48 saatlik iPhone 6 Plus deneyimi için yorumlarım:
* iPhone 3g'den 4'e, 4'ten iPhone 5'e geçerken hiç bu kadar keyif almamıştım.
* Büyük demeyin. Yapacağınız işle orantılı olarak değişir. Yanınızda bir iPad taşımaktansa internette surf için Plus harika. Yolda gelirken sabah işte bakmam gereken tüm gazetelere-haber sitelerine bakabildim ve ilk kez telefondan surf yaparken bu kadar rahat ettim. Sanırım ideal telefon boyutu bu.
* Taşıma durumuna gelince yan cepte taşıyınca çok büyük sorun yok. Arka cepte taşınmaz. Ceket iç cebi en ideali oldu.
* Telefonda çok oyun oynayanlardan değildim. Ama dün Asphalt 8'i yükleyip saatlerce elimden düşüremedim. PSP'den bile 2-3 kat daha kaliteli oyun deneyimi yaşatıyor.
* Galaxy Note 3 ile kıyaslandığında büyüklük aynı, daha ince ve ekranı kesinlikle çok daha kaliteli. (İlk tanıtıldığında kesin bu telefonu alıyorum dediğim Note 4 nasıl gelir bilmem o ayrı)
* Aslında Samsung ile Apple arasındaki temel fark işletim sistemi. Bence bu Linux vs Windows gibi bir durum. Biri tamamen o telefon için üretilen iOS'u kullanıyor, diğeri ise sadece Samsung için değil birçok farklı platform için üretilen Android'i. Eğer Android'e alıştıysanız Samsung'tan şaşmayın, çünkü diğer markalar o kadar da başarılı değil. iOS ile daha rahatım diyosanız iPhone ile devam. Ben ikinci türdenim.
* iPhone 5'imden sim kartı çıkarıp Plus'a taktım. Sonra Plus'a gelen bir arama sırasında iPhone 5 de çaldı. Sim kart olmadan nasıl çaldı diye düşünürken bunun iOS 8'in bir güzelliği olduğunu anladım. Aynı iCloud şifresi kullanıyorsanız telefona gelen bir aramayı aynı şifreyi kullanan diğer Apple cihazlarından da kabul edebilirsiniz. Gelen arama için konuşmayı sim kart takılı olmayan telefondan yaptım. Ne işe yarar derseniz şöyle: Örneğin MacBook'unuzda çalışırken şarjda olan telefonunuza gelen aramayı bilgisayardan yanıtlayabiliyorsunuz.
* Evinizde birçok Apple cihazı varsa kesinlikle iPhone almalısınız. Apple TV ile tek tuşla görüntüyü TV'ye yansıtma şansınız var.
* Digiturk Web aboneliğim var. İlk kez yolda telefon ekranından maç seyrederken bu kadar keyif aldım. Yanımda portatif bir HD TV taşıyor gibi hissettim.
* Telefonu kontratla Turkcell'den aldım. 24 ay taksitle alır gibi oldu. Birçok Turkcell servisini (Turkcell Muzik, Turkcell TV+, Goller Cepte vs) 1-3 ay bedava kullanma hediyesi var.
* Gelelim en önemli meseleye. Şarj konusu... Benim de en çok kaygı duyduğum şey buydu aslında. Apple'ın belki de en başarısız olduğu şey pil tüketimi. Plus cumartesi elime ulaştı ve o zamandan beri çok da düşmedi elimden şu anki veri yanıltıcı olabilir çünkü cicim günleri bitmedi telefonla aramızda. Ona rağmen şarjın çok iyi dayandığını söyleyebilirim. 3D grafikli bir oyunu parlaklık sonuna kadar açık şekilde 1-1.5 saat kesintisiz oynayıp sadece 30-35 birim şarj gitmesi iPhone'lara aşina insanlar için rüya gibi bir şey herhalde.
* Fotoğraf çekimleri kesinlikle ama kesinlikle şimdiye kadarki iPhone'lar içinde en iyisi. Hatta iPhone 5'ten çok çok daha iyi diyebilirim.
* Eğilip bükülme meselesine gelince. Telefonu elinize aldığınızda anlayacaksınız; illa ben bunu eğicem derseniz bütün gücünüzle uğraşırsanız evet belki bükülebilir ama onun dışında yok öyle bir şey.
* Apple tanıtımında telefonu şarja takınca yüzde 50'ye ulaşmanın çok hızlı olacağını söylemişti. Gerçekten öyle. Plus çok hızlı şarj oluyor.
* Touch ID kullanmamıştım daha önce. Tuş kilidi açmakta şifre girmeye oranla çok daha hızlı. Apple Pay de eğer bir gün Türkiye'ye gelirse gerçekten çok büyük kolaylık olacak parmak iziyle alışveriş.
* "Tek elle kullanabiliyor musun?" diye soranlara cevabım: Mümkün değil. Eğer öyle bir telefon istiyorsanız plus olmayan iPhone 6 alın derim. Ama telefon artık telefon değil birçok işi yapan bir alet ve büyük ekran artık lüks değil gereklilik diyorsanız o kadar da olsun.
* Son bir not: iOS 8 ile Türkçe dictation da geldi biliyorsunuz. Dün Note 3 ile karşılaştırma yaptık. Android'in dictation'ı açık ara iOS'tan daha iyi Türkçe anlıyor. Türkçe sesi yazıya dönüştürmekte gayet başarılı.