Aşklar da değişti şarkılar da
Sanal alemle birlikte eski aşkların tarifi de değişti ve bu, şarkılara da yansıdı
Özlem Tekin 90’larda “Aşk her şeyi affeder mi?” diyordu, şimdi ise Hadise “Yaydan çıkan ok geri dönemez” diyor. Değişen aşk şarkılarını uzmanlara sorduk...
Aşk şarkılarını en iyi yorumlayan kadınlardan biri Nükhet Duru geçtiğimiz hafta verdiği bir röportajda “Artık aşkları eskisi gibi yaşamıyor ve öyle hissetmiyorlar... O yüzden eski aşk şarkıları gibi hisli besteler çıkmıyor” diyor. Türk şarkı yazarları gerçekten de artık bu kadar yüzeysel şarkı sözleri mi yazar oldular! Örneklendirmek gerekiyorsa eğer İlham Behlül Pektaş’ın yazdığı Zeki Müren ve Müzeyyen Senar’ın seslendirdiği Ben Seni Unutmak İçin Sevmedim şarkısında şöyle der, “Ben seni unutmak için sevmedim, Gülmen ayrılık demekmiş bilmedim, Bekledim sabah akşam yollarını, Ölmek istedim bir türlü ölmedim, Aşk bu mu sevda bu mu hayat bu mu, Kalp acı dünya hüzün gözyaşı dolu.”
Sevdayla övünmek yerine kavga ediyoruz
Günümüzde ise acı çeken sevgiliden tokat kıvamında bir cevap geliyor, “Ben ne sana taparım ne seni ararım ne trip atarım, Sen ne beni oyala ne omuz ovala işime bakarım, Seni çöpe atacağım poşete yazık, Bi sigara yakacağım ateşe yazık.” Tabii Türk sanat müziğinden bir parça ile Serdar Ortaç’ın muazzam Poşet şarkısını karşılaştırmak olmaz ama yakın geçmiş 90’lara baktığımız zaman bugüne kıyasla sözlerin ne kadar güzel olduğunu görüyorsunuz. 90’larda Tarkan, “Deli gibi yürekten sevmeli, incitmemeli sevenleri”, Sezen Aksu ise “Bir kedim bile yok anlıyor musun, hadi gülümse” der.
2000’lerde aşkıyla övünmek yerine onu yerden yere vuran Demet Akalın’ın güçlü olduğunu sanan kadın şarkıları aldı. Ve Sinan Akçıl, Serdar Ortaç gibi şarkı yazarlarının içi bomboş aşk şarkıları ile karşılaştık. Mesela Sinan Akçıl bir şarkısında, “Seni gören kalp tak tak atıyor, Kafada şimşek çak çak çakıyor, Bizdeki herkese fark fark atıyor.” İşin şaşırtıcı kısmı ise kolektif bir nefret toplumu olup bu şarkıların milyonlarca tıklanıyor olması.
Rock şarkılarının bir kısmı da vahimleşti . Mesela Model grubunun Pembe Mezarlık şarkısı, “Pembe bir mezarlık gördüm rüyamda, Aşık cesetler şekerden tabutta, Gezinirken ciğerim doldu bir anda, Çürük çilek kokusuyla.”
Şebnem Ferah ise 90’larda sarsıcı etki yaratan albümünde aşkına şöyle sesleniyordu, “Nasıl inanırım sana, Bu yürek ağır bana, Sevgin öyle uzaklarda, Nefes alsan da yanımda, Bu aşk fazla sana.” Görüldüğü gibi yaşam tarzımız aşklarda o kadar belirgin ki, hayallerimiz ve kelimelerimiz bile metalaşıp sıradan bir hal alıyor. Bu demek değil ki, son yıllarda her şey kötü, ölümsüz aşk şarkıları yapan sanatçılarımız da var.
Yari göremeyince kelimeler özelleşirdi
Aşk şarkılarının sözlerinin gitgide yüzeyselleşmesi fikrine katılıyorum, ama aşklar yüzeyselleştiği için mi ondan tam emin değilim. O zamanlar mecra azdı, denetim sıkıydı, işler daha zordu. Bir de sosyal medya olmadığı için her şeyden haberimiz yoktu. Yari göremeyince ona WhatsApp’tan “naber” yazamadığı için cümlelerini özenle seçmeye dikkat ediyordu şarkı yazarları, sözlerinde. Kötü şarkı olmalı ki iyinin kıymetini bilelim. (Sebla Koçan (Müzik yazarı))
Yoz sözler Türkçe popu temsil etmiyor
Bir coğrafyada sanat alanında neyin ve kimlerin popüler olduğu o ülkenin kültür düzeyiyle doğru orantılıdır. Pop; her zaman tu kaka değildir. Tutkulu aşkların, hayallerin var olduğu bir ortamdaysanız bu ruh halinin, orada popüler aşk şarkılarının sözlerine yansıması kaçınılmazdır. Bugün pop olarak adlandırdığımız bir grubun şarkılarının ve kültürü anlatan sözlerini Türkçe popu temsil ettiğine inanmıyorum.(Tolga Akyıldız (Müzik yazarı))
Artık beklemeyelim nefret ve küfüren gayrısını
Haklı serzeniş, doğru gözlem Nükhet Duru’nun yaptığı. Konuyu dünyanın geldiği yerle birlikte düşünmek gerek. Maalesef bir avuç sanatçıyı dışarıda tutarsak, sisteme entegre edilmiş bir sanattan söz ediyoruz. Eski aşklar gücündeki şarkıların yerini, aşksız şarkıların alışı tesadüf olamaz. Romanlardaki romantik karakterlerin yerini, birbirine bilgisayar oyunları ve dizi replikleriyle hitap edenlerin almış olmaları da tesadüf olamaz. Eski aşklar sanki başka gezegende yaşanıyormuş kadar uzak. Artık beklemeyelim şarkılardan, kin, nefret ve küfürden gayrısını; aşk niyetine. (Murat Beşer (Müzik yazarı))