kız ‘Abla ben okumak istiyorum ama babam izin vermiyor’ dedi. Neden, dedim. ‘Kızları okutmuyorlar’ dedi. Çaresizdi. Orada çok zor yaşam var. Bütün yük kadının üstünde. Kadın emekçi ve hiç bir konuda söz sahibi değil. Birey değil, kendini çocuk ve kocalarına adamışlar.

Bu rol seni nasıl değiştirdi?

Kalbimdeki kilitli olan şeyin kilidini açtım. İçimizde bu duygular var. Mizgin kusursuz iyi, keşke herkes öyle olsa. İnsanları daha naif bir hale getiriyor film.

Filmi izlerken gerçek Mizgin’le beraber ağladık

Gerçek hikayedeki Aziz ve Mizgin’i gördün mi?

Mahsun Bey galaya kadar tanıştırmadı onlarla çünkü büyüsü bozulsun istemedi. Özel gösterimde Aziz ve Mizgin’le izledim ben filmi.

Mizgin nasıl buldu filmi?

O da o zamanlar köyün en güzel kızıymış. Filmi izlerken, ‘ben de böyleydim, benim de saçlarım böyleydi’ deyip durdu. Sonra ağlamaya başladı. O ağlayınca ben de ağlamaya başladım.

Başka nasıl tepkiler aldın?

Bazı erkekler ‘Hayalimdeki kadın karakterini beyaz perdede bana gösterdiniz, böyle kadın olsa evlenmek isterim’ dedi.

Haberin Devamı