Kadın, ev halkına imamlık yapabilir
.
Amerika’da bir kadın, camide erkeklere namaz kıldırıp hutbe okudu. Bu büyük tepkiye yol açtı. Tehdit alan bu kadın aynı şeyi Londra’da Oxford Üniversitesi’nde de yapmaya kalkıştı. Burada da tepki gördü. Aynı kadın, Türkiye’ye de gelip erkeklere namaz kıldırmak istediğini söylüyormuş. Şimdi bu konuyu dini açıdan değerlendirelim. İslâm’a göre kadının, kadın cemaate imam olabileceğinde oybirliği vardır. Ancak kadının erkeklere de imam olup olamayacağı ihtilaflıdır. Bu konuda Peygamberimiz dönemindeki bir uygulamayı inceleyelim: Ebu Davud, İbn Hanbel, Hakim ve İbn Huzeyme’nin rivayet ettikleri hadise göre kadının, kendi ev halkı olan kadın ve erkeklere imamlık yapması caizdir. Hanım sahabilerden Ümmü Varaka adında Medineli biri vardı. Peygamber, Kur’ân’ı cem etmiş (ezberlemiş) olan bu hanıma, kendi ev halkına namaz kıldırmasını emretmiştir. Ebu Davud’un kaydettiği ve İbn Huzeyme’nin sahih gördüğü hadisin ravisi Hallac, “Ben ona ezan okuyan müezzini gördüm, büyük bir ihtiyardı” demiştir (Ebu Davud, Salat: b. 62, h. 592).
İmam Ahmed ibn Hanbel, bu olaya dayanarak Kur’ân okuyan kadının, okumayan erkeklere imam olup teravih namazını kıldırabileceğine karar vermiştir. Ancak bu durumda kadın, cemaatin arkasında durur (İbn Teymiyye, Fetava: 23/248). Bu olaydan kadının, kendi ev halkından olan erkek ve kadınlara, başka bir yoruma göre mahalle halkına imamlık edebileceği anlaşılır. Hadiste “ehle dariha” diye geçer. “Dar” kelimesi “ev” anlamına geldiği gibi “yurt, mahalle”anlamına da gelir.
İkinci ihtimale göre Peygamber’in, Kur’ân’ı ezberleyen ve savaşta oğlunu şehit veren Ummu Varaka’ya, kendi mahalle halkına namaz kıldırmasına izin verdiği anlaşılır. Rivayetten, Kur’ân’ı iyi bilen kadının, Kur’ân’ı bilmeyen erkek ve kadınlara imamlık edebileceği anlaşılmaktadır. Bu bir yorumdur. Kur’ân’a göre peygamberler, erkekler arasından seçilmiştir: “Senden önce de kentler halkından, sadece kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başka elçi göndermedik” (Yusuf: 109), “Andolsun biz senden önce gönderdiğimiz elçileri de zevceler ve çocuklar sahibi yapmıştık” (Ra’d: 38), “Eğer elçiyi melek yapsaydık (insanlara melek elçi gönderseydik) onu da yine bir erkek biçiminde gönderirdik” (En’âm: 9) ayetleri, peygamberlerin, erkekler arasından seçildiğini gösterir.
DEVAM EDECEK