10 soruda ABD'nin Suriye'ye füze saldırısı
Uluslararası ilişkiler konusunda isabetli analizleriyle bilinen Kadir Has Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ahmet K. Han’a ‘ABD Suriye’yi neden vurdu’ diye sorduk.
1- Bu operasyonu nasıl okumak lazım?
Bu operasyon oldukça cerrahi ve sterilize bir operasyon. ABD'nin Suriye politikasının değiştiğine dair herhangi bir veri yok. Aksine öyle olmadığına dair açıklamalar var, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından. Bu da operasyonun cerrahi, neredeyse kozmetik olduğunu söylüyor. "Kime, ne şekilde yarayacak?" sorusunu da sormak gerekiyor. İki türlü mesaj amacı var: Bir tanesi Trump'un birincil olarak ABD kamuoyuna, ikinci olarak dünyaya "Ben Obama değilim" mesajı. Geçmiş kimyasal saldırılarda Obama bir şey yapamadı, Trump öyle değildi. Trump'un tepkisi dediğim gibi "Obama değilim, hoşuma gitmeyen bir şey olursa ABD'nin gücünü kullanırım" şeklinde. 60 tane seyir füzesinin bir anlamı vardır. Popülaritesi çok düşük bir başkan, pek çok iç sıkıntıyla uğraşıyor. Obamacare, kabinesini tam oturtamaması vs. Son hamlede birinci muhattap ABD kamuoyu, ikinci muhatap "Trump'la oyun olmaz" diyerek hedeflenen dış kamuoyu. Üçüncü amaç ise, ABD siyaseti içerisinde özellikle Trump'un Rusya'yla olan ilişkilerinin ne olacağıyla ilgili şüphe sahibi olanlara bir mesaj.
2- "Trump'la oyun oynanmaz" cümlesini biraz açalım mı?
Bunun ABD dış siyasetinde bir yeri var aslında. Nixon'un kullandığı, Vietnam Savaşı sırasında görmüştük bunu. "Çılgın Adam Teorisi", başkanın çok kolay öngörülebilir olmadığını, denge-denetleme sistemleri bir yana, hoşlanmadığı pozisyonlar kendisine uluslararası ilişkilerde şiddetli karşılık verebileceği yönünde bir algı oluşturulmasına dayanıyor. Böyle bir tartışma da var günümüzde.
3- Rusya-ABD arasındaki gerginlik tırmanır mı?
Tırmanmaz çünkü ABD'liler öncesinde Ruslar'a haber verdiklerini söylüyorlar. Zaten Rusya'nın tepkisine baktığımızda hiç beklenmedik bir şey olmadığı aşikar. Dünyada bu işi bilen herkes, bunun düpedüz bir kimyasal saldırı olduğunu biliyor. Ruslar'ın çok beklemediği bir şey değil.
4- Rusya "Suriye hava sahasındaki uçakları vururum" noktasındaydı ama?
Doğru. Fakat bu ikisi birbirini dışlayan şeyler değil. Ruslar bunu beklemiyor değillerdi, bundan sonrasının gelmeyeceğini de biliyorlar. ABD'nin Suriye politikasında temel bir değişiklik sinyali vermediğinin de farkındalar. ABD henüz uçak kullanmadı. İkincisi, ABD Suriye'de İHA'ları kullanıyor, bunlarla çok cerrahi operasyonlar yapabilir, 59 tane Tomahawk'ı Esad'ın sarayına fırlatabilir. Ama hiçbiri yapmadı. Kremlin daha fazla tırmanmayacağının farkında bence. ABD'lilere ellerini kollarını sallayarak, özgür hareket etme lükslerinin süreklilik arz edemeyeceğini belirtmek için kırmızı çizgimi en ileriden koyarım. O çizgi de hava sahasına gireni vururum noktasıdır. Pentagon'da otursam ilk bunu yapacaklarını düşünürüm. Böyle bir dinamiğin içerisinde ABD'liler devam etmek isteselerdi, önce Cruise füzeleri, sonra hava kuvvetleri girerdi. Ruslar, uçakların hiç yollanmamasından biliyorlar ki, ABD o hava sahasını ihlal etmek istemiyor. Trump, muhtemelen başkanlığa geldikten sonra en mutlu gününü yaşıyordur çünkü seviyor böyle şeyleri. ABD güvenlik devletinin aklı görünüyor burada.
5- Bu siyasi gelişmelerin yönünü değiştirir mi?
Değiştirmez. O saldırı direkt Şam'da Esad tarafından verilmiş gibi gözükmüyor. Bu tür rejimlerde sahadaki komutanlara hakim olmak zordur.
6- Esad güçlenmişken neden böyle yaptı?
Ben Esad'ın yaptığını düşünmüyorum. İran birtakım Suriyeli komutanlarla işi kotarmış olabilir. İranlılar'ın ötesinde, Esad zaten geçmişe ait bir simge ve gidecek. Gitsin, gitmesin tartışması siyaseten anlamlı olabilir ama pratik olarak manası yok. Günü gelince gidecek. Rejim kalacaktır. Bir şey çok açık, Suriye'de Ruslar'ın kendilerine sorun çıkaracak bir rejimin ortaya çıkması ihtimali sıfırın altındadır.
7- Önümüzdeki hafta Tillerson-Putin görüşmesinden ne çıkar?
Bir niyet manzumesi çıkar. Ama bunun uygulamaya taşınacağını belirleyecek faktör, ABD'nin kendi iç siyaseti.
8- Kim karlı çıktı burada? ABD mi, Rusya mı, İran mı?
Ruslar. Çünkü elleri daha da güçlendi. Hafif bir memnuniyet bile duyuyor olabilirler. Esad rejimine, iki patronundan hangisinin onu dünyadaki tehditlere karşı daha iyi koruyacağına yönelik bir mesaj bu olayın kendisi. İranlılar'ın elinde bu imkan olmadığı için kimin büyük patron olduğuyla ilgili net bir tablo var. Burada belirleyici olan faktör hava gücüdür, İran'da da bu yok.
9- Türkiye nasıl bir duruş sergilemeli?
Zaten Rakka operasyonuyla beraber beklemeye başladı. Bundan sonra proaktif değil reaktif inisiyatifler alınacaktır. Rusya'yla çıkarlarımızın gittikçe farklılaştığını görmek durumundayız. Türkiye, kendi siyasetiyle gerçekler arasında sıkıştı. Ruslarla ABD'lilerin belirlediği bir gündem var. Bu ikisinin ne yapacağını görmek durumundayız. Şam'da bir rahatsızlık varsa, İran daha rahatsızdır emin olun. Çünkü Trump, İran'a da "Çok sıkışırsam sana da patlatırım iki tane" mesajı veriyor. İran'ın imkan ve kabiliyet bakımından, işler belirli seviyenin üzerine çıktığında yetenek sahibi olmadığı da kanıtlandı.
10- Bu yeni satrancın bir hamlesi mi? Bir sonraki adım ne olur?
Hayır yeni değil süren bir satrancın hamlesi. Trump geldiğinden beri yeni bir denge kurulmaya çalışılıyordu. Ona yönelik bir hamle. Bundan sonra bildiğimiz gibi devam edecek yani. Suriye'deki iç savaş devam edecek, ABD ve Rusya arasındaki görüş ayrılıkları bu çatışmasının uzamasına neden olacak. Ruslar ABD'lileri uluslararası hukuka aykırı davranmakla suçluyor. Ama kimsenin ahlaki bir üstünlüğü yok. Onlar da Ukrayna ve Kırım'da da benzer hak ihlallerini yapıyorlar. Türkiye ve Rusya'nın çıkarları ayrışıyor, ABD'liler de bize yönelik yeni bir yaklaşım sergilemiyor. Bunları görmek gerekir.