Bakıcı seçerken...
Siz İstanbullusunuz ama yeni yeni konuşmaya başlayan kızınız Kayseri şivesiyle konuşuyor; çünkü bakıcınız Kayserili! Olsun siz onu düzeltirsiniz. Asıl önemli olan, sevgiyi bakıcısından dolu dolu alabilmesi.
Aile ve Çocuk Danışmanı, Okul Öncesi Eğitim Uzmanı Pedagog Sevil Yavuz, bakıcı konusunu tüm detaylarıyla bizlerle paylaşıyor. Bakıcı seçerken nelere dikkat edeceksiniz? Bakıcıyla iletişiminiz nasıl olacak? Umarız çocuğunuza bilgi ve şefkati tam olarak verebilen bir bakıcıyla çalışırsınız.
Çocuk sevgisi ve samimiyeti
Çocuk bakıcısı seçerken dikkat etmeniz gereken en önemli şey, bakıcının çocukları sevmesi. Dünya kadar referansı olsun, çocuğunuza ısınmadıysa ve hevesli görünmüyorsa seçiminiz doğru değil demektir. Bunu ilk görüşmede aldığınız elektrikten anlarsınız. Bakıcı eğer size şartlarını açıklıyor, taleplerde bulunuyor ve çok soru soruyorsa bu, onun iş ciddiyetini ve samimiyetini gösterir. Sırf işi almak için her şartınızı kabul ediyorsa bir kere daha düşünün deriz.
Eğitim durumu
Çok istekli ve çocukla iletişimi çok iyiyse 0-2 yaşa kadar bakıcının eğitimli olmaması bir derece kabul edilebilir. Çünkü siz de biliyorsunuz ilk yaşlar bakım ağırlıklı. Ama 2 yaşından sonra çocuğunuzun duygusal, sosyal, fiziksel ve zihinsel gelişim ihtiyaçlarını eğitimsiz biri karşılayamayacağı için bu alanda uzman biriyle çalışmanız daha doğru.
Referansı ve deneyimi
Referans önemli tabii ama şart değil. Referansı yok diye bir bakıcıyı işe almamak yanlış olur. Referans, çalıştığı kişiyle iletişimi gösteren öznel bir açıklama ve sizi yanıltabilir. Örneğin bakıcının çalıştığı aile ona iyi davranmamış ve haksızlık etmişse, referansını olumsuz da verebilir ve bunu dikkate almanız doğru olmaz.
En iyi referans bakıcının kendisi. Çok iyi referansları olsa da sizle çalışınca bunların gerçek olmadığını görürseniz o olumlu yazının hiçbir önemi kalmaz. Aynı şekilde hiç referansı olmasa bile sizle çalışınca aslında beklediğinizden daha iyi olduğunu görebilirsiniz. Önemli olan bakıcının ruh hali ve çocuk sevgisi. Bunu almak için sağduyunuza güvenin ve ona bir şans verin.
Psikolojisi ve kişiliği
İşe almayı düşündüğünüz kişinin kendisiyle barışık, sevecen, güler yüzlü, samimi olması ve hayatında psikolojisini olumsuz etkileyen önemli bir problemin olmaması çok önemli. Bunu anlamak için Pedagogdan yardım alın. Pedagog görüşme sonunda psikolojik açıdan bu kişinin çocuğunuza bakmak için uygun olup olmadığını size açıklayacaktır.
İletişimi ve performansı
Hem çocuğunuzun hem de sizin bakıcıyı sevmeniz ve samimi hissetmeniz gerekir. Ama bazen bakıcı çok profesyonel de olsa çocuğunuzun ya da sizin elektrikleriniz uyuşmaz. Bunu anlamak için işe almayı düşündüğünüz kişiye bir günlük fazladan ücret ödeyerek evinizde misafir edin. Tam bir günü ve akşamı beraber geçirin. Böylece hem performansını, hem de ailenize uyumunu görmüş olursunuz, ona göre karar verirsiniz. Bakıcı da sizin ailenizde ve o ortamda olmaktan mutlu hissediyor mu onu görmüş olur. Bu iki taraf için de çok faydalı olacaktır, emin olun.
Önemli olan onun doğru insan olup olmadığını, bütün bunları değerlendirerek sizin hissetmeniz. Bu konuda kalbinize ve sağduyunuza güvenin, içinizden gelen sese kulak verin.
İYİ İLETİŞİM KURMANIN YOLLARI
Çocuk bakıcısının görevi, hayatını size ve ailenize adamak ya da sizin hayatınızı yaşamak değil, çocuğunuza belirli saatler içerisinde bakmaktır. Onun da kendi hayatı ve ihtiyaçları olduğunu unutmayın. Çocuğunuzun sağlıklı gelişimi ve mutluluğu, bakıcısıyla olan olumlu iletişiminizle yakından ilgili.
Çocuğunuzun bakıcısıyla olan olumlu veya olumsuz iletişiminiz, dolaylı olarak çocuğunuzu da etkileyecektir. Bakıcının sizinle iletişimi çok iyiyse, sizi ve çocuğunuzu seviyorsa, bunu bir iş olarak görmeyecektir. Aksine, çocuğunuzla ilgilenmek onu mutlu edecektir. Bu nedenle bakıcısıyla iyi iletişim kurmanız önemli.
Sorumluluklarınızı ona bırakmayın
Öncelikle çocuğumu emanet edecek profesyonel bir uzman arıyorum diyerek işe başlamalısınız. İşe alacağınız uzmanın hayatını size adayacağını düşünüp tüm annelik görev ve sorumluluğunuzu ona bırakmak yerine, onu görevli olduğu saatler içinde çocuğunuzla ilgilenecek ve gelişimini destekleyecek bir uzman olarak görün.
Çocuğunuzla siz de zaman geçirin
Bakıcı, ister yatılı ister gündüzlü çalışsın, elinizden geldiği kadar çocuğunuzla siz zaman geçirin. Onunla sürekli bakıcı ilgilenirse duygusal annelik bağını kuramazsınız. Bu nedenle akşamları ve hafta sonlarını çocuğunuzla birlikte geçirin. Bakıcınıza da kendine zaman ayırması ve dışarı çıkması için izin verin. Kendine yeteri kadar zaman ayıran bakıcı, eve mutlu bir şekilde döner ve işini severek yapar.
Kararları birlikte alın
Çocuğunuz en çok bakıcıyla zaman geçireceği için ilgi ve ihtiyaçlarını sizden önce bakıcınız fark edebilir. Mesela ‘Kitapları karıştırmaya başladı, ona eğlenceli çocuk kitapları alabiliriz.’ gibi önerilerde bulunabilir. Önerilerini dinleyin ve çocuğunuzla ilgili bir karar almadan önce onun da fikrini alın; onu dışlamayın. Bu, yaptığı işe saygı duyduğunuz mesajını verir ve daha hevesli çalışmasını sağlar.
Yeterli zaman verin
Bakıcıya ailesini ve sevdiklerini görmesi için yeterli zaman verin. Eğer ailesi şehir dışındaysa iki haftada bir uzun izin verebilirsiniz. Çünkü altı gün boyunca çalışan ve evden dışarı çıkmayan bir insanın psikolojisi bozulur ve performansı düşer. Kendine ve sevdiklerine yeteri kadar zaman ayıramayan bakıcı, somurtkan bir yüzle çocuğunuzla ilgilenir ve bu da çocuğunuzu olumsuz etkiler.
Birlikte sohbet edip dertleşin
Bakıcının mutluluğu, çocuğunuzun mutluluğu demektir. Bu nedenle, bakıcının hayatında neler oluyor, onu mutsuz eden bir sıkıntısı var mı gibi durumları anlamak için fırsat buldukça onunla sohbet edin ve yapabileceğiniz bir şey varsa ona yardım etmeye çalışın.
Ailenin bir ferdi gibi görün
Çocuk bakıcısını ailenin bir ferdi gibi görün ve onu akrabalarınızla çocuğunuzun özel öğretmeni olarak tanıştırın. Yaptığı işe saygı duyun, küçümsemeyin. Bunu davranışlarınızla, beden dilinizle ve sözlerinizle samimi bir şekilde gösterin. Örneğin özel bir yere gittiğinizde aileden biri gibi onu da davet edebilirsiniz.
Bakıcınızı takdir edin
Çocuğunuzun gelişimine yaptığı katkılardan dolayı ona teşekkür edin. Hiçbir zorunluluğu yokken fazla çalıştıysa veya sizin için artı bir şey yaptıysa bunu mutlaka ödüllendirin. Fazladan para ödeyin, hediye alın ya da güler yüzle içten bir teşekkür edin.
Eleştirilerinizde yapıcı olun
Yaptığı yanlışları ben diliyle yapıcı bir şekilde açıklayın. Sizi rahatsız eden bir davranışı varsa, yargılayıcı bir dil kullanmak yerine ‘Bunu yapman beni üzüyor ve ben işteyken aklım evde kalıyor.’ gibi ne hissettiğinizi belirten cümleler kurun. Bu davranışının nelere yol açtığını onu kırmadan açıklayın. Herkes hata yapabilir. Önemli olan, hataların yapıcı bir şekilde açıklanması ve düzeltilmesi için bir şans vermek.
Eğitim kurslarına gönderin
Onu, çocuk gelişimi ve eğitimi alanında kendini geliştirebileceği kurslara gönderin. Özellikle bakıcının bir pedagogdan eğitim alması çok faydalı olacaktır. Çünkü Pedagog çocuğunuzun özelliklerine uygun tavsiyelerde bulunur ve gelişimini daha iyi nasıl destekleyebileceği konusunda ona bilgi verir. Bunun yanı sıra, bakıcıyı hafta sonları bu alanla ilgili kurslara ve seminerlere katılması için teşvik edebilirsiniz.
Ona değer verin
Çocuk bakıcısını fabrikada çalışan bir işçi gibi görmeyin. Ne eviniz bir fabrika ne de çocuğunuz bir üründür. Çünkü çocuk bakımı fabrika işi değil, sevgi işidir. Eğer onu bu işi sevmesi için motive etmezseniz, bunu sadece bir iş olarak görür ve çocuğunuzun temel ihtiyaçlarını karşılamak dışında gelişimini desteklemek için bir çaba harcamaz. Zaten bu konuda empati kurduğunuzda bunu daha iyi anlarsınız. Unutmayın her şey karşılıklı ve ne ekerseniz onu biçersiniz. Çocuğunuzun bakıcısını sevmeniz ve ona değer vermeniz, mutluluğunuzun anahtarıdır.