Ayıp şeyler yapıyoruz ama ayıp etmiyoruz
En son ne zaman gülmekten kırılıp geçtiniz ya da çok keyifli bir oyuna gittiniz? ‘Biraz düşünelim’ diyorsanız, çok olmuş demektir. O halde, yarın bir işiniz yoksa, BKM’de sahnelenen R.E.S.T Oyuncuları’nın Ayıp Ettik adlı oyununa gitmelisiniz!
Cinselliğin ilk çağlardan günümüze sade ama eğlenceli bir dille aktarıldığı oyun, İstanbul’un kasvetli sonbaharında ilaç niyetine iyi gelecek. Uğur Yağcıoğlu’nun yazıp-yönettiği oyunda; Ece Uslu, Durul Bazan, Kayra Şenocak, Ali Türkoğlu ve Ebru Karanfilci gibi birbirinden yetenekli oyuncu-dansçı bir araya geliyor. Biz de cinselliğin ve kahkahanın yolculuğuna çıkmadan önce oyunculardan nerelere ‘ayıp ettik’lerini öğrenelim....
Kayra Şenocak: Ayıp şeyler yapıyoruz ama ayıp etmiyoruz
• Televizyonda sizi izlediğimde, sanki ’içinizde patlamaya hazır bir enerji varmış da çıkaramıyormuşsunuz’ gibi bir hisse kapılıyorum... Ama bu oyunda muhteşemsiniz!
Ben de öyle düşünüyorum. Ama daha önce belediye ve özel tiyatroların bir çoğunda çalışmış olmanın avantajı bu.
• Sizin projeleriniz neler?
Uğur’un Rest Oyuncularını repertuvar tiyatrosu yapma amacı var. Daha öncelerden kendi yazıp, yönettiğim Erkekler Ne İster adlı oyunumu güncelleştirip yeni sezona hazırlamayı düşünüyorum.
• Oyunda, spontane ya da o an sizden çıkan replikler oldu mu?
Bir anda sahnedeyken oluyor. Zaten Uğur da kendinize göre değiştirebilirsiniz dedi. Bir de ben ekliyorum, duramıyorum.
• Günümüzdeki tiyatroyu nasıl görüyorsunuz?
Deve Kuşu Kabera’nın kurucu benim dayım. Zeki Alasya ve Metin Akpınar o dönemde 2 bin küsür temsil yapmışlar. Şimdi durum öyle değil.
• Peki televizyon...
Para kazanmak için televizyondayız. Keşke sadece tiyatro yapıp başka hiç bir şey yapmasam, yapmasak.
• Oyunla ile ilgili ne söylemek istersiniz?
Bazı oyunlar vardır bilinçlendirmek için yapılır, biz ise açıkça söylüyoruz eğlenmek istiyorsanız bu oyuna gelin; eğleneceksiniz.
Ece Uslu: “Cinselliği biraz ti’ye alıyoruz”
• Bu kadroya nasıl dahil oldunuz?
Durul (Bazan), benim çok yakın arkadaşım. Arkadaşlarla toplandığımız bir gün ’A tamam buldum’ dedi. Bana oyunu anlattı. Sonrasında yazarımız Uğur’la tanıştım.
• Sinema ve televizyondan tanıyoruz sizi ama tiyatroda bu ikinci oyununuz...
İlki, ’Üçüncü Türden Yakın İlişkiler’ adlı bir oyundu. Tiyatroda daha fazla rol almak istiyorum. Tiyatro benim için okul gibi bir yer. Televizyona daha fazla ağırlık verdim ama televizyondaha ticari bir şey.
• Oyun, adı gibi ayıp etmiyor aslında! Cinsellik tamamen soft bir şekilde anlatılıyor. Ama Türkiye’de cinselliğe belli bir bakış var. İzleyici sizce oyundaki espriyi görebilecek mi?
Bence bu oyun, ilk önce çok keyifli, espirili. Tabii ki az da da olsa cinselliği biraz ti’ye alarak göndermeler yapıyoruz. Hepimiz temelde farklı çizgilerde olabiliriz ama aynı kurallar içinde yaşıyoruz. Ben eminimki insanlar, bu oyuna ön yargılı gelse bile, oyundan çıktıktan sonra öyle olmadığını görecek. Oyun öyle bir konu işliyor ki, neredeyse yarımızından çoğunun bu konuyla ilgili tarvmaları vardır.
• Bulunduğunuz noktadan mutlu musunuz? Projeleriniz neler?
13 yıldır bu piyasanın içinde kendi doğrularımla yaşamaya çalışıyorum. Ama çok da iyi yerlere gelebilirdim. Türkiye’de maalesef herkes her şeyi yapabiliyor. Benim yapmak istediğim; sinema ve tiyatro. Ama çok istediğim halde sinemadan teklif gelmiyor. (Gülüyor)
Durul Bazan: “Benim kulis önüm kuyruk olur”
• Nelere ayıp ediyoruz?
Hiç bir şeye ayıp etmiyoruz aslında. Yaşamsal ihtiyaçlarımızdan bir tanesi de cinsellik. Ayıp olduğunu söylediğimiz şeyi yapıyoruz ve hepimizde bunun ürünüyüz.
• Ayıp Ettik’te ilişkilerin seceresi dökülüyor...
Birazcık ima ediyoruz. Klişe bir cümledir ama: başlangıcı verince sonucu anlıyoruz...
• Seyirciden beklentiniz?
Bizi görmelerini istiyoruz. Kısıtlı bir çevre tiyatroya gidiyor. Tiyatroya hava almak, biraz düşünmek için gelinebilir. Günümüzde insanların çok daha büyük ihtiyaçları var. Ama değiştiremeyeceğim gerçekleri kabul etmeyi öğrendim.
• Tiyatroların sahnelediği oyunları nasıl buluyorsunuz?
Maalesef 35 yıl önce de sahnelenen eserleri izliyoruz. Çünkü böylesi daha kolay. Tiyatrocular; ‘Bizi anlamıyorlar’ diyor. İyi de sen bir şey anlatabiliyor musun ki? Hamlet’i oynayan adam ne yazık ki Taksim’de Hamlet gibi dolaşıyor. Tiyatro hayal bir şey; seyirciye gizliden gizliden gel dersin, seyret, ama ses çıkarma, ben de seni güldüreyim. Seyirci de tamam geleceğim, iki saat izleyip susacağım; ama ne olur beni rahatsız etme der.
• Stand-up düşünüyor musunuz? Sinemayla ilgili proje var mı?
Ben keyif adamıyım, bana eziyet olur. Ama benim kulisim daha iyidir ve kulis önüm kuyruk olur. Seneye aşk üzerine bir sinema çekeceğim.
Elif Karanfilci: ‘Ne yazık ki cinsellik hâlâ bir tabu”
• Siz de Müjdat Gezen’in okulundan mezunsunuz. Gani Müjde, Uğur Yücel, Şener Şen gibi ustalarla çalıştınız. Peki ‘Ayıp Ettik’ kadrosuyla buluşmanız nasıl oldu?
Ben Uğur’la daha önce çalışmıştım zaten. Oyunu anlatınca da hemen kabul ettim. Evet birçok usta isimle çalıştım. Özel tiyatoları bu yüzden daha çok seviyorum: özgür oluyorsun seçme konusunda. Biz çok eğleniyoruz sahnede. Beni üzen oyunla ilgili cinsellik haberlerinin ön plana gelmesi. Oyunda cinsellik bu kadar göze batmıyor ki. Kadın-erkek ilişkilerinin içinde ne yaşanıyorsa o anlatılıyor; eğlenceli bir dille. Bizim enerjimiz sahneye de yansıyor.
• Oyunun içinde cinsellik yok sadece, siyasi göndermeler de yapılıyor. Yine görülmek istenen alınıyor galiba.
Oyunu izlediğinizde her defasında, farklı duygular yakalayabilirsiniz. Görülmek istenenle alakalı olabilir. Eklemeye açık bir oyun, gündemle ilgili olarak, oyunun içinde birçok göndermeler de var. Tekrar tekrar izlenildiğinde bıkılmayacak bir oyun var karşınızda. Aileler çocuklarıyla birlikte geliyor. Ayrıca çocuklar da öğrenmeli artık onları leyleklerin getirmediğini (gülüyor). Türkiye’de cinselliğin bir tabu olduğu gerçek -ki biz bir misyon üstlenerek yola çıkmadık-ama sonuç buraya vardı.