Gazete Vatan Logo

1930'ların aşkını modern dilde anlatan 'Fatih-Harbiye'

Ekranlarda yepyeni bir aşk hikayesi başlıyor Fatih-Harbiye... Peyami Safa'nın aynı adlı romanından uyarlanan dizinin başrollerinde Kadir Doğulu ve Neslihan Atagül var. İkili dizide tüm sınıfsal zorlukları atlatarak tutkulu aşk yaşayacak. Genç oyuncular ile günümüzde fakir kız, zengin erkek klişesinin nasıl değiştiğini konuştuk.

Fatih-Harbiye romanında modernizm kitap kapağında bir tramvay olarak tasvir edilir. Dizide bu ayrımı simgeleyen şeyler neler?Kadir Doğulu: Yine iki mahalle farkı yaratılıyor. Neriman’ın yaşadığı kültürlü ama orta sınıf bir mahalleyi, Macit ile beraber ekonomik olarak iyi bir yerde yaşayan ailenin lüksünü izleyeceksiniz. Canlandırdığım Macit canı sıkıldığı zaman sürat teknesine atlayıp geziyor. Ama öyle boş bir adam da değil. Aldığı eğitim, aile yaşantısı ile de bunu destekliyor. 1930’larda geçen o tramvayı biz mahalle yaşayışlarıyla gösterdik.
Neslihan Atagül: Zengin tarafın hayatı tamamen modernizmi simgeliyor. Çok güzel evleri var. İkisinin de evi denize bakıyor ama çok farklı yerden.

Günümüzde çizgiler daha az değil mi? Zengin de fakir de Facebook’a üye, aynı mekanlara gidebiliyor...
K.D.: Tüketimin had safhada olduğu bir devirde yaşıyoruz. Herkesin elinde akıllı telefon var. İstanbul’un iyi sayılan semtlerine herkes gidebiliyor. Artık bilinç ve yetiştirme tarzı farklılaştı... Ama yaşanılan hayat yine de uçurum.
N.A.: Günümüzde en büyük çizgi düşünce yapılarından geliyor.

Siz bir romanı diziye çevirmek isteseydiniz hangisi olurdu?
K.D.: Kaşağı kitabını yapmak isterdim. Onu ilk kez okuduğumda çok ağlamıştım.
N.A.: Momo'yu. Kitabın arkasında çocuklar okusa çocuk kitabı, yetişkinler okusa hayatları değişir yazıyor. Gerçek üstü bir kitap. Tutabilecek bir iş olurdu.


Neslihan Atagül

Dünya dizilerden çok daha acımasız

Ekranda büyüdünüz. Bunun bir avantajı var mı?
Çok iyi oyuncular ile çalıştım. Onlarla hem hayata dair hem de işime dair çok şey öğrendim. Olgunlaştım bu sayede.

Egonuzu idare etmeyi de öğrendiniz mi?İnsanın kendi elinde olan bir şey o. O da bende çıkmadı. Küçükken bu işe başladım ve böyle devam etti. Karakter meselesi. Ben böyle eğitildim. Bu ilerlediğim yolun aksi bir yol düşünmedim. Bağıran, çağıran egolu biri olmadım. Muhtemelen olmam da.

Yeşim Ustaoğlu ile çalışarak festivallerde yer aldınız. Entelektüel birikiminizi arttırmak zorunda hissettiniz mi?
Filmi Fransa ve Almanya’dan gelen insanlarla çektik. Bir sürü insanla tanışıyorsunuz ve sizi sadece film sayesinde tanıyorlar. Ünlü yönetmenleri bilmek, kült filmleri izlemek zorundayım. Bazen günde altı film izlediğim oluyor.

Hangi sinema sizi daha çok içine çekiyor?
Sürrealist sinemanın hastasıyım...
Onu da Türkiye’de yapmak çok zor. Yurt dışında bile çok kolay değilken...

Kendinizi çabuk büyümüş hissediyor musunuz?
Evet. Daha çok eğlenebilirdim. Dizi vardı ve aynı zamanda lisede üniversite sınavına da hazırlanıyordum. Şu sıralar devamlı sette olduğum için çok fazla zamanım olmuyor.

Çevrenize baktığınız zaman gerçekten dizilerdeki kadar acımasız mı her şey?
Çok daha acımazsız olabiliyor. İnsanlar artık bencil. Haksızlık yapanlar fazlalaştı.

Şanslı hissediyor musunuz kendinizi?
Evet, bu işte eğitim önemli, bazen güzellikte; ama şans etken bir şey.

Saçınızı boyamayıp, kaşlarınızı aldırmıyorsunuz. Bu sizin tercihiniz mi?
Evet. Kimse beni zorlamıyor bunun için. Doğallıktan yanayım hep.


Kadir Doğulu

Oyunculuğa dört elle sarıldım

Sizin için bu dizi dönüm noktası olacak demişler. Neden öyle bakılıyor?İki defa üst üste gençlik dizisinde devam edince, farklı bir rol ile karşılaştıklarında öyle düşünmüş olabilirler. Benim hayatımda dönüm noktası olacak gibi bir durum yok. Herkesin her yazdığını dikkate alacak olsaydım eğer sete çıkamazdım. Çünkü ilk başta bayağı zorladılar beni.

İlk oyunculuk deneyiminiz bir klipti.Oyunculuğunuz nasıl bir ivme kazanmış?
O klip işini isteyerek ve bir şeye başlamak için yapmadım. Şartlar o gün beni öyle şeyler yapmaya zorlamış olabilir ama amacım bir klipte oynamak değildi. Hayatın getirdikleri eğer kariyerimde olumlu sonuçlar doğuracaksa “Hayır” demedim. Bir kariyer başlangıcı olarak da düşünmedim. Sadece hayalim olan oyunculuğa dört elle sarıldım.

Magazinde de çok görmüyoruz sizi...
Tercih meselesi, istediğim kadar varım. Böyle rahat ediyorum. Fazlası ne işe yarayacak ki... Gerektiği yerde gerektiği zaman varım.

Ama ilk kez sizinle tanışmamız yoğun bir şekilde çıktığınız magazin haberleriydi. Şimdi ne değişti?
O zaman da ben böyleydim ama... İnsan hayatına yeni giren birinin getirdiklerine her zaman istediği şekilde yön veremeyebiliyor. Bence bu neticeden olmuştur.

Pis Yedili’de oynarken çok fazla rol gelmiştir size. Bu dizinin çekici kılan kısmı neydi?
Pis Yedili dizisine tercih etmedim. Onlarla yollarımı ayırmıştım. O rol ömrünü tamamlamıştı. Birçok rol teklifi geldi. Peyami Safa’nın bu romanı beni içine çekmişti ve nasıl bir şey ortaya çıkacağını merak ettim. Hayal kurmamı sağlıyorsa o senaryo, kabul ediyorum.

Sürprizli aşkları sever misiniz?
Çok nadir. Zamanla tanıyıp severim.

Haberin Devamı