Şampiy10
Magazin
Gündem

Müzik ve kafelerle vals: Viyana

Yaza girmemize bir aydan az kaldı

ABONE OL
Vatan Haber

Bahara doyamadıysanız geç kalmadan Viyana’ya bir bilet alın, hâlâ baharın tüm etkilerini hissedebileceğiniz bu güzel müzik şehrine uçun. Viyana’nın o meşhur kafelerinde klasik müzik dinlerken bir melange için, mutlu olun.

Bu hafta sizlere kendi Viyana deneyim ve önerilerimden bahsedeceğim.

Viyana’nın kokusunu hissetmek, gerçekten orada olduğunuzun farkına varmak istiyorsanız ilk gün mutlaka Kahlenberg’e çıkıp bir kahve ya da bir kadeh şarap eşliğinde Viyana’yı ve Tuna’yı kuşbakışı izleyin. Birçok insanın izlediği Viyana’dan daha farklı bir kent görüntüsünü hafızanıza kaydetmiş olacaksınız.

Sonra inin aşağılara doğru ve Stadtpark’ta veya diğer parklardan birinde baharın tadını çıkartın. Viyanalılarla birlikte güneşlenerek yeşilin tüm tonlarını izleyin. Sakinlikten biraz sıkılınca gençlerin arasına karışıp üniversiteliler meydanı olarak anılan Museumsquartier öğrencilerinin arasına karışıp gösterilerini izleyin. Zaten o gün gerçekten çok yorulmuş olacaksınız.

İkinci gün kahvaltı için önerim, Naschmarkt’daki Deli Cafe Restaurant olacak. Müthiş bir kahvaltı sofrası hazırlıyorlar. Kahvaltı sonrasında biraz gezinti için zaman ayırın ve bit pazarını gezin. Çok ucuza bir sürü şey bulacaksınız. Dünyanın her yerinden gelmiş giysiler, eşyalar burada size gülümsüyor olacak. Tabii ki, Viyana’ya gitmişken schnitzel yemeden olmaz. Bu nedenle öğle yemeğinde size schnitzel için en iyi adres olan Figlmüeller’i öneriyorum.

Kafe Savoy farkı

Benim naçizane önerim, bu şehirde gezebildiğiniz kadar kafe gezin. Viyana’da yaşayanların genci, yaşlısı, yalnızı hemen herkes bu kafelerde vakit geçiriyor. Kafede melange adı verilen kahveyi içmek ise keyiflerin en büyüğü. Kafeleri gezin ama Cafe Savoy’a özel zaman ayırmayı sakın atlamayın. Ve Viyana’nın olmazsa olmazlarından biri Demel Pastanesi’nde mutlaka Anna turtası yiyin...

İlk cafe uyanık bir Polonyalı’dan

Savoy, Imperial Kafe. Kafe Landtmann, Sacher, Mozart fark etmez, bu gizemli kafelerin bir de öyküsü var. Bu öyküye göre, Kolschitzley isimli bir Polonyalı casus, Türklerden kahve çekirdeği torbaları çalar. Avusturyalılar o zaman bu kahve çekirdeklerini deve besini sanmaya devam ederken Polonyalı kahve pişirmeyi öğrenir ve Viyana’da ilk kafeyi açar. Viyana tarihinin ilk kahve üreticisi Johann Diobato ise 1685 yılında kahve tarzındaki ilk Türk içeceğini hem üretir hem de satar.

Şehirde park bolluğu var

* Burggarten: Saat 10:00 ile öğleden sonra 16:00 arasında açık. Bu park içinde tropikal kelebekler, göletler ve bir de restoran var.

* Donaupark: Büyük bir alanı olan park içinde ayrıca bir su parkı var ve burada yüzülebiliyor. Ayrıca piknik yapmak isteyen Viyanalılar bu parkı sıklıkla tercih ediyorlar.

* Lainzer Tiergarten: Doğal bir park alanı sabahları 9:30’da açılıyor ve akşamüstü 16:30’da kapanıyor.

* Schonbrunn: Şehir merkezinde ayı adlı sarayın bahçesi olan bu alan dinlenmek ve imparatorluk yıllarının görkemini hissetmek için ideal. Asırlık dev ağaçlar ve gül bahçeleri parkın cazibesini artırıyor.

* Stadpark: Büyülü bir mekan ve tüm Viyana parkları gibi uzun yürüyüşler için ideal.

Nasıl gidilir?

Viyana gezisi için Gurme Tur

veya Travel Club’ı arayabilirsiniz.

Gurme Tur P 0212 - 251 24 24

info@gurmetur.com

www.gurmetur.com

Travel Club P 0212 - 292 88 88

info@travelclub.com.tr

www. travelclub.com.tr

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Gökyüzünde asılı bir şehir Meteora
  2. Aşkın büyülü şehri
  3. Orta Çağ’a yolculuk
  4. Bodrum’a terastan bakmak
  5. Yanı başınızdaki cennet Meis Adası
  6. Sorrento’dan Amalfi kıyılarına seyahatin keyfi
  7. Tarih, kültür ve huzura doyacağınız bir başkent Lizbon
  8. Aşıkların adası Rodos
  9. Tanrıların susadığı ada Simi
  10. İlk görüşte aşk Bozcaada

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.