Ölenin eylem defteri kapanır
.
DÜNDEN DEVAM
Ölen kişi, çocuklarının yaptığı hayırlardan, güzel işlerden sevinç duyar. Çünkü çocukları, kişinin uzantısıdır. Onların güzel işleri, hayırları, bir bakıma kendi hayrı da sayılır. Zira kendisi o çocukları öyle hayırlı insanlar olarak yetiştirmiştir. Peygamberimiz buyurmuşlar: “Kişi ölünce amelleri (yani yaptığı eylemleri) kesilir. Eylem defteri kapanır. Yalnız geriye kamuya yararlı sadaka (cami, okul, çeşme, yol, park gibi herkesin yararlanacağı işler), yararlı ilim (yazdığı yararlı kitaplar, yetiştirdiği öğrenciler) yahut kendisine dua eden iyi çocuk(lar) bırakmış olanın amel defteri kapanmaz. Onun ruhuna sürekli sevap gider.”
Göndereceğiniz sevaplarla babanızın günahlarını yok edip edemeyeceğini kimse bilemez. Yaptığınız güzel işlerden ötürü babanız sevinir, sevap alır ama günahları tümden kalkar mı? Mesela haksız yere adam öldürmüş bir kişi, tövbe etmeden ölmüş ise ardından yapılan hayırlarla onun günahı affedilir mi? Bunu bilemem. Bildiğim kadarıyla kişi, ahirette kul hakkına yaptığı tecavüzlerin cezasını görür. Ama Allah dilerse affeder. Kimse burada kesin hüküm veremez.
Kamet okunduktan sonra oturanlar namaza durur
SORU: Cuma namazlarında önce ezan okunuyor sonra da cami içinde ikinci bir ezan okunuyor. Dört rekattan sonra farz için bir ezan (kamet) daha okunuyor. Bu iç ezanlarla ilgili işin aslı nedir? Peygamberimiz zamanında bu tür uygulama var mıydı? Bir namazda üç tane ezan okumanın mantığı nedir? (Mustafa Barut)
CEVAP: Peygamberimiz zamanında hatip hutbeye çıkınca henüz konuşmaya başlamadan ezan okunurdu. Bu, insanları camiye davetti. Onun döneminde hep böyle olmuştur. Hatip konuşmasını bitirdikten sonra okunan ezan değil, namazın başlamasını bildirmektir. Buna kamet denilir. Kamet okununca oturanlar kalkıp namaza dururlar. Hz. Osman zamanında hatibin konuşmasına geç kalanlar için dışarıda bir ezan daha okunması uygun görülmüştür. Maksat konuşma başlamadan birkaç dakika önce insanları camide toplayıp hatibin konuşmasını dinletmektir.