İntihar çözüm değil, tam aksine çözümsüzlüktür
.
Annesini, anneannesini, dayısını ardı ardına kaybeden 27 yaşındaki S. A., büyük bunalım içine girdiğini yazıyor. Birkaç kez ölmeyi düşünmüş ama Allah korkusu, kendisini intihardan alıkoymuş. Ağır depresyon altındaki bu kızımız, böyle psikolojik durumlarda intiharın günah olup olmadığını soruyor. Kendisine cevabım şudur: Başın sağ olsun. Senin durumunda olan birçok insan var. Bu sorunlar, bu sıkıntılar Allah’ın kaderini iyi bilmemekten kaynaklanıyor. Elbette annenizi, anneannenizi ve dayınızı peşpeşe kaybetmek zordur, üzücüdür. Ama şu yeryüzünde ölmeyecek insan var mı? Her insan, her canlı ölecektir. Ancak ölmek yok olmak değil, sadece ruhun beden kafesinden çıkıp özgürlüğe kavuşmasıdır.
Ruh için zaman yoktur
Niçin o kadar fazla üzülüyorsunuz ki? Annenizin ruhu ölmedi, ölen cesedidir. Ruhu sizin yanınızda, siz onun farkında değilsiniz. Allah annenize bir ömür biçmiş. Zamanı gelince ruh emanetini almış. Ruh ölmedi, ölmez. Allah’ın planı, kederi de değişmez. Ne kadar üzülsen gideni geri getiremezsin. Sonunda siz de bir gün, sürenizi tamamlayınca onun bulunduğu yere gideceksiniz. 50 yıl sonra da olsa önemli değil, ruh için zaman yoktur. Allah’ın kaderine inanın. Üzülmeyin, intihar, cinayet işlemektir. Ha başkasını öldürmüşsünüz, ha kendi canınıza kıymışsınız fark etmez.
Sabrın sonu selamettir
İntihar çözüm değil, çözümsüzlüktür. Çünkü sıkıntılardan kurtulayım derken ruhlar âleminde çok daha büyük sıkıntılar içine düşersiniz, azaplar çekersiniz. İntiharla yok olmuyorsunuz ki, ruhunuz yine var ve bu kez Allah’ın huzurunda, Yüce Divan’da suçlu olarak yargılanır. Orada intihar yüzünden çekeceğiniz sıkıntı bu dünyada çektiğiniz sıkıntılara benzemez. Buradaki sıkıntıyla hiç kıyas kabul etmeyecek kadar ağırdır, zordur. Sabret, inşallah ileride evlenirsin, çocukların olur. Hayatın çok tatlı olaylarıyla karşılaşırsın. Sabrın sonu selamettir.