“30 yıl içinde fırsatları kullanamazsak Türkiye’nin şansı kalmaz”
SabancI Üniversitesi Rektörü Prof. Tosun Terzioğlu, Türkiye’nin geleceğini şöyle değerlendiriyor: Türkiye yıllardır, sessiz ama köklü bir değişimi yaşamakta. Belki çoğumuz bu değişimin farkında bile değiliz, ancak Türkiye’nin nüfus yapısı, yani demografisi, önemli bir geçiş dönemine girdi. Büyük insan kayıplarına yol açan savaşları, kıtlıkları veya salgın hastalıkları bir yana bırakırsak, ülkelerin demografik yapılarının belirli evrelerden geçerek değiştiğini nüfus bilimi (demografi) bize söylemekte. Nüfus yapısının gelişimine bir örnek olarak Türkiye’yi alırsak, cumhuriyetin ilk yıllarında fakir, sağlıksız koşullarda hayatını sürdürmeye çabalayan, çoğu kırsal kesimde yaşayan küçük bir nüfusa sahiptik. Bu evrede doğum oranları düşük iken ölüm oranları yüksek, ortalama hayat kısa ve nüfus artış hızı ise çok düşüktü. Son yıllarda içinde bulunduğumuz demografik dönüşüm döneminde ise, nüfus artış hızımız beklenenin de üzerinde yavaşladı. 2000 yılı itibariyle kentlerde yaşayanların toplam nüfusa oranı yüzde 65’e ulaştı. Bu dönemde çalışabilir nüfus (15-64 yaş arası) genel nüfus içinde oran olarak büyüdü. Eğitim çağındaki nüfus ise artık sabit, hatta yakında azalmaya başlayacak. Örnek olarak 6-14 yaş grubunda 2000 yılında 5,742,000 kişi varken 2025 yılında bu sayı 5 milyonun altına inmiş olacak.
İçinde bulunduğumuz bu demografik geçiş dönemi, Türkiye’ye hızlı ve sürekli gelişme için büyük fırsatlar sunmakta, adeta önemli bir fırsat penceresi açmaktadır. Türkiye’nin önünde açık duran bu fırsat penceresinden yararlanması büyük ölçüde bize, bugün bu ülkede yaşayanlara bağlıdır. Artık bir ülke için en önemli olan çalışabilir insanlarının toplam nüfusa oranı ve bu insanların almış oldukları eğitimin derinliği ve kalitesidir. Bilgi çağı, bilgili ve sürekli öğrenen insanlar, takım çalışmasına yatkın, sorgulayan, empati kurabilen, girişimci bireyler aramakta. Geride bıraktığımız çağ ise aldığı talimatları sorgusuz sualsiz yerine getiren, birbirlerine çok benzeyen, uysal vatandaşları yeğlemekteydi. Geleceğimizin bugünden tasarlanması esas olarak eğitim politikalarımızın belirlenmesine, gelişmemizde ve kalkınmamızda eğitimi ana stratejik değişken olarak benimsememize bağlıdır. Bunları yapacak olan da biziz. Çünkü yaşamakta olduğumuz bu demografik geçiş dönemi çok da uzun sürmeyecek. Önümüzde açık duran fırsat penceresi 2030’ların sonunda kapanacak. O yıllardan sonra, Türkiye de bugünkü AB ülkeleri ve Japonya gibi giderek yaşlanan bir nüfusa sahip olmaya başlayacak. Üstelik bildiğimiz kadarıyla bu sürecin geri dönüşü veya tekrarı da yok. Fırsat penceresi kapandıktan sonra bir daha açılacak mı, bilmiyoruz. Dar alanda kısa paslarla vakit geçirmeyi, nafile münakaşaları, geçmişe takılıp kalmayı, her karanlık köşede karşımıza olmadık canavarlar çıkacak korkusunu, birbirimizden sürekli kuşkulanmayı bırakabilsek, aklımızı geleceğimizi tasarlamaya kullansak, ne iyi olur! Geleceğimizi, bugün yaptıklarımız veya yapmadıklarımız şekillendirecek.
KİMDİR?
Prof. Dr. Tosun Terzioğlu, Sabancı Üniversitesi Rektörü. Liseyi Robert Kolej’inde lisans eğitimini ise Newcastle-upon-Tyne Üniversitesi’nde okuyan Terzioğlu, 1965’te mezun oldu. Doktorasını matematik dalında Frankfurt Üniversitesi’nde yapan Terzioğlu’nun daha önce çalıştığı üniversiteler Wuppertal Üniversitesi, Michigan Üniversitesi ve ODTÜ. Terzioğlu, 1992-1997 yılları arasında TÜBİTAK Başkanlığı, 1993-1997 yıllarında NATO Bilim Komitesi Türkiye temsilciliği, 1996-1997 yıllarında Bilimsel ve Teknik Araştırma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptı. 1997’den beri TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı ve 1989 yılından itibaren Türk Matematik Derneği Başkanlığı’nı yapmakta. TÜBİTAK Bilim Ödülü sahibi.. Araştırma alanı fonksiyonel analiz.