Hırpalamayın birbirinizi rekabetten dönecek gibi
.
Perakende sektörünün iki devi Boyner ile Yeni Karamürsel’in evlilik süreci ‘yılan hikâyesine’ döndü. 24 Şubat’ta başlayan birleşme süreci Tan Ailesi ile Boyner Ailesi’ni karşı karşıya getirdi. Ancak satın almaya onay verecek Rekabet Kurumu’ndan gelen ilk sinyaller satın almanın onaylanmayacağı yönünde.
Perakende sektörünün dev markalarından Boyner Büyük Mağazacılık ile Citi Group’un, Yeni Karamürsel Mağazacılık’ın (YKM) yüzde 63’ünü 190 milyon liraya satın aldığını açıklaması sektörde bomba etkisi yaratmıştı. Şubat’ın son haftası gerçekleşen bu satın alma işlemini büyük bir heyecanla duyuran Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner, “Bu benim 12 yıllık projemdi. Bugüne kısmet oldu. Böyle bir ortaklığa bu kadar yakın olabileceğimizi hayal bile etmemiştik. İki şirketin de hazır olduğu mükemmel bir zamanlamayla imzaları attık” demişti. Hisse devrinin 1-2 ay içinde tamamlanacağını kaydeden Boyner, YKM markasının korunacağının da altını çizmişti.
Şartlar yeniden belirlenecek
Boyner Grubu, Mart ayının ikinci haftasında satış için resmen Üst Kurul’a başvurdu. Ancak tam bu sırada beklenmedik bir gelişme yaşandı. Tan Ailesi YKM markalarının devrinin hükümsüz olduğunu öne sürerek yargıya başvurdu. Satış sürecinden tedirgin olduklarını söyleyen Tan Ailesi, “Satış bilgimiz dışında gerçekleşti” derken, Boyner Grubu ise bu iddialara, “Tan Ailesi tarafından Boyner Grubu’na itibar kaybettirmek maksadıyla yapılan açıklamalar” cevabını verdi.
Taraflar arasındaki hukuk savaşı Nisan ve Mayıs aylarında açılan karşılıklı davalarla daha da şiddetlendi. Ancak Rekabet Kurumu, alıcı ve satıcı taraflar arasındaki ihtilafa aldırmadan titiz bir şekilde çalışmalarını sürdürdü. Sonunda bu tür birleşme-satınalma süreçlerinde pek de hayra alamet olmayan ‘nihai inceleme’ sürecine geçme kararı aldı. Bu karar 15 gün içinde ilgili taraflara tebliğ edilecek.
Rekabet hukuku uzmanı ve Act Econ Danışmanlık’ın ortaklarından Ali Ilıcak, ‘nihai İncelemenin’ şirket evliliklerinde süreci uzatan ve şirketleri yeniden yapılanmaya zorlayan yeni bir sürecin başlangıcı olduğunu ifade ediyor. Ilıcak bu konuda şunları söylüyor: “Bu süreç zarfında Rekabet Kurumu, tarafların yaptıkları birleşmenin, tüketiciler ve sağlayıcılar üzerindeki olumsuz etkilerini giderecek önlemler paketini Kurul’a sunmalarını isteyecek. Kurul eğer bu önlemlerle birleşmenin fiyatlar ve hizmet kalitesi ile rekabet üzerindeki olumsuz etkisinin izale edilebileceğine kanaat getirirse işleme izin verecek, aksi halde reddedilecek.”
Peki, bundan sonra süreç nasıl işleyecek?
Ilıcak, “Bu 2 ila 12 aylık yeni bir inceleme sürecinin başlaması anlamına geliyor. Ortalamasının 6 ay olduğunu söylersek sanırım tabloyu daha netleştirmiş oluruz. Ayrıca şirketlerin izin çıkmadan birleşmeleri kanuna aykırı. Ancak piyasada, tedarikçilere ve orta düzey yöneticilere olan tavırlarından sanki devralma tamamlanmış gibi hareket ettikleri gibi bir izlenim var. Bu da nihai incelemenin süresini artırıcı bir unsur olacaktır.”
Rekabet Kurumu, Boyner- YKM birleşmesinin birçok sektörü derinden etkileyeceğini düşünerek son derece hassas bir inceleme yürütüyor. Olaya hem tüketicilerin hem de tedarikçilerin gözünden bakmaya çalışıyor. Ali Ilıcak, “Bu iki marka düne kadar birbirinin rakibi idi. Birinin varlığı diğerinin fiyatını dengeliyordu. Ancak şimdi Boyner’in karşısında böyle bir güç kalmayacağı için hem tüketicilere hem de tedarikçilere karşı istediği koşulu dayatma şansına erişecek” diyor ve ekliyor: “Rekabet Kurulu’nun görevi, bu şekilde “hakim durum” oluşumuna yol açan birleşme ve devralmaları engellemektir. Kurul da bu hassasiyetler ışığında gelişmeleri değerlendirecektir”
Muhatabımız değiller
“Tan Ailesi işlemde muhatap değildir ve yapılan satış anlaşmasının tarafı da değildir. Tan Ailesi’nin hukuki mesnedi olmayan açıklamaları şirketimizin itibarını zedelemekte, şirketimizin borsa değerini olumsuz etkilemekte ve halen devam etmekte olan işlemin Rekabet Kurumu inceleme sürecini etkilemek amacıyla yanıltıcı nitelikte yorumlar taşımaktadır.”
Tekel oluşturmak istiyor
“Boyner, YKM’nin güçlü mali yapısı ve müşteri portföyünü alarak görüntüsünü düzeltmeye çalışıyor. Bu YKM için planladığımız büyüme alanlarına ve yeni yatırımlara uygun değil. Şirketleri birleştirip,YKM markasını da yok ederek pazarın hakimi olma niyeti var. Markayı alamayacağına göre, öncelikli amacının YKM’yi büyütmek değil, yok ederek piyasada tekel oluşturmak istediği gayet açık.”
5 sektör nefesini tutarak izliyor
Rekabet Kurumu’na yakın kaynaklara göre bu evlilik kozmetik, hazır giyim, spor giyim, aksesuar ve ev tekstili alanında faaliyet gösteren şirketlerin bir bölümü için istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Örneğin Türkiye’de satılan her 100 liralık markalı kozmetik ürününün 30 lirası bu iki marka tarafından satılıyor. 200 milyon dolarlık selektif kozmetik pazarının en büyük oyuncusu olan ikilinin izleyeceği yol haritası kozmetik sektöründeki üreticiler ve doğal olarak tüketiciler açısından büyük önem taşıyor. İşte bu nedenle Rekabet Kurumu’nun vereceği karar ve vereceği tavsiyeler 5 sektör tarafından yakından izleniyor.