Nefsin dereceleri
.
SORU: Bir yazınızda nefsin 7 mertebesinden bahsetmiştiniz. Ancak bunların ilk dördünü anlatmış sonraki iki mertebeyi ise “Bunlar olgunluğun daha üst kademeleridir” diyerek açmamıştınız. “Son kademe Hz. Peygamber’in bulunduğu mertebedir” diyerek
7’nci mertebeyi de izah etmiştiniz. Bu mertebeleri açıklar mısınız?(Süreyya Yazır)
CEVAP: Bu konuda ayrıntı için “İslâm Tasavvufu” adlı eserimi okumanızı tavsiye ederim. Özetle size şunları söyleyebilirim: Mutasavvıflara göre insan ruhu maddeden soyutken çok yüksek bir cevherdi. Buna nefs-i natıka denilir. Bu nefs-i natıka denilen ruh, maddeyle birleşince yedi perdeyle asli halinden perdelenmiştir. İşte nefs-i natıka üzerine çekilen bu perdelerden her biri nefsin bir derecesi sayılmıştır.
Şu halde soyut ruhun tam yedi perdeyle perdeli şekli nefs-i emmare, bu perdelerden birinin kalkmasıyla nefs-i levvame, ikisinin kalkmasıyla nefs-i mülheme, üçünün kalkmasıyla nefs-i mutmainne, dördünün kalkmasıyla nefs-i zekiyye, beşinin kalkmasıyla nefs-i razıyye, altısının kalkmasıyla nefs-i marzıyye hasıl olur. Ruhun yedi perdeyle perdeli hali nefs-i emmaredir. Perdelerden her biri kalktıkça ruha manevi âleminden ışıklar sızar. Nefsin yedi perdeli hali mana âleminden hiçbir ışık sızdırmaz. Perde sayısı azaldığı nispette nefs saflaşır. Bütün perdelerin kalkması halinde nefs-i natıka tamamen nur kesilir ki bu, Hz. Peygamber’in makamıdır.
Allah’ın güzel isimleri
SORU: “Ya hafiyyu” kelimesi yüce yüce Allah’ın sıfatlarından mı? Değilse bu adı anmak şirk mi sayılır? (Yıldız Tayfun)
CEVAP: Hafiyy kelimesi Meryem Suresi’nin 47’nci ayetinde geçmektedir. Hz. İbrahim, çağrısını kabul etmeyen babasına şöyle cevap veriyor: “Selam sana, (esenlik içinde kal), senin için Rabbimden mağfiret dileyeceğim. Çünkü O, bana hafiyydir (çok lutufkâr).” Ayette Allah’ın sıfatı olarak geçen hafiyy kelimesi, lütufkâr, iyiliği çok bol, kulunun her halinden haberdar, her şeyi bilen, acıyan, koruyan anlamlarına gelir. Allah’ın güzel isimlerinden hangisiyle dua ederseniz makbuldür. Zira Enam Suresi 180’inci ayette, “En güzel isimler Allah’ındır. O halde O’na o (güzel isim)lerle dua edin ve O’nun isimleri hakkında eğriliğe sapanları bırakın. Onlar yaptıklarının cezasını çekeceklerdir” buyurulmaktadır.