Şampiy10
Magazin
Gündem

Yeşil... Yemyeşil... Bosna-Hersek ve Sırbistan

Hem tanıdık hem yabancı; neşesi hüznüne karışmış bir diyar, Balkanlar. Ama bu defa bahsedeceklerim Bosna-Hersek ve Sırbistan topraklarından.

ABONE OL
Vatan Haber

Bosna'nın bittiği yerden başlıyor Hersek; ancak bu sınırı kimse tam çizemiyor. Mostar ise Hersek'in merkezi ve en büyük şehri. Her çıkan savaştan nasibini fazlasıyla alan ve onca yarasına rağmen güzelliğinden bir şey kaybetmeyen yorgun bir şehir. Duvarlarındaki kurşun izleri, savaşın acımasızlığını fazlasıyla hatırlatsa da taş döşeli daracık sokaklarına sıralanmış tarihi evler, insanı sıcacık düşlere götürüyor. Ama bölge insanı yaşadıkları acıların bir daha tekrarlanmaması, kimse tarafından unutulmaması ve hatta burayı görmeye gelen insanların da ders alması için "Don't Forget" (Unutma) yazılı anıt taşlarla, tüm bu yaşananları hafızalara kazıyor. Anlıyorum ki can acısı bile unutuluyor; haksızlık unutulmuyor!..

Mostar ve Mostar Köprüsü, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor.

Hem tanıdık hem yabancı; neşesi hüznüne karışmış bir diyar, Balkanlar.

Pırıl pırıl Neretva Nehri geçiyor, Mostar'ı tam ortadan bölerek. Buz gibi suların iki tarafı da yemyeşil, belli ki can olmuş bu coğrafyaya. Rivayete göre de çok hırçınmış nehir; üzerine yapılan tüm köprüleri yıkıp geçermiş. Çevre halkı da çareyi, Sultan Süleyman'dan yardım istemekte bulmuş. Mimar Sinan talip olup planını çizmiş köprünün; öğrencisi Hayreddin de dokuz yılda inşa etmiş. Bu defa Neretva Nehri, kabul etmiş kendine yaraşır bu hediyeyi. 1566 yılında biten köprüye "köprü yapan, köprü tutan" anlamına gelen "Mostar" adı verilmiş.

Genelde yerleşim yerlerinin adı köprülere verilirken burada tersi olmuş ve Mostar, şehrin de adı olmuş. 427 yıl boyunca başından geçenlere rağmen sapasağlam ayakta kalan Mostar Köprüsü, aynı zamanda civarında yaşamayı sürdüren farklı etnik ve dini kökene sahip halklar arasındaki bağı da temsil etmiş. 1993’teki Hırvat bombardımanına dayanamayarak yıkılsa da onarılıp 2004'te yeniden aynı görkemiyle açılmış.

Bosna-Hersek'in en büyük şehri ve başkenti Saraybosna.

SARAYBOSNA YOLLARINDA

Mostar'dan ayrılıp Saraybosna'ya doğru yola çıktığınızda, 2,5 - 3 saat sürecek, enfes bir yolculuk sizi bekliyor. Bosna-Hersek'in en büyük şehri ve başkenti olan Saraybosna, etrafı dağlarla çevrilmiş, genişçe bir vadi üzerinde bulunuyor. Şehrin en işlek caddelerinden Ferhadiye Caddesi'nin bağlandığı Başçarşı, 16. yüzyılda kurulmuş, sıra sıra küçük dükkanların bulunduğu, gezmesi oldukça keyifli bir yer. Başçarşı'nın girişinde, suyundan içenlerin bir daha buradan kopamayacağı rivayet edilen tarihi bir sebil var, rivayeti sınamak isteyelere denemesi bedava. Çarşı ve civarında yürüyerek gezebileceğiniz 17. yüzyıldan kalma saat kulesi, Mimar Sinan'ın yaptığı Gazi Hüsrev Bey Camii, hediyelik eşya alabileceğiniz Moriça Han, savaş sonrası restore edilerek Saraybosna Müzesi'ne çevrilen Brusa Bezistan bulunuyor.

TÜM DÜNYANIN KADERİNİ DEĞİŞTİREN LATİN KÖPRÜSÜ

19 yaşındaki Gavrilo Princip ve "Genç Bosna" adlı örgüte üye üç arkadaşıyla Saraybosna'ya ziyarete gelecek Avusturya-Macaristan İmparatorluğu veliahtına suikast düzenlemeye karar verir. Başarısız ilk denemeden saatler sonra Gavrilo Princip, Latin Köprüsü'nün hemen bitiminde, veliaht Arşidük Franz Ferdinand'ın arabasıyla karşılaşır ve silahıyla Arşidük ile eşini öldürerek I. Dünya Savaşı için zaten hazır bekleyen fitili ateşlemiş olur ve 44 ülkenin taraf olduğu, milyonlarca insanın öldüğü, milyonlarcasının da sakatlandığı, 4 yıl boyunca sayısız cephede sürecek I. Dünya Savaşı böylece başlar.

Belgrad asırlarca Avrupa'nın kapısı olarak görülmüş.

VE BEYAZ ŞEHİR BELGRAD

Her ne kadar anlamı "Beyaz Şehir" olsa da Belgrad, aslında baştan sona yemyeşil. Tuna ve Sava nehirlerinin kesiştiği yerde bulunan şehir, asırlarca Orta Avrupa'nın kapısı olarak görülmüş. Doğal parkları, eski evlerin sıralandığı sokakları, renkli günlük yaşamı, tarihi yapıların, anıtların süslediği meydanlarıyla Belgrad, görmekten, gezmekten fazlasıyla keyif alacağınız huzurlu bir şehir.

Belgrad'ın sahip olduğu doğal ve tarihi güzelliğe biraz yukarıdan bakıp eşsiz manzaranın tadını çıkartmak isterseniz, size Belgrad'ın merkezinde bulunan Kalemegdan'a gitmenizi tavsiye ederim. Aslında adı "Kale Meydanı" olan ve zamanla Sırpçaya bu şekliyle yerleşen Kalemegdan, Belgrad'ın en turistik yerlerinden biri. Burası aynı zamanda içinde bulunan parkta sakin vakit geçirebileceğiniz; saat kulesi, anıt, Askeri Müze'yi gezebileceğiniz; hediyelik eşya satın alabileceğiniz dolu dolu bir gün geçirebileceğiniz bir yer.

Nasıl gidilir: Setur Tel: 444 0 738 www.setur.com

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Gökyüzünde asılı bir şehir Meteora
  2. Aşkın büyülü şehri
  3. Orta Çağ’a yolculuk
  4. Bodrum’a terastan bakmak
  5. Yanı başınızdaki cennet Meis Adası
  6. Sorrento’dan Amalfi kıyılarına seyahatin keyfi
  7. Tarih, kültür ve huzura doyacağınız bir başkent Lizbon
  8. Aşıkların adası Rodos
  9. Tanrıların susadığı ada Simi
  10. İlk görüşte aşk Bozcaada

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.