Aradığımız enerji çatıda
Rusya krizi gibi sorunlarda enerji kaynaklarından mahrum kalma tehlikesi yaşamamak için, yenilenebilir enerji sistemlerini yaygınlaştırmalıyız.
Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER) Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz, Türkiye’de son yıllarda endüstriyel tesislerde uygulanmaya başlayan güneş enerjili çatı sistemlerinin, Türkiye’nin enerji ihtiyacına ekonomik ve çevreci bir çözüm alternatifi olabileceğini belirterek, “Son dönemde yaşanan Rusya krizi gibi sorunlarda enerji kaynaklarından mahrum kalma tehlikesi yaşamamak için, yenilenebilir enerji sistemlerini yaygınlaştırmalıyız. Özellikle endüstriyel yapıların enerji ihtiyacını, güneş enerjili çatı sistemleriyle ekonomik şekilde karşılayabiliriz. Devletin bu doğrultuda yapacağı düzenlemelerle çatı sektörüne destek vermesi ve önünü açmasını istiyoruz” dedi.
ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz, enerji kaynaklarının hızla tükendiği günümüzde yenilenebilir enerjinin hayati öneme sahip olduğunu belirterek, Türkiye’nin enerji darboğazını yenilenebilir enerji alternatifleriyle aşabileceğini söyledi.
Bu konuda çatıların çok büyük bir potansiyel barındırdığını belirten Yavuz, şunları söyledi:
“Güneş enerjisi her ne kadar ikincil kaynak olarak gösterilse de, birçok ülkede giderek yükselen bir potansiyele ve pazar payına sahip bulunuyor. Almanya’nın hedefi 2020 yılında bütün enerjisinin yüzde 20’sini güneş enerjisi ve yenilebilir enerji kaynaklarından sağlamak ve bu konuda ciddi bir yol kat etti. Türkiye olarak biz daha yolun başındayız. Endüstriyel yapıların çatılarında kurulan güneş enerjili çatı sistemleriyle, tesisin enerji ihtiyacı oldukça ekonomik bir şekilde karşılanabiliyor. Bunun için ayrıca trafo, enerji iletim hattı gibi yatırım maliyetlerine gerek kalmıyor. 20-25 yıl verim ömrü olan sistem, 5-6 yıl içinde kendini amorti ediyor. Hem tesis, hem de ülke ekonomisi için çok büyük tasarruf sağlıyor. Türkiye’de binlerce boş çatı var ve Türkiye’nin enerji kaynağı bu çatılarda atıl şekilde bekliyor.”
“Türkiye kendi enerji ihtiyacını karşılayabilir”
Rusya ile yaşanan krizin ardından enerji ihtiyacımızla ilgili kaygıların gündeme geldiğini hatırlatan Yavuz, “Türkiye büyük bir ülke ve bu süreçte sorunu aşacaktır. Bununla birlikte Türkiye’nin benzeri durumlarda sorun yaşamamak için kendi enerji ihtiyacını karşılayacak alternatifler oluşturması da gerekiyor. Unutmayalım ki, güneş bedava ve çevreci bir enerji kaynağı, üstelik Türkiye bir güneş ülkesi. Bu potansiyeli iyi kullanmalıyız. Bugün Avrupa’da çeşitli ülkelerde endüstriyel ve ticari yapıları bitkilendirilmiş teras çatılar ya da fotovoltaik güneş panelleri ile kaplama zorunluluğu geldi. Burada hedeflenen, çatıları verimli bir hale dönüştürmektir. Bizim çatılarımız halihazırda bomboş duruyor. Bunları kullanmak bizim elimizde ve maliyeti güneş tarlalarından daha ucuz” dedi.
“Son yönetmelik, sektörü zor durumda bıraktı”
Türkiye’de birçok firma tarafından teknoloji transferiyle güneş enerjili çatı sistemlerinin başarıyla uygulandığını ancak 19 Kasım 2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan ‘İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’in güneş paneli ithalatıyla teknoloji transferine çok yüksek vergi yükü getirdiğini kaydeden Yavuz, şöyle konuştu:
“Çatı sektörü sanayicileri olarak biz de yerlileşmekten yanayız ancak bunun kademe kademe yapılması gerekir. Söz konusu düzenleme nedeniyle, sektörün aldığı birçok ihale ve iş yarım kaldı. Mevcut düzenleme, sektörü geliştirmek yerine bitirecek niteliğe sahip. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın, Sanayi Bakanlığımızın, benzeri konularda yatırımlar için ciddi teşvikleri var. Bu konuda da devletin, sektörün önünü açacağına eminiz. Güneş enerjisi ülkenin geleceğidir. Sanayici olarak yerlileşmeyi istiyoruz ama yerlileşmek kaygısıyla bir sektörü bitirmemeliyiz. Belirli kıstaslarla ucuz Çin ürünlerine karşı anti damping uygulanması anlaşılabilir ancak bu anti dampingin bütün bir sektöre uygulanması, olumsuz bir sonuç doğurur.
Belirlenen emsal değer çok yüksek ve bu fiyatlarla Türkiye’ye kaliteli ve iyi mal getirmek mümkün değil. Bu konuda sektörün iki büyük temsilci derneği, yetkili kurumlarımızla görüşerek, sorunun çözümü için destek istedi. Yönetmeliğin gözden geçirileceğine ve bu sorunun çözüleceğine inanıyoruz. Ticari kaygılarla ülkemizin geleceğini heba etmeyelim. Elektrik Mühendisleri Odası’nın Ekim 2015’te yayınladığı verilere göre, Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücü 203,1 MW seviyesinde bulunuyor. Türkiye Ulusal Yenilenebilir Enerji Eylem Planı’na göre ise 2023 yılında fotovoltaik ve yoğunlaştırılmış güneş enerjisi için 5.000 MW hedefleniyor. Bu düzenlemelerle hedefe ulaşmak zor.”