Şampiy10
Magazin
Gündem

Sizi izliyorlar!

ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı CIA’nın teknoloji geliştirme biriminin başkan yardımcısı Dawn Meyerriecks’e göre, CIA yapay zeka konusunda çok etkin bir şekilde çalışıyor

ABD Dış İstihbarat Teşkilatı’nın 137 farklı yapay zeka programı olduğunu söyleyen uzmanlara göre bu çalışmalar sadece veri toplamayı kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda toplanan trilyonlarca verinin hızla incelenip tehditlerin belirlenmesinde de hayati role sahip. Uydu görüntülerinden toplanan istihbaratın değerlendirilmesinden sorumlu Robert Cardillo, ‘Eğer tüm uydulardan gelen görüntüleri insan gücüyle incelemek zorunda olsak 8 milyon kişiyi görüntü analisti olarak işe almamız gerekirdi’ diyor.

Sosyal medya

Yapay zeka bu alanda da şimdiden iş yükünün yüzde 75’ini üstlenmiş durumda. ‘Her tür insan davranışı bizim için veridir’ diyen istihbarat teşkilatları sosyal medyadan tüm insanların yazdıklarını, seyrettiklerini, beğendiklerini, paylaştıklarını takip ediyor. Tabi bunu insan gücüyle yapmak imkansız. Sizi asıl takip eden toplanan verileri inceleyip bunlarda suça yönelik bir ihtimal tespit ettiğinde uyarı veren yapay zeka sistemleri... Örneğin bir kişi twitter’ında bir grubu hedef alan mesajları sıkça yazıyorsa, YouTube’da radikal videolar izleyip Google’da da nasıl bomba yapılacağını aratıyorsa hemen yapay zeka ‘potansiyel terörist’ uyarısı veriyor.

Sanat devrimi kapıda

Yazının devamı...

48 saatlik iPhone 6 Plus izlenimleri

48 saatlik iPhone 6 Plus deneyimi için yorumlarım:

* iPhone 3g'den 4'e, 4'ten iPhone 5'e geçerken hiç bu kadar keyif almamıştım.

* Büyük demeyin. Yapacağınız işle orantılı olarak değişir. Yanınızda bir iPad taşımaktansa internette surf için Plus harika. Yolda gelirken sabah işte bakmam gereken tüm gazetelere-haber sitelerine bakabildim ve ilk kez telefondan surf yaparken bu kadar rahat ettim. Sanırım ideal telefon boyutu bu.

* Taşıma durumuna gelince yan cepte taşıyınca çok büyük sorun yok. Arka cepte taşınmaz. Ceket iç cebi en ideali oldu.

* Telefonda çok oyun oynayanlardan değildim. Ama dün Asphalt 8'i yükleyip saatlerce elimden düşüremedim. PSP'den bile 2-3 kat daha kaliteli oyun deneyimi yaşatıyor.

* Galaxy Note 3 ile kıyaslandığında büyüklük aynı, daha ince ve ekranı kesinlikle çok daha kaliteli. (İlk tanıtıldığında kesin bu telefonu alıyorum dediğim Note 4 nasıl gelir bilmem o ayrı)

* Aslında Samsung ile Apple arasındaki temel fark işletim sistemi. Bence bu Linux vs Windows gibi bir durum. Biri tamamen o telefon için üretilen iOS'u kullanıyor, diğeri ise sadece Samsung için değil birçok farklı platform için üretilen Android'i. Eğer Android'e alıştıysanız Samsung'tan şaşmayın, çünkü diğer markalar o kadar da başarılı değil. iOS ile daha rahatım diyosanız iPhone ile devam. Ben ikinci türdenim.

* iPhone 5'imden sim kartı çıkarıp Plus'a taktım. Sonra Plus'a gelen bir arama sırasında iPhone 5 de çaldı. Sim kart olmadan nasıl çaldı diye düşünürken bunun iOS 8'in bir güzelliği olduğunu anladım. Aynı iCloud şifresi kullanıyorsanız telefona gelen bir aramayı aynı şifreyi kullanan diğer Apple cihazlarından da kabul edebilirsiniz. Gelen arama için konuşmayı sim kart takılı olmayan telefondan yaptım. Ne işe yarar derseniz şöyle: Örneğin MacBook'unuzda çalışırken şarjda olan telefonunuza gelen aramayı bilgisayardan yanıtlayabiliyorsunuz.

* Evinizde birçok Apple cihazı varsa kesinlikle iPhone almalısınız. Apple TV ile tek tuşla görüntüyü TV'ye yansıtma şansınız var.

* Digiturk Web aboneliğim var. İlk kez yolda telefon ekranından maç seyrederken bu kadar keyif aldım. Yanımda portatif bir HD TV taşıyor gibi hissettim.

* Telefonu kontratla Turkcell'den aldım. 24 ay taksitle alır gibi oldu. Birçok Turkcell servisini (Turkcell Muzik, Turkcell TV+, Goller Cepte vs) 1-3 ay bedava kullanma hediyesi var.

* Gelelim en önemli meseleye. Şarj konusu... Benim de en çok kaygı duyduğum şey buydu aslında. Apple'ın belki de en başarısız olduğu şey pil tüketimi. Plus cumartesi elime ulaştı ve o zamandan beri çok da düşmedi elimden şu anki veri yanıltıcı olabilir çünkü cicim günleri bitmedi telefonla aramızda. Ona rağmen şarjın çok iyi dayandığını söyleyebilirim. 3D grafikli bir oyunu parlaklık sonuna kadar açık şekilde 1-1.5 saat kesintisiz oynayıp sadece 30-35 birim şarj gitmesi iPhone'lara aşina insanlar için rüya gibi bir şey herhalde.

* Fotoğraf çekimleri kesinlikle ama kesinlikle şimdiye kadarki iPhone'lar içinde en iyisi. Hatta iPhone 5'ten çok çok daha iyi diyebilirim.

* Eğilip bükülme meselesine gelince. Telefonu elinize aldığınızda anlayacaksınız; illa ben bunu eğicem derseniz bütün gücünüzle uğraşırsanız evet belki bükülebilir ama onun dışında yok öyle bir şey.

* Apple tanıtımında telefonu şarja takınca yüzde 50'ye ulaşmanın çok hızlı olacağını söylemişti. Gerçekten öyle. Plus çok hızlı şarj oluyor.

* Touch ID kullanmamıştım daha önce. Tuş kilidi açmakta şifre girmeye oranla çok daha hızlı. Apple Pay de eğer bir gün Türkiye'ye gelirse gerçekten çok büyük kolaylık olacak parmak iziyle alışveriş.

* "Tek elle kullanabiliyor musun?" diye soranlara cevabım: Mümkün değil. Eğer öyle bir telefon istiyorsanız plus olmayan iPhone 6 alın derim. Ama telefon artık telefon değil birçok işi yapan bir alet ve büyük ekran artık lüks değil gereklilik diyorsanız o kadar da olsun.

* Son bir not: iOS 8 ile Türkçe dictation da geldi biliyorsunuz. Dün Note 3 ile karşılaştırma yaptık. Android'in dictation'ı açık ara iOS'tan daha iyi Türkçe anlıyor. Türkçe sesi yazıya dönüştürmekte gayet başarılı.

Yazının devamı...

Yanıbaşımızda olup biteni anlama rehberi

IŞİD tehlikesinden önce Ortadoğu'da oluşan dengeler, IŞİD'in ortaya çıkışının ardından bir anda tepetaklak oldu.

İşte yeni durumu anlama rehberi...

- ABD ile İran uzun süredir nükleer program ve Tahran'ın Hamas ve Hizbullah'a verdiği destek nedeniyle düşmandı. Şimdi ortaklaşa IŞİD'e karşı savaşmayı değerlendiriyorlar.

- Obama kimyasal silah kullanan Esad'ın gitmesi gerektiğini defalarca dile getirdi. şimdi hem Esad'ın uçakları hem de Amerikan uçakları IŞİD'i vuruyor. ABD, Suriye'deki IŞİD hedeflerini vurmadan Suriye'ye haber verdi. Şam rejimine karşı mücadelede eden IŞİD'in güçsüzleştirilmesi Esad'a yarayacak.

- Suudiler Irak'taki Sünni grupları destekliyordu. İran ise Şii partileri. Şimdi her iki ülke de Irak ordusuna IŞİD tehlikesine karşı destek veriyor.

- 11 Eylül'den sonra El Kaide ABD'nin en büyük hedefi oldu. Oysa ki aynı El Kaide IŞİD'i kınıyor. Yani IŞİD'e karşı mücadelede El Kaide ve ABD aynı saflarda.

- Rusya ve Çin, Suriye konusunda BM Güvenlik Konseyi'ne gelen tüm karar tasarılarını veto etmişti. Şimdi iki ülke de IŞİD'e karşı saldırıları perde arkasından da olsa destekliyor.

- Türkiye ve Katar son dönemde Mısır'da Müslüman Kardeşler'in en büyük destekçisiydi. Mursi'nin devrilmesinin ardından Müslüman Kardeşler liderleri Katar'a sığındı. Ancak Katar geçen hafta hepsini ülkeden gönderme kararı aldı. IŞİD'e karşı hava saldırılarında da Katar yer alırken Türkiye ittifaka katılmamayı tercih etti.

- PKK'nın Suriye uzantısı olan PYD, IŞİD'e karşı yürüttüğü operasyonlarda Batı'nın örtülü desteğini kazandı. PKK'nın Batı ülkelerinin ve ABD'nin terör örgütü listelerinden çıkartılması dahi gündeme geldi.

Yazının devamı...

3 büyükleri şoke eden Türk!

Londra’da yaşayan ve Baliç Bilişim adlı şirketin sahibi olan İbrahim Baliç adlı Türk bilgisayar programcısı, Facebook’ta bugüne kadar 10’dan fazla güvenlik açığını ortaya çıkardığı için şirket tarafından ödüllendirilmiş, hatta Facebook CEO’su Mark Zuckerberg’in hesabını da hacklemeyi başarmıştı. Geçtiğimiz yıl dünyanın 1 numaralı teknoloji şirketi Apple’ın ürettiği iPhone, iPad, Apple TV gibi cihazlarda kullanılmak üzere programlar geliştirdiği ve henüz piyasaya sürmediği deneme aşamasındaki programları programcılar için deneme amaçlı sunduğu ‘Apple Dev’ sitesini bir süreliğine çökertmeyi başardı.

Apple'da 13 açık

Siteden Apple’ın 275 bini aşan program geliştiricilerinin kişisel bilgilerine kolayca ulaştığını söyleyen ve güvenlik açığı konusunda Apple’a bir ders vermek istediğini belirten Baliç, ‘13 tane açık buldum ve bunları da Apple’a ilettim. Kötü bir amacım yok’ dedi. Bu video ve twitter’dan yayınlanan açıklama sonrasında Türk programcıya tebrik mesajları yağdı. Baliç, bunlara da ‘Tebrik eden ve eleştiren herkese teşekkür ederim. Umarım amacımın iyi olduğunu herkes anlar ve hiç kimse zarar görmeden kapanır’ diye yanıt verdi. Kendisinin kesinlikle bir hacker olmadığını, tek amacının güvenlik açıklarının bir an önce Apple tarafından kapatılması olduğunu söyledi.



Ve pazar günü...

Baliç'in hedefinde dün ise Google'ın Android işletim sistemli tablet ve cep telefonları için programlarını sunduğu Google Play vardı. Pazar akşamı, Google Store'a bir program yüklenmesinin ardından mağaza tamamen şötü. Milyonlarca Android kullanıcısı saatlerce Google Play'den program ve oyun yükleyemedi. Bu sorunun nedeni birkaç saat sonra ortaya çıktı. İbrahim Baliç, twitter hesabından yaptığı açıklamada, 'Sadece bir güvenlik açığını test ediyordum. Google Play'i tamamen devre dışı bırakacağımı düşünmemiştim' dedi. Google'a bu güvenlik problemini haber verdiğini söyleyen Türk hacker yarattığı olumsuzluk nedeniyle de af diledi.



KENDİNİ NASIL ANLATIYOR?

Çocukluğumda Elektronik’e olan merakım Lisede beni meslek lisesi elektronik bölümüne yönlendirdi. 2003 – 2005 yılları arasında PLC ve PIC programla üzerine yoğunlaştım. 2005 yılları arasındaki çevremden gelen talepler üzerine ticari yazılımlar geliştirmeye başladım.



2006 yılında, İstanbul’da kendi şirketimi kurdum. 2010 yılına kadar Türkiye’de farklı alanlarda farklı platformlar için yazılımlar üreterek, şirketlere danışmanlık hizmeti sağladım.

2010 yılı sonunda işimi ve yaşamımı Londraya taşıdım ve şuan hala Londra’da yaşamaktayım. Ticari olarak Londra’dan sektöre yönelik yazılımlar geliştirmeye ve Sosyal alanda projeler üretmeye devam ediyorum.



Kişisel olarak eğitimimi tamamlayamadım, Akademik olarak 2013 öğretim yılında işlerimden fırsat bulmam durumunda Queen Mary University of London’da Piskoloji okumayı planlıyorum bunun dışında Kişisel olarak Güvenlik araştırmaları ve Zararlı yazılım analizleri yapıyorum. Olabildiğince farklı sistemler hakkında yazılar okuyup bunlar hakkında bilgi edinebilmek; farkında olduğum en eğlenceli hobim. Reverse Engineering ve Exploit Development başlıkları altında birçok alana el atmış durumdayım. Son zamanlarda ise Mobile Security başlığı altında Android (dalvikVM) üzerinde yoğun olarak çalışıyorum. Bunlar dışında sosyal medyada üzerinde inanilmaz aktif bir kullanıcıyım, inanilmaz veri akışı sağlıyorum. Dünya’da enerji tasarrufu sağlayabilmek adına Geliştirdiğim uygulamalarda koyu renkler kullanmaya ve duyarlı bir coder olmaya özen gösteriyorum.

Yazının devamı...

Çikolatalı çilekle gelen 19 milyar $

Cep telefonlarının ilk çıktığı günleri düşünün. Bir SMS atmak ne kadar pahalıydı ve alınan tek bir SMS'in ne kadar çok anlamı vardı. Şimdi elinizdeki telefona bir bakın ve gün içinde arkadaşlarınızla ne kadar yazıştığınızı bir gözden geçirin. Telefon görüşmelerinde internet çağını başlatan ve kıtalararası bedava görüntülü ve sesli iletişim kurmayı sağlayan Skype gibi WhatsApp da telefonlarda SMS'i tarihin karanlığına gönderen devrim oldu. Hiçbir mesajlaşma programı onun verdiği rahatlığı vermedi. Messi'li reklamlar bile onu tahtından indiremedi. WhatsApp tüm dünyada 400 milyon kişinin düzenli olarak kullandığı her gün 30 milyara yakın mesajın gönderildiği 1 numaralı haberleşme standardı haline geldi. GSM operatörlerinden geçen SMS'in aksine şifreli olarak internet üzerinden gönderildiği için izlenemiyor olması WhatsApp'ı çok daha değerli hale getirdi.



19 MİLYON DOLARA SATIN ALDI

Örneğin vatandaşlarının iletişim trafiğini sıkı bir şekilde izleyen Suudi Arabistan bu durumdan rahatsızlığını WhatsApp'a 'Ya bana bu kayıtları verirsin ya da yasaklarım' diye ultimatom vermek zorunda kaldı. Birçoğumuz için gündelik hayatın çok önemli bir parçası olan bu program dün açıklanan kararla bir başka internet fenomeni Facebook tarafından 19 milyar dolara satın alındı. İnternetin ilk günlerinde fenomen olup sonradan yıldızı sönen Yahoo'nun eski çalışanı olan Jan Koum (38) ve Brian Action (42) adlı iki kafadar da yarattıkları WhatApp efsanesiyle milyar dolarlık genç zenginler kulübüne adım atmış oldular.



'WhatsApp'ı bana sat'

Satış hikayesi ise ilginç... Koum ve Action, WhatsApp uygulamasını ilk geliştirdikleri zaman çok güçlü ve kesintisiz bir altyapıya sahip olduklarını biliyorlardı. Bu nedenle ciddi bir sermaye ve yatırıma ihtiyaçları vardı. Güçlü serverlar almaları gerekiyordu. ABD'de Silikon Vadisi'nde birçok yeni girişimcinin yaptığı gibi kendilerine finansör olacak yatırım şirketlerinin kapısını çalmaya başladılar. Sequoia Capital adlı şirket bu parlak gençlere güvenip 8 milyon dolar vermeyi kabul etti. Bu yatırım şirketi WhatsApp'a yüzde 15 ortak etti. WhatsApp'ın dün gerçekleşen satışından sonra yüzde 15'lik o payın değeri 3.5 milyar dolara ulaştı. Facebook da uzun zamandan beri mobil telefonlarda daha aktif olarak varolmanın planlarını yapıyordu.



ÇİKOLATA ÇİÇEK KAPISINI ÇALDI

WhatsApp'ın CEO'luğunu da Jan Koum ile ABD'li Action'ın 2009'da kurduğu WhatsApp ise her geçen gün mobil iletişimde bir standart haline geliyordu.Sadece 55 kişilnin çalıştığı bir şirket olan WhatsApp Facebook dehası Mark Zuckerberg'in ilgisini çekti. Zuckerberg ile Koum'un ilk buluşması 2012'nin baharında gerçekleşti. 2 saat kahve içerek konuştular. Daha sonra beraber yürüyüşlere çıkmaya zaman geçirmeye başladılar. Koum 9 Şubat'ta Zuckerberg'in evine akşam yemeğine gitti. Burada Zuckerberg beklenen teklifi, 'WhatsApp'ı bize sat. Sen de Facebook'un yönetim kurula gir' teklifini yaptı. 10 gün süren görüşmelerin ardından Koum Sevgililer Günü'nde elinde çikolatalı çileklerle Zuckerberg'in kapısını çaldı. İkili çilekleri yerken anlaşmalarını kutluyorlardı...

Yazının devamı...

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.