80 diziden bir tane Asmalı Konak çıkmadı
“Akşama dizi var gelemem, toplanıp dizi seyredelim mi?, Son bölüm acayipti.” Milyonları ekrana kilitleyen, fenomen haline dönüşen Asmalı Konak, İkinci Bahar, Kurtlar Vadisi, Aliye döneminde kurulan cümlelerdi bunlar
Diziler “olay” olurdu. Bugün reyting rekorları kıran, tek bir dizi yok. Nedeni ise bir değil birçok!
İkinci Bahar, Asmalı Konak, Kurtlar Vadisi, Aliye... Gösterildikleri yıllarda yüzde kırklara yaklaşan reyting ve yüzde elliyi geçen share’ler alan dizilerdi hepsi. Yani iki evden birinde açık olan televizyonların yarısından fazlasında onlar izlenirdi. Dizilere göre misafir kabul edilir, millet onlarla yatar, onlarla kalkardı. Sohbetlerin de ana konusuydu.
Ancak bu yıl bambaşka bir süreç yaşandı. Eskiden sezonu kalburüstü bir-iki diziyle geçiren kanallar, bu yıl daha yaz ortasında yeni dizilerle çıktılar izleyicinin karşısına. Çünkü televizyonların izlenme saatleri değişiyordu. Eskiden 21.00 ile 23.00 saatleri arasına sıkışan prime-time, bu sezonda ikiye hatta üçe bölünüyordu. Saat sekizde bir dizi başlıyor, onu saat 22.00’de başlayan bir başkası izliyor, hafta sonları buna bir de 24.00 ile 02.00 saatleri arasındaki yeni bir kuşak ekleniyordu. Artık büyük kanallara, geceyi tek bir diziyle kapatmak yetmiyordu.
Ekranlarda bu yıl yaşanan dizi furyası, gecenin reklam pastası açısından en değerli saatlerinin de, geçen yıllara oranla ikiye, üçe katlanmasıyla başladı. Artık her kanal, her gece en az iki dizi yayınlamak durumundaydı. Öyle de yaptılar... Hatta kış sezonunu bile beklemeden, yeni yapımlarını yazın ortasında görücüye çıkardılar.
Gençlerin tercihi Yalancı Yarim ve Gülpare
Gençlerin izlediği dizilerde iki yapım öne çıkıyor. İlki, Akademi Türkiye’nin birincisi Barış Akarsu ile Merve Sevi’nin dizisi Yalancı Yarim. Emre Altuğ’lu Gülpare de genç izleyici tarafından çok seviliyor. İlk bölümünden tutan bir başka dizi de Karagümrük Yanıyor. Deniz Feneri Derneği’nin kurucusu Uğur Aslan’ın başrolü oynadığı dizi, Karagümrük Yanıyor şiirinin öyküsünü ekrana taşıyor. Salı gecesi tanıştığımız Adnan Menderes’in hüzünlü hikâyesini konu alan Hatırla Sevgili bir dönem dizisi olmasına karşın, kostümünden setine, çekiminden oyuncu kadrosuna kadar her haliyle üzerinde çok çalışılmış bir yapım. Bu yüzden de uzun soluklu olacak. Peki bir görünüp, kaybolanlar? Onlar, her kanalın gecede en az iki dizi yayınlamasının kurbanı oldular. Sırça Köşk, İyi ki Varsın, Felek Ne Demek, Kız Babası, Gözyaşı Çetesi gibi güçlü yapımlar, karşılarındaki geçen sezondan devam eden dizilere dayanamadı. Kısa sürede kaldırıldılar. Oysa hepsinin seveni, izleyeni vardı. Hatta hayranları, dizileri sürsün diye kampanyalar bile başlattı. Kanal yöneticileri biraz bekleyebilselerdi, bu dizilerin de meyvesini yiyeceklerdi. Hatırlayın, Asmalı Konak’tan Hırsız Polis’e birçok ekran efsanesi de ilk bölümlerinden pek beğenilmemiş, istenilen reytingi getirmemişti. Ama azıcık sabırla seyirci mesajı almış, ilk bölümlerde yavaş seyreden reytingler, sonraları rekorlara imza atmıştı.
Sıla, Asmalı Konak’ın yolunda
Ve bugün ekranlarda 80’e yakın dizi boy gösteriyor. Yılın öne çıkan dizilerinin başında Sıla geliyor. Başrollerinde Cansu Dere’yle Mehmet Akif Alakurt’un yer aldığı dizi, izleyicisine Asmalı Konak’ın lezzetini veriyor. Ortada güçlü ve yakışıklı bir ağa, şehirde yetişmiş ama berdelle ağaya düşmüş güzel bir kız ve fonda da Mardin’in muhteşem tarihi dokusu olunca Sıla, Asmalı’nın kulvarını dolduracak gibi.
Polisiye kulvarındaysa iki dizi öne çıkıyor. Gamze Özçelik ve Uğur Pektaş’lı Arka Sokaklar. Arka Sokaklar’ın avantajı, izleyecinin karşısına her hafta yeni bir macerayla çıkması. Sürekli takip etmeseniz de bir şey kaçırmıyorsunuz. Sağır Oda ise devletin derin dehlizlerinde dolaşan senaryosu ve giderek kahramanlaşan başrol oyuncusuyla seyirci topluyor. Ancak bu kahraman, Kurtlar Vadisi’nin Polat Alemdar’ına benzemiyor. Dizi sağlam senaryosu yüzünden seyrediliyor. Çünkü artık kimse, adına cinayetler işlenen, gençleri yanlış yönlendiren, gümüş yüzük ve siyah takım elbise satışlarını patlatan dizilere prim vermiyor.
Ailelerin dizisi İki Aile
Bu Salı gecesi gösterime giren ve Aliye’nin yönetmeni Kudret Sabancı’yla, aynı dizinin Sinan’ı Halit Ergenç’i buluşturan Binbir Gece ilk bölümüyle ekranda uzun süre kalacağını ispatladı. Lösemi hastası evladı için çırpınan annenin dramı, bütün kadınları Binbir Gece’ye bağladı. Ve reyting rakamları da, Aliye’nin tahtına, bu sezonda Binbir Gece’nin oturacağını ispatladı. Yılın öne çıkan bir diğer dizisi, başrollerinde İclâl Aydın ile Emre Kınay’ın yer aldığı İki Aile. Eski Yeşilçam filmlerinin lezzetini taşıyan İki Aile, hem çocuk oyuncuları yüzünden minikler, hem de tam bir aile dizisi olması sebebiyle büyükler tarafından seviliyor.
Özellikle Karadenizliler’ce çok izlenen bir diğer yeni dizi de Fırtına. Bir türlü kavuşamayan iki sevgilinin hikâyesini ve Karadeniz insanının neşesini anlatan Fırtına, usta oyuncularıyla da beğeni topluyor. Ve zirveye oynuyor.
Reyting kâbusunu YAŞAMAYANLAR
1 - SILA
2 - ARKA SOKAKLAR
3 - SAĞIR ODA
4 - BİNBİR GECE
5 - İKİ AİLE
6 - FIRTINA
7 - YALANCI YARİM
8 - GÜLPARE
9 - HATIRLA SEVGİLİ
10 - KARAGÜMRÜK
YANIYOR
Reyting canavarına KURBAN OLANLAR
1 - GÖZYAŞI ÇETESİ
2 - SIRÇA KÖŞK
3 - KIZ BABASI
4 - İYİ Kİ VARSIN
5 - FELEK NE DEMEK
Burhan Ayeri (Akşam TV eleştirmeni)
KAVUŞAMAYAN AŞIKLARIN DRAMI REYTİNG ALIYOR
Dizilerin kaderini reytingler belirliyor. Hangi dizinin iyi, hangisinin kötü olduğuna reyting karar veriyor. “Gözyaşı Çetesi” benim gözlemlerimce çok konuşulan ve izlenen bir diziydi ama izlenmiyor diye kaldırıldı. Türk toplumu artık kavuşma özlemi çeken kişilerin dramlarını izlemek istiyor. Bir dizinin tutması için, oyuncuların ve senaryonun iyi olmasına gerek yok maalesef. Yazılı ve görsel basın tarafından, ayrıca reklamlarla desteklensin yeter.
Mevlüt Tezel (Hürriyet TV eleştirmeni)
YAYIN AKIŞI DOLSUN DİYE DİZİ YAPILIYOR
Tüm dünyada olmayan bir sistem var bizim ülkemizde. Yayın akışını doldurmak için her yere dizi sokuşturuyoruz. Zaten halk, televizyon ucuz bir eğlence aracı olduğu için, ona bağımlı yaşıyor. Her dizi birbirinin tekrarı ve şu an kaliteli dizi sayısı çok az. “Asmalı Konak” dizisinin bir taklidi yapılmaya çalışılıyor, “Kurtlar Vadisi”nin daha farklı bir versiyonu çıkıyor. Bu kadar çok dizinin olması, iyi olan dizileri de batırıyor. Yapılabilecek bir şey yok.
Osman Yağmurdereli (Yapımcı)
REKLAM VERENLE KANAL ARASINDA BİR KÖPRÜ
Türk insanı diziyi seviyor, sadece çok fazla dizi olduğunda kafası karışıyor ve doğru tercih yapamıyor. Şu an televizyonda üç dizim var. “Karınca Yuvası”, “Kara Gümrük Yanıyor” ve “Sev Kardeşim.” Üçü de çok başarılı ilerliyor ve her dizinin kendi izleyici kitlesi var. Diziler birbirine benzediği sürece doğru bir yolda olmayacağız, iyi dizi kendini gösterecektir bir süre sonra. Ancak kendini göstermesi için fırsat da verilmesi gerekiyor. Dizilerin azalması gibi bir şey söz konusu değil, çünkü reklam verenler dizileri kullanıyor, kanallar da haliyle reklam mecralarını kaybetmek istemiyor.
Murat Çiçek (Avşar Film Genel Koordinatör)
UCUZ DİZİ ÇEKENLER KİRLİLİĞE YOL AÇIYOR
Dizilerin çok olması ekran kirliliğine neden olsa da bu bir arz talep meselesi. Dizilerin çok olması da problem değil, ucuza dizi çekmeye çalışanlar hata yapıyor ve asıl kirliliği yaratıyorlar. İyi senaryo, iyi bir kast ve para harcanarak çekilen diziler zaten adından sıkça söz ettiriyor. Geri kalan dizilerin tümü çöplük. Dizi çekecekseniz para harcanmalı. O zaman gerçek standartta bir iş yakalayabilirsiniz.