Tevrat’ta Kur’ân-ı Kerîm’e uygun ayetler var mı?
SORU: Bir yazınızda, “Namazda Tevrat’tan ayetler okunabilir. Okunan bu ayetler Kur’ân’a uygunsa o kişinin namazı geçerlidir” demiştiniz. Biz bu ayetlerin Kur’ân’a uygun olup olmadığını nereden bileceğiz? (Burhan Tarlabaşı)
CEVAP: O söz benim değil, İmam-ı Azam’ın sözüdür. Bu konuda Serahsi’nin el-Mebsut adlı ünlü eserinde namazda kıraat maddesine bakabilirsiniz. Siz eğer Kur’ân’ı iyi bilirseniz, okuduğunuz Tevrat ayetinin Kur’ân’a uyup uymadığını anlarsınız. Mesela Tevrat’ta da evrenin altı günde yaratıldığı belirtilir, Kur’ân’da da...
Demek ki Tevrat’ın o ayeti Kur’ân’a uymaktadır. Tevrat’ta da haksız yere adam öldürenin bütün insanları öldürmüş gibi, bir insanın yaşamasına sebep olanın da bütün insanları yaşatmış gibi olduğu belirtilmektedir. Demek ki Tevrat’ın bu ayeti Kur’ân’a da uygundur. Aslında Kur’ân’daki birçok inanç ve haram konuları Tevrat hükümleriyle örtüşmektedir. İmamı Azam bu görüşünü, manayla Kur’ân okumanın caiz olduğu görüşüne delil olarak söylemiştir.
Kur’ân’a göre dünya evrenle birlikte yaratıldı
SORU: “Cevşen Duası” adlı kitaptan, bu duanın dünya yaratılmadan 500 yıl önce kâinatta var olduğunu ve daha birçok ilahi özelliklerinin bulunduğunu öğrendim. Doğru mu? Eğer doğruysa bu büyük duanın neden Kur’ân-ı Kerîm’de yer almadığını açıklar mısınız? Bu duayı üzerimizde taşımak gerekir mi? (Yüksel Öge)
CEVAP: Bu, kesinlikle uydurmadır. Bir kere Cevşen’in dünya yaratılmadan şu kadar önce kâinatta var olduğu doğru olamaz. Dünya, kâinatın bir parçasıdır. Dünya yaratılmadan kâinât da yaratılmamıştı. Çünkü Kur’ân-ı Kerîm’e göre dünya da tüm evrenle birlikte yaratılmıştır. Kâinat yokken Cevşen nasıl kâinatta var olacak? Cevşen güzel bir duadır ama Peygamberimizin duası değildir. Çünkü sünni hadis mecmualarında yer alma-mıştır. Ama bu dua Hz. Ali’nin veya evlad-i Resul’den birinin duası olabilir.