Alemin en yeni uygulaması ‘Talkshow’ yayında
Instagram da Facebook da arkadaşlarımın aileleriyle, sevgilileriyle mesajlaşmalarının ekran görüntüleriyle dolu. Ee bunu fark eden bir girişimci de harekete geçmiş. İşte taze taze en trend uygulama: Talkshow.
Her geçen gün ortaya çıkan akıllı telefon uygulamalarına bir yenisi daha eklendi. Adı Talkshow. Mantığı aslında çok basit: Madem insanlar WhatsApp’tan konuştuklarının ekran görüntüsünü alıp paylaşmayı seviyor, o zaman biz bu konuşmaları ‘herkese açık’ yapalım... Bir nevi olduğumuz yerden canlı yayın yaptığımız Periscope’un görsel değil, yazılı versiyonu gibi. Henüz kurulalı bir hafta bile olmadı. Ama şimdiden yeni bir çılgınlık yarattı.
Şimdiden binlerce kişi ‘şov’ları izliyor
Giren herkes yazamıyor ‘oda’da. Kuranların davet etmesi lazım. Kurulalı birkaç gün olsa da şimdiden binlerce kişinin izlediği sohbetler var. Üyelik için telefon numaranızı giriyorsunuz, telefona bir aktivasyon kodu geliyor. Numaranızı doğruladıktan sonra, sosyal medyadan arkadaşlarınızı ekleyip uygulamanın deyimiyle “şov başlatabiliyorsunuz. Yazılı mesaj, GIF ya da fotoğraf paylaşmak mümkün.
İlham Taylor Swift’ten
Kurucusu teknoloji aleminin yakından tanıdığı bir isim: Michael Sippey. Yıllarca Twitter’da yöneticilik yapmış, 2014’te şirketten ayrılıp kendi yoluna devam etmişti. Şimdi ezber bozacak yepyeni bir uygulamayla karşımızda. İlhamı ABD’li ünlü şarkıcı Taylor Swift’ten almış. Swift yakın arkadaşı Ed Sheeran ile WhatsApp konuşmasını Instagram’a koymuş. Mesajlar komik olunca, hayranlarının büyük ilgisini çekmiş. Binlerce like yağmış. Sippey’in de aklına bunu bir platforma dönüştürmek gelmiş.
Özellikle dinle ilgili koyu sohbetler var
Din ya da eşcinsel hakları gibi ciddi konularda koyu sohbetler yürüten de var, yemek tarifleri paylaşan da... Ya da henüz denetim biraz az olduğundan daha cinsel içerikli paylaşımlar yapanlar da. (Tahmin edeceğiniz gibi en kalabalık sohbetler bunlar!) Bunların yanı sıra televizyon programları, müzik ve sporla ilgili de yoğun tartışmalar var. Tabii birilerini çağırmayacağım ‘şov’umu açıp tek başıma monolog yapacağım derseniz o da mümkün... Seyirciler ise sohbetlere “reaksiyon” bırakabiliyor. Bunlar önceden belirlenmiş. Siz girip seçiyorsunuz. Emojiler, “Bir dakika, ne oluyor,” “Bu çok iyi,” ya da “Beni de konuşmaya alır mısınız,” gibi seçenekler var. Bu reaksiyonu gördükten sonra ‘şov’u açan kabul ederse sizi de konuşmaya ekleyebiliyor.
Konuşmalar sonsuza kadar kalıyor
Uygulamanın en güzel yanlarından biri de konuşmaların uygulamanın dışında da paylaşılabilmesi. Her konuşma için sabit bir link yaratıyor Talkshow. O linki SMS ya da e-posta ile yollamak veya bir platformda paylaşma şansınız var. Böylece bir konuda konuşulanları haftalar, aylar hatta yıllar sonra da kolayca paylaşmak mümkün oluyor. En büyük dezavantajı şimdilik sadece iOS işletim sisteminde olması. Ancak bu hızla yayılırsa kısa sürede Android telefonlara da gelecek gibi görünüyor.
Konuşmaları izleyince röntgenci gibi hissettim
Uygulamaya girip de biraz vakit geçirmek çok tuhaf bir his aslında. Bir nevi birilerinin barda yan masada yaptıkları muhabbetlere kulak misafiri olmak gibi. İnsan kendini yanlış bir şey yapıyormuş, birinin özel alanına müdahale ediyormuş gibi hissediyor. Ancak bir süre sonra alışıp kendini kaptırıyor insan. Benim de aynı öyle oldu. Bir süre sonra bir de baktım kendimden geçmişçesine insanların konuşmalarını izliyorum. Zaman nasıl geçti anlamıyor insan adeta...