Yakınımızdaki Tatil Cenneti : Yunan Adaları
.
Yazın kendini hissettirmeye başldaığı bu günlerde herkes tatil planı yapıyor ve bir çok seçenek var. Bu hafta size birbirinden güzel adalarda bir tatil önereceğim. Her adanın farklı özellikleri var elbette ama benim favorilerim Santorini, Mikonos ve Rodos oldu.
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ...
Mikonos: Apollo’nun torunu Mykon’dan adını alan bu ada son yılların popüler tatil mekanlarından. Dünyanın her yerinden turist çeken adanın beyaza boyalı sokakları, plajları ve kubbe biçimindeki ev ve kiliseleri görmeye değer. Son yılların bu marjinal tatil beldesinde Paradise plajını denize girmek isteyenlere öneririm. Güzel bir akşam yemeği için ise adanın merkezinde deniz kıyısında bulunan Babulas tavernayı öneririm. Balıklar taze, servis mükemmel ve fiyatlarda uygun. Ayrıca ada’da günlük 30 Euro vererek araç kiralayabilir ve her yeri istediğiniz gibi gezebilirsiniz. Taksi bulmanın güç hatta olanaksız olduğu adada adayı gezmek isteyenler için araç kiralamak en uygun çözüm.
Rodos : Türkiye’nin Ege sahillerinden sadece bir saat uzaklıkta bir ada. Yaşam tarzıyla, mimarisiyle, sokak aralarında gezinen kedileriyle ve turkuvaz rengi sahilleri ile tam bir Ege kasabası gibi…
Adını mitolojiden alan Rodos gerçekten efsanelerden fırlamış ve denizin üzerine oturmuş gibi. Rodos’un ünlü Mandraki Limanı her zaman kalabalık. Mitolojideki öyküye göre; Güneş tanrısı Helios, deniz tanrısı Poseidon’un kızına aşık olmuş, kızın adı Rodos’muş…Rodos o zamanadan bu yana aşıkların adası.
Eski kentler hep ilgi çekicidir. Rodos’un kale içinde kalan bölümü de öyle. Yüksek duvarlar arasında kalan dar, dapdar sokaklar, arnavut kaladırımı tabir edilen siyah küçük kaldırım taşları ile bezeli caddeler insanı kendine doğru çekiyor. Eski Rodos, 14. ve 16. yüzyıllar arasında Rodos şövalyeleri tarafından yapılmış. Rodos’un bir de estetik ameliyat geçirmiş olan yeni bölümü var. Çok zengin turistler orayı tercih ediyor ama eski Rodos her zaman çok çekici…
Rodos dar sokakları ile eski bir fotoğraf karesinden fırlamış gibi duruyor. Sanki her sokak başından siyah uzun elbiseli bir kadın çıkacak ve size simsiyah gözleri ile gülümseyip geçecek. Bu daracık sokaklarda hep bir müzik sesi, küçük kahkaha duymamak imkansız gibi.
Rodos’ta gezerken kendinizi bu güzel kadının kollarına bırakın ve o sizi nereye götürürse oraya gidin.
Eski kentin meydanı hem limana hem de kentin yüksek noktalarına sadece on dakika uzaklıkta. Meydan, kafeler ve restoranlarla dolu ve alış veriş yapılacak küçüklü büyüklü dükkanlar var. Bu dükkanları gezmek çok keyifli. Aynen Türkiye’de olduğu gibi çok sesli bir satıcı topluluğu var. Büfelerde döner yapılıyor. Meydandki kafelerde yemek yemek isterseniz mönüdeki isimlerin size çok tanıdık geldiğini farkedeceksiniz. Pilakis, cacık, ayran, imam bayıldıs, Greek salad ki bu tam anlamıyla bir çoban salatası, zeytinyağlı yemekler ve işte Rodos. Tam bir Akdeniz kültürü.
Rodos’ta Sokrates Caddesi çok hareketli bir yer. Küçük rodos hatırası fincanlar, kül tablaları satanlar, içki satanlar, tekstil ürünleri ve bunları size satmaya çalışan tezgahtarlar…
Hipokrat Meydanı, Şövalyeler döneminde ikiye ayrılan eski kentin büyük olan bölgesi Chora. Birbirine sırtlarını dayamış meydan kafeleri, restoranlar, alışveriş yapılan küçük dükkanlar.
Türk’lere ait yapılar ise; Ippokratus (Hipokrat) Meydanı’nın kuzeyinde İbrahim paşa Camii ve hala ibadet yapılıyor. Bir de Bizanslılar tarafından kilise olarak inşa edilen bir Süleyman camii var. Süleyman camiisinin karşısında bir Türk Kütüphanesi bulunuyor. 1540 yılından kalma bir el yazması Kuran bulunan kütüphanede Osmanlı döneminden kalma çok önemli eserler var.
Yeni bölgede yüksek katlı ve beş yıldızlı oteller var. Geniş kaldırımlarda dünyanın tüm markalarını satan mağazalar bulunuyor. Yani eski kentteki dükkanların yerini burada mağazalar almış durumda. Bu bölgede uçsuz bucaksız bir kumsal var. Rodos’a gelen turistler bu kumsalları tercih ediyorlar. Kalithea ve Faliraki plajları çok popüler. Adanın güneyinde bulunan Lindos Plajı ise en çok tanınan plajı. Faliraki’den 45 dakika uzaklıkta ise Athena Tapınağı bulunuyor.
Rodos iki farklı dünyayı yansıtan 1400 kilometrelik bir ada.
Santorini : 1500 yıl önce patlayan bir volkanın oluşturduğu bir ada Santorini. Doğanın tüm vahşiliğini ve güzelliğini sunduğu Santorini’ye tek bir ada olarak bakmamak gerek. Çünkü irili ufaklı dört adadan oluşuyor. Sıcak ve soğuk denizlerin yani Ege ile Akdeniz’in birleştiği noktada lacivert sulara haykırırcasına beyaz yapılarıyla öylece yükselen ada öylesine korkusuz ki, eteklerindeki volkanik kayaların birgün hareketlenme olasılığı bile ürkütmüyor...Adanın halkı yüzlerce yıldır üzerinde yaşadığı kayalardan bir cennet yaratmayı başarmış görünüyor. Adnın dik merdivenleri, beyaz boyalı mavi pencereli evleri, mor çiçekleri ve kedileri ile barış içinde yaşıyor. Belki gezginlerin yazılarında Santorini için yazılan “tepsi gibi” benzetmesi tüm dünyaca biliniyor ancak adanın coğrafyası görülmeden bunun ne anlama geldiği tam algılanamayacak bir şey.
Gerçekten de dört bir yanı uçurumlarla çevrili Santorini tıpkı bir tepsiyi andırıyor. Adada turizm sezonu oldukça uzun. Tıpkı Akdeniz ve Ege kıyılarında olduğu gibi, Aslında her mevsim adada konaklama mümkün ama turizm açısından en elverişli zamanlar nisan-ekim ayları arasında...
Bu turizm centteti adanın bir ressam tarafından resmi yapılsaydı eğer; maviden mora boyanmış kilise ve ev çatıları, mavi panjurlar, kapılar, kırmızı, pembe çiçekler, beyaz boyalı cepheler çizilirdi.
1500 yıl önce hareketlenen volkan Tunç çağının Kyklades uygarlığını tarihe gömmüş. 1956 yılında ise yeniden patlamış. Adanın halkı tüm bu yaşanan doğal afetlerden yılmamış ve doğaya uyumlu davranmaya çalışmışlar hep. Sonuç olarak Santorini gibi bir turizm cenneti yaratmışlar. Santorini ya da Thira adalarının merkezi, adanın batısında bulunan Thira’da kurulu . 1500 yıl önce bir volkanın patlamasıyla oluşmuş Santorini adasının büyüklüğü sadece 76 kilometreden oluşuyor.
Santorini’nin yerleşim bölgesi Thira’da evler, kiliseler, restoranlar adanın yamaçlarına kurulmuş.Bu mekanları birbirine bağlayan merdivenleri ise dar ve çok dik. Ancak bu merdivenler adadaki ulaşımı sağlamanın yanı sıra ada halkının iletişiminde de büyük rol oynuyor.
Santorini’de tatil yapmak bir Akdeniz kasabasında tatil yapmaktan kesinlikle daha pahalı değil.
Yunan adalari Cruise tatili için:
Setur Tel: 444 0 738 veya 0 (850) 210 0 738 www.setur.com.tr