Bu gece Miraç Kandili
.
Ay takvimine göre Recep ayının 27. gecesi, İslâm âleminin çoğunluğunca Miraç Gecesi kabul edilir. İsra Suresi’nin 1.ayetinde olaya kısaca işaret edilmektedir: “Eksiklikten uzaktır O (Allah) ki, kulunu gecenin bir vaktinde ayetlerimizden bir bölümünü kendisine göstermemiz için Mescid-i Haram’dan, çevresini bereketli kıldığımız Mescid-i Aksa’ya yürüttü. Gerçekten O, işiten, görendir.” Ayette yürütme eylemi, isra fiiliyle belirtilir. İsra yürütmek demek ise de daha çok gece yürümesi için kullanılır. Hz. Peygamber Aleyhisselam, içine düşürülen ağırlıklı bir düşünceyle geceleyin kalkıp Mescid-i Aksa’ya doğru yürümüş ve orada ruhani olaylar görmüştür. Uzak mescit anlamındaki Mescid-i Aksa, Kudüs’teki Süleyman Mabedi olarak kabul edilirse de Peygamberimizin zamanında Kudüs’te Mescid-i Aksa adıyla anılan bir mescit olamazdı.
Çünkü Kudüs, Yahudilerin kutsal kentiydi. Orada bulunan Süleyman Mabedi’nin adı da elbette Mescid-i Aksa adını taşımazdı. Öyle ise Kur’ân’ın andığı Mescid-i Aksa, o çağdaki muhatapların bilip anladığı bir mescit olmalıdır. Kanaatimize göre Mescid-i Aksa, Mekke yöresinde bulunan, hacıların ziyaret ettiği kutsal mekânlardan biridir. İşte Peygamberimiz, içine doğan ilahi dürtüyle geceleyin kalkıp buraya gelmiş ve burada ruhani olaylara tanık olmuş, manası yücelere çekilmiştir. Onu yücelere çeken vasıta, önce ruhani arkadaşı Cebrail, ondan sonra da Refref’tir. “Söyleşürken Cebrail iyle kelam, geldi Refref önüne verdi selam.” Tasavvuf önderlerine göre Hz. Muhammed’i Hakk’a çeken Refref, Allah’a olan aşkıdır. İnsanı yücelten aşktır.
Mahabbetten Muhammed oldu hasıl
Mahabbetsiz Muhammed’den ne hasıl
(Muhammed’i Hz. Muhammed yapan mahabbet yani sevgidir. Kişide sevgi olmadıktan sonra adının Muhammed olması bir anlam taşımaz.)
Buhari ve Müslim’in rivayetlerine göre Miraç olayı, Hz. Muhammed’in Kabe yanında uyurken gördüğü bir rüyadan ibarettir. Şöyle ki: “Peygamberlikten önce Hz. Muhammed bir gece Mescid-i Haram’da uyurken üç kişi gelmiş, bir şeyler konuşmuşlar. Allah’ın Elçisi, o gece kimseyi görmemiştir. Bunlar, başka bir gece gelmişler, hiçbir şey söylemeden onu kaldırıp kalbini açmış, içini zemzemle yıkayıp hikmet ve imanla doldurarak kapatmışlar. Daha sonra onu alıp göklere çıkarmışlar, ruhani âlemlerde dolaştırmışlar. Nihayet Hz. Muhammed, uykusundan uyanmış ki kendisi Mescid-i Haram’dadır.” Kandiliniz mübarek olsun, gönlünüz barış duyguları ve huzurla dolsun.
YARIN: Beş vakit namazın farziyeti sorunu