Gazete Vatan Logo

Anne olsam da hâlâ fırlamayım

Neslihan Demir Darnel, anne olduktan sonra da sahalarda fırtınalar estirmeye devam ediyor

Dünya Sayı Kraliçesi ünvanlı milli voleybolcu Neslihan Demir Darnel, anne olduktan sonra da sahalarda fırtınalar estirmeye devam ediyor. Sakatlık dışında hiç bir şeyin kendisini etkilemeyeceğini belirten sporcu: “Kimse inanmıyor anne olduğuma. Fırlamayımdır. O yönüm hiç değişmedi. Artık anneyim, ağırbaşlı olayım yok bende.” Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom’un “Demir Yumruk” lakaplı oyuncusu 6 yıl daha oynayıp sonra da bir voleybol okulu açmayı düşünüyor.

Demir Yumruk lakaplı Neslihan Demir, 21 aylık kızı Zeynep ve Galatasaray Voleybol Şubesi Sportif Direktörü eşi Orkun Darnel’le birlikte hayatının en güzel günlerini yaşıyor. Anne ve babası da Zeynep’e bakmak için yanlarına taşınmış üstelik. Böylece kocaman bir aile olmuşlar. Hem hobim hem işim dediği voleybola ara verip çocuk yapmaya karar verdiğinde “Aman sakın doğurma, sahalardan uzaklaşırsan voleybol hayatın biter diyenleri dinlememek en doğru kararımdı” diyor.

Şimdilik 100 çift ayakkabım var, yarısı topuklu

Voleybol topunu ilk 12 yaşında eline alan Demir, boyunun uzunluğundan dolayı sınıf fotoğraflarında hep en arkada erkeklerin arasındaki tek kız olmuş. Voleybola başlayınca da zaten uzun olan boyu daha da uzamış, şimdi 1.87 cm. Lisedeyken en büyük sıkıntısının 44 numara ayakkabı bulmak olduğunu söyleyen sporcunun şimdi yüzlerce ayakkabısı var: “Hep erkek ayakkabısı giydim. O yüzden de ayakkabı takıntısı oldu bende. Şimdi 100 çift var, yarısı topuklu.”

Tatili olmayan bir meslek bu, sosyal hayat yok

Uzun boyumun avantaja dönüşmesi 20’li yaşlarda oldu diyen Demir: “Ergenlikten sonra kendimi fark etmeye başladım. 20’li yaşlarda ‘Aa ne güzel, uzun boyluyum, inceyim, güzelim’ dedim. Herkes bana bakıyordu yolda yürürken hatta bol bol mankenlik teklifi de aldım. Şimdi olsa yapardım belki” diyen oyuncu, voleybol tutkusunu “Beni tamamlayan şey” diye özetliyor. Çocuk yapmasının bir nedeni de 7 yıl boyunca hiç tatil yapmadan çalışması ve dinlenmek istemesi olan Demir, kızı Zeynep’in voleybola inanılmaz yeteneği olduğunu söylese de acaba voleybolcu olsun mu diye hiç düşünmemiş. “Keşke kakasını söylemeye başlasa kısmındayım ben daha. Olmak isterse desteklerim ama çok zorlukları var. Bir kere 12 ay süren bir meslek. Hadi ben tatile gidiyorum diyemezsiniz. Sosyal hayatınız yok. Kamplar, turnuvalar için sık sık şehir dışına gidiyoruz. Çocuğumu da çok az görüyorum.”

Voleybolu bırakınca İspanya’ya yerleşeceğim

3 yıl oynadığı El Spar Tenerife’de hamileliğinin üçüncü ayına dek oynayan ünlü voleybolcu, Zeynep’in 40’ı çıkınca antremanlara başlamış ve 2 ay sonra da maça çıkmış. Zeynep İspanya’da doğduktan 6 ay sonra kulübün ekonomik sebeplerinden dolayı Türkiye’ye dönen Demir’in, kızının göbek adı ise Yunan Tanrıçası anlamındaki Penelope. Aklı hâlâ İspanya’da olan Demir: “Kanarya Adaları’nda 3 yıl oynadım. 12 ay güneşli bir yer. Çok keyifliydi, insanları da çok sıcaktı. Dönünce, ‘Ah ah, ne güzeldi ya oralar’ demeye başladık. Sonuçta burası da ülkem ama biraz daha kalmak isterdim elbette. Orda bir düzenimiz, evimiz, arkadaşlarımız vardı çünkü. Dönmek zor oldu” diyor ve voleybolu bıraktıktan sonra İspanya’ya yerleşmeyi planladıklarını belirtiyor.

Zeynep’in oyuncağı değil topları var

21 aylık kızı Zeynep’in normal oyuncaktan çok topu olduğunu belirten Demir, kızının maçlarına da geldiğini söylüyor. “Anne olmak başta biraz zorladı. Anne çocuk arasındaki bağ tahminimden de fazla çünkü. Antremana giderken ağlamaklı oluyordum. Şimdi alıştım, kendimi parçalamıyorum. Kaliteli zaman geçirmeyi öğrendim. Ama bakıcı bana göre değil. Annem ve babam bakmasaydı, çocuk yapmazdım zaten.” Demir yumruk, demir lady, çekic, buldozer gibi pek çok lakabı olan sporcu, kendisine en çok Nesli denmesini seviyor. Kanarya adalarının lehçesinde s olmadığı için orada da kendisine “Nehli” diyorlarmış. Anne olduktan sonra o meşhur demir yumrukta yumuşama oldu mu sorusunu sık sık duyduğunu söyleyen Demir, bunu asla kabul etmiyor ve aynı olduğunu, sakatlık olmadığı sürece de durumun değişmeyeceğinin altını kalın çizgilerle çiziyor. Sadece daha anlayışlı ve sabırlı olduğunu söyleyen sporcu, şaka yapmayı da çok seviyor. “Takımdaki tüm fırlamalıkların beyni benimdir. Çok fırlamayım, bu değişmez. Eşim de alıştı artık bana. Mesela geçen gün başbaşa romantik bir yemeğe çıktık. Çatalım düştü. Yerden çatalımı alırken bir baktım ayak ayak üstüne atmış. Ayakkabısını masaya bağladım ben de. Hesabı ödeyip ayağa bir kalktı, tüm masayla birlikte.” Voleybol hayatına başka bir ülkede de devam edebileceğini söyleyen 27 yaşındaki Neslihan Demir, şimdilik başka çocuk ise düşünmüyor.

Voleybol seyircisi futbol seyircisinden daha kaliteli

* Türkiye’de spor deyince ilk akla gelen futbol. Kızıyor musunuz bu duruma?

Hiçbir spor Türkiye’de futbolun yanına bile yaklaşamaz. Futbol söz konusu olunca Avrupa Şampiyonası’nın bilmem kaçıncı ayağının elemesindeki maçı dünya şampiyonası maçı gibi veriyorlar. Biz dünya şampiyonasına kalmışız, Avrupa ikincisi olmuşuz ama bizim haberimiz bilmem kimin karısı İstiyepark’ta yemek yedi haberin altında küçük, mikroskobik bir şey. Ne diyebilirsin ki bu durumda?

* Taraftar istiyor deniyor ama.

Arz-talep meselesi falan değil bu, endüstriyelleşmenin getirdiği bir şey. Halk aslında futbol okumak istemiyor, halka o verildiği için okuyor. Oraya voleybolu koysanız voleybolu okuyacak...

* Voleybolla ilgilenmeyip sırf sizin gibi güzel kadınları izlemeye gelenler de var değil mi?
Mutlaka vardır, olmaz mı. 1.80 cm üzerinde kaç kadın görebilirsiniz ki sokakta?

* Tacize uğradığınız oldu mu?

Yok, hiç olmadı. Benden 15 yaş büyük bir adam geliyor, abla falan diyor. Saygılılar. Fakat 4 yıl bir önce maçın ardından çok kalabalık bir seyirci topluluğu üstüme geldi, imza isteyenler, fotoğraf çektirenler... İmzalamam için kağıt uzattı birisi. Bir baktım kağıda, kredi başvuru formunun kefil bölümü. Az daha kefil oluyordum adama. Artık korkuyorum imza atmaya.

* Voleybola gelen kitle futboldan daha mı kaliteli?

Tabii canım, çok daha kaliteli. Eğitimli, işi bilen, bilinçli bir seyirci voleybol seyircisi.

* İspanya ve Türkiye’nin voleybola bakışında ne gibi farklar var?

İspanya genelinde değil de Kanarya Adaları’nda voleybolu ve basketbolu çok sahiplenmişler. Hayatımda ilk defa bir voleybol maçına senelik 1200 kombine satıldığını duydum orada.

Orkun Darnel: Neslihan şimdi komple bir oyuncu oldu

* Hamilelikle Neslihan kendine reset attı, yenilendi. Daha da iyi oynuyor artık. Eskisine göre çok daha sorumlu oynuyor. Önceden topa vururdu, şimdi komple bir oyuncu oldu. Defans da yapıyor, blok da. Takıma daha da fazla katkısı var. 2003 yılında şampiyon liginde de skorer oldu, 2009’da da.

* Babam beni şakayla karışık uyarmıştı, “Oğlum sakın eşini sinirlendirme, bir vurursa bayılırsın” demişti. Ama onun demir yumruğu bana işlemez. Sporu bırakalı 3 yıl oldu ama daha o kadar düşmedim çaptan. Tetikte dolaşıyorum hep. (gülüşmeler)

* Ben Neslihan’a pontuf derim; o da bana şapşik der. Şapşalın inceltilmiş hali. Kızım sporcu olacaksa eğer, voleybolcu olsun isterim. Bir kadına en yakışan spor.

Haberin Devamı