“Babalar”a gönül veren kadınlar
Sevgilisiyle arasındaki sorunu mafya aracığılıyla çözmek isteyen manken Tuğba Özay’ın cezaevine konulması yeraltı dünyası ve kadınlarını yeniden gündeme taşıdı.
Yeraltı dünyasının tanınmış isimlerinden Yaşar Öz’ün Özay’la olan ilişkisi de akıllara şöhret ve güce gönül veren diğer kadınları getirdi.
Uyuşturucu kaçakçısı Yaşar Öz ve çetesine yönelik yapılan Rulet Operasyonu’nun en dikkat çeken ismi kuşkusuz Tuğba Özay’dı. Özay hep tehlikeli ilişkilerin kadını oldu... İşadamı Erdal Acar ile birlikte Ulus’ta bir araçta yüksek sesle müzik dinlerken, uyarıya gelen ekibi tehdit edip bir polisi hafif yaraladılar. Haklarında iki yıl hapis istemiyle dava açıldı... Sonrasında da polisle arayı açmadı. Hakkında tutuklama kararı bulunan çete lideri Kürşat Yılmaz 2005 yılında Özay’ın evinde yakalandı. Genç manken poliste, “Tek suçum sanıyorum sevmek” dedi. Bu ilişkisi de bitti ama Özay’ın mafya ile bağlantısı bitmedi. Özay’ı Paşakapısı cezaevine gönderen olay ise 5.5 aylık sevgilisi Akın Büyükoğlu’ndan ayrılmak istemesiyle başladı. Özay, kendisinden ayrılmaması için ölüm tehdidi aldığı sevgilisinden kurtulmak için menajeri Kadir Şen’in aracılığıyla Susurluk davası sanıklarından Yaşar Öz’ün adamı Abdülcabbar Kibaroğlu’ndan yardım istedi. Taraflar Akmerkez’de biraraya geldi... Kibaroğlu Akmerkez’deki çatışmada ayağından yaralandı... Yaşar Öz’den sonra Tuğba Özay da gözaltına alındı. Olayın azmettiricisi olduğu gerekçesiyle tutuklanmasına karar verildi... Özay, mafya ile ilişkisi olan ne ilk, ne de son kadın... Aşk, şöhret, güç, sebebi her ne olursa olsun birçok kadın mafya liderlerine gönül verdi.
Yaşar Öz-Ceylan
Hapishanede başladı ve bitti
Bir zamanların “Küçük Ceylan”nın artık sınıf atlamak istediği yıllardı. Başından 4 evlilik geçmiş ama bir türlü mutluluğu yakalayamamıştı. O artık “Küçük” sıfatından kurtulup olgun ve güçlü bir kadın olmak istiyordu. Tam da bu sırada ablası Nazan “Şu an hapiste olan Yaşar Öz var ya, sana hasta oluyormuş. Seninle tanışmak istiyor” dedi. Ceylan’ın cevabı “Çok memnun olurum. Hatırladığım kadarıyla Yaşar Öz hoş bir adamdı” oldu. O sırada Susurluk Davası sanıklarından Yaşar Öz, uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı iddiasıyla halen Eskişehir Cezaevi’nde yatıyordu. Cezavinde başlayan mafya-şarkıcı yakınlaşmasının ilk mektupları oldukça masumaneydi. “Nasılsın, iyi misin?” diye başlayan mektuplar daha dördüncü mektupta Ceylan’ın Yaşar Öz’e “Seni seviyorum. Hem de çok” yazmasıyla ateşli bir aşka dönüştü. Yaşar Öz de aynı karşılığı vermiş olacak ki, Ceylan her yerde “Artık evli bir kadın sayılırım. Hareketlerime dikkat edeceğim. Yaşar Bey’le çok saygın bir ilişkimiz var. Ona destek olacak, onu bekleyeceğim” diyordu. Her hafta sevgilisini Eskişehir Cezaevi’ne ziyarete giden Ceylan, sevgilisini DGM’deki duruşmalarda da yalnız bırakmıyordu. Ancak büyük aşk Yaşar Öz’ün cezaevinde kaldığı 2 yıl boyunca sürdü.
Sedat Peker- Ebru Cerit
Esrarengiz aşk
Sedat Peker’in adı pek çok kadınla anıldı ama Ebru Cerit herkesin kafasında kuşku yaratan bir isim olarak kaldı. Zira Cerit ne bir şarkıcı, ne de çok tanınmış biriydi. Onu gazete sayfalarına taşıyan haberlerin nedeni hep bir cinayete çıkıyordu. 2001 yılında öldürülen Ebru ve Işık Balkan kardeşlerin mahkemesinde de o vardı, Ayhan Yavuz’un öldürülmesi olayında da. Sedat Peker ve Ebru Cerit’in ilişkileri Balkan cinayetlerinden sonra ortaya çıktı. Ebru Balkan’ın Sedat Peker’in adamı olduğu ileri sürülen Fikret Aydın’la ilişkisi olduğunun belirlenmesinin ardından, Peker’in evinde yapılan arama çete liderinin Ebru Cerit ile olan ilişkisini ortaya çıkardı. İkilinin aşkı ne kadar sürdü ve aralarında neler yaşandı bilinmez ama 2003 yılında ikilinin yolu Peker’in adamı Hakan Yıldırım’ın yargılandığı davada keşişti. Yıldırım sorgusunda, Sedat Peker’e “Kıyak olsun” diye eski sevgilisi Ebru Cerit’le çıkan Cihat Suavi’yi öldürmek istediğini, ancak yanlışlıkla yanındaki Ayhan Yavuz’u öldürdüğünü itiraf etti.
Alaattin Çakıcı-Aslı Ural
Eski eşe benzerlik
Yeraltı dünyasının ünlü ismi Alaattin Çakıcı, kırmızı bültenle aranırken 17 Ağustos 1998’de Fransa’nın Nice kentinde sevgilisi Aslı Ural’la birlikte yakalandı. Yapılan takip sırasında Çakıcı’nın telefonda istediği belgeler, Fransa’da bir kadına teslim edildi. Bu kadın Türkiye’nin tanınmış modacılarından Canan Yaka ve şarkıcı Selçuk Ural’ın kızı Aslı Ural’dı. Nice’teki bir otelde beraber yakalanan Alaattin Çakıcı ve Aslı Ural, Fransız polisine teslim edildi. Aslı Ural’ın çantasında, 20 bin dolar ve Çakıcı adına düzenlenen sahte evraklar vardı. Sevgilisiyle birlikte gözaltına alınan Aslı Ural, polis ifadesinde, “İki aydır Alaattin Çakıcı ile birlikteyim“demişti. O dönemlerde Alaattin Çakıcı’nın Aslı Ural’la aşkı, ölüm emrini verdiği eşi Dündar Kılıç’ın kızı Uğur Kılıç’a benzerliğine yorulmuştu.
Tutku ve şiddet onların simgesi oldu
Türk Sanat Müziği sanatçısı Muazzez Abacı ile ünlü kabadayı Hasan Heybetli’nin birlikteliği çeyrek asrı geçti. Bu süre içinde iki kez evlenip ayrıldılar ama bağlantıyı hiç koparmadılar. Hatta 14 aylık hapis cezası nedeniyle Heybetli’yi arayan polis, kabadayıyı o dönem hasta olan eski eşi Abacı’nın Etiler’deki evine kurduğu pusuda yakaladı. Onlarınki dillere destan, tutkuyla ve şiddetle yaşanan bir aşktı. Defalarca kavga ediyor, kıskançlık krizleri geçiriyor, olaylı ayrılıklar yaşayıp sonunda yine barışıyorlardı. Ama aşklarının buluşma noktası eninde sonunda cezaevleri oluyordu. Nikahlarından biri cezaevinde kıyıldı. Bir keresinde Abacı aldatıldığını hissetti ve kaçak olan kocasını polise ihbar etti. İntikamını böyle alan Abacı hapishanenin tam karşısında bir daire tuttu ve aylarca kocasıyla ıslık çalarak haberleşti.
1970’li yılların sonunda başlayan aşk çok romantikti. Genç assolistten sürekli ret cevabı alan ünlü kabadayı, hiç pes etmedi. Bir gece yarısı Abacı’nın telefonu çaldı ve karşı taraftaki ses, “Sizi rahatsız ettim, özür dilerim. Camdan dışarıya bakabilir misiniz?” dedi. Abacı, evinin önü kırmızı gül bahçesi gibiydi. Ve o gece başlayan aşk günümüze kadar devam etti. 2006’da 3’üncü kez evleneceklerini açıklayan çift hâlâ evlenmemelerine rağmen ayrıldıklarını da açıklamadı.
Gülben Ergen-Erol Evcil
“Korkuyordum, ayrılamadım”
Kendi deyimiyle, o bir Kadıköy çocuğu. 1972’de dünyaya geldi. Ailesinin hali vakti yerindeydi. Annesi ve babası boşandıklarında ilkokul son sınıf öğrencisiydi. Sonrasında bir sevgi açlığı yaşadığını söylüyordu Gülben Ergen, belki de böyle olmasa 1995 yılındaki tehlikeli aşkı hiç yaşamayacaktı...
1995 yılında Bursa’da Amatis isimli gazinoda ses sanatçısı olarak çalışırken Erol Evcil ile tanıştı. Üç yıl kesintisiz, sonrasında yıllarca konuşulacak bir aşk yaşadılar. Erol Evcil’in adı Nesim Malki cinayetine karışınca tüm ilişkileri gibi aşkı da ortaya çıktı. Her kaldırılan taşın altından yeni bir gelişme çıkıyor, Erol Evcil karanlıklaştıkça karanlıklaşıyordu. Genelde ’karanlık’ adamların açık verme riski taşıyan en belirgin yanları özel hayatlarıdır. Kural bu kez de bozulmuyor ve iki aşığın telefon konuşmaları birçok düğümü çözüyordu. Ergen, Malki cinayetinin firari sanığı Erol Evcil’in sevgilisi olması nedeniyle 17 Ekim’de 1998’de gözaltına alındı. 18 saat sorgulanan Ergen, “Ben kendisinden korkuyordum. Sanatçı olmam nedeniyle işlerimi engeller diye de korkuyordum, bu nedenle ayrılamadım. Ayrılma kararını kendisinin vermesini bekledim” diyordu. İşadamı adı altında yapılmış tüm işler ve para akışları incelendiği için Ergen bu konuda da zan altında kalıyor ve “Erol Evcil benim sanatçı olmama karşı değildi, ancak çalışmamı istemiyordu ve para kazanmamı engelliyordu. Dolayısıyla bana banka havalesiyle veya elden para verirdi. Fenerbahçe’de bir daireyi annem Gülser Bayar’ın üzerine geçirdi. Bana BMW marka otoyu aldı. Bana ait Tao marka otoyu satın aldığımda birikmiş paramın üzerine Erol da bir miktar para ekledi ve bu otoyu annemin üzerine yaptırdık...” diyordu.
Ergen’in korkudan ayrılamadığını söylemesine rağmen yıllar sonra katıldığı hayatını konu alan bir programda, Evcil yakalanmadan önce Gülben Ergen’le evlenme planları yaptığı hatta gelinliğinin bile hazır olduğu ortaya çıkmıştı. Programda sandıktan çıkartılan gelinlik genç şarkıcıyı gözyaşlarına boğmuştu.