En güzel ‘intikam’ barış olacak...
.
Bütün kavramlar birer birer güneşte unutulmuş plastik parçası gibi eğilip bükülmeye, biçimini kaybetmeye başladı yine…
Hukuk kavramı, adalet kavramı, devlet kavramı, vatandaş kavramı, suçlu kavramı, düşman kavramı… Hatta dost kavramı, akıl kavramı, sağduyu kavramı, terör kavramı,siyaset kavramı...
Bütün kavramlar anlamlarının dışında başka anlamlara büründü.
***
“İnsanlar ölmesin diye” başlayan gösteriler insanların ölümleriyle sonuçlanıyor.
Siyasetin, demokrasi içinde projeleriyle yapması gereken yarış, silahlarla ve savaşla yapılıyor...
Şehit cenazelerinde acının yanında rastladığınız en büyük gerçek, en acılı insanların bile “bitsin artık bu”demesi…
Bu, insanlık adına hepimize umut veriyor aslında...
***
Ülke sokaklarında vandalların masumları öldürme çabaları ise insanı gerçekten ürkütüyor...
Şiddetin sesi yükselince aklın sesi de kısılıyor elbette.
Bu ülkede de şiddetin sesi hiç bitmiyor.
Arada bir diniyor belki ama durmuyor.
***
Hatırlamamız gereken bir kural duruyor anayasada:
Her vatandaşın itirazını söyleme, isteğini dile getirme hakkı vardır.
O vatandaşların isteklerinin “haklı olup olmadığına” siyasi iktidarlar karar veremez, silahsız tepkilere silahla da cevap verilemez.
Her vatandaşın, hayatına karışılmamasını isteme hakkı vardır.
Her vatandaşın, hükümeti beğenmeme hakkı vardı
Her vatandaşın, kim olursa olsun yaşama hakkı vardır.
Her vatandaşın düşündüğünü söyleme hakkı vardır.
***
Her toplumda olduğu gibi bizim toplumumuzda birbirinden farklı insanlar yaşıyor…
Müslümanı, Ermenisi, Türkü, Kürtü, başı kapalısı,bikinilisi, kadını, erkeği, Alevisi, Sünnisi birbirine benzemek zorunda olmadan birlikte yaşama hakkına sahip.
Bu insanlardan bir tanesini model seçip diğerlerini ona benzemeye mecbur edemezsiniz.
Bu her defasında, her zaman diliminde ‘savaş’ çıkarır...
Bizim toplumumuz için en büyük tuzak da bu.
***
Bu tuzağa düşersek, bize benzemeyenlerin hayatını yoketmeye çalışırsak bizimki de yok olacak.
Bu kaçınılmaz...
“Onlar” dediğiniz kim ise, onları yaşatırsanız siz de yaşarsınız…
Aynı topraklarda aynı kaderi paylaşıyoruz çünkü...
***
Gerçek bir barış, ortak yaşadığımız bu acılardan çıkacak, bu çok açık.
Bizi yönetenler barış yapmayı beceremiyor belki ama gerçek bir barış bilinci canımız yandıkça içimize işliyor hiç farkında olmadan.
Buna çok inanıyorum...
Baskıya, acıya, haksızlığa baş kaldırmak da “ortak değerlerimiz” arasına katılacak.
Baskının kime yapıldığına bakmayacağız.
Bu da herhalde bu topraklardaki en büyük yenilik, en büyük gelişme olacak.
***
Bunu bir gün yapabildiğimizde…
Bize çile çektirenlerden alacağımız en büyük ‘intikam’ da bu olacak.