Mezun olamayanlara sınav hakkı
MEB, 2003-ÖSYS sonucunda bir yükseköğretim programına yerleştirilen ve tek ders nedeniyle liseden mezun olamayan öğrencilere bir sınav hakkı verdi
MEB, 2003-ÖSYS sonucunda bir yükseköğretim programına yerleştirilen ve tek ders nedeniyle liseden mezun olamayan öğrencilere bir sınav hakkı verdi.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik tarafından yayınlanan genelgede, 2002-2003 eğitim-öğretim yılı sonuçlan üzerinde yapılan değerlendirmede, öğrencilerin büyük çoğunluğunun mezun olduğu belirtiliyor. Ortaöğretimin amaçlarından birinin de öğrencileri yükseköğretime hazırlamak olduğu kaydedilen genelgede, bir yükseköğretim programına yerleştirilmelerine rağmen bazı öğrencilerin liselerden mezun olamadıkları belirtildi.
Tek dersten başarısız olup mezun olamayan öğrencilerden; 2003-ÖSYS sonucunda bir yükseköğretim programına yerleştirilenlere, özel yetenek sınavı ile öğrenci alan yükseköğretim programını kazananlara, AÖF'ye yerleşenlere, sınavsız geçiş hakkından yararlanarak bir yükseköğretim programına yerleştirilenlere bir sınav hakkı verildi.
Sınav, 6 Eylül Cumartesi günü yapılacak.
İngilizce öğretmenliği sertifikası
Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından "İngilizce Öğretmenliği Sertifika Programı" açılıyor. Sertifika programına, İngilizce öğretim yapan lisans programlan ile İngiliz Dili ve Edebiyatı, Amerikan Kültürü ve Edebiyatı, İngilizce Mütercim-Tercümanlık ve İngiliz Dil Bilimi programlarının 3. ve 4. sınıf öğrencileri ile bu bölümlerden mezun olanların başvurabilecekler, ancak İngilizce öğretmeni yetiştiren lisans öğrencileri başvuramayacak.
Sertifika programı için önkayıtlar, 1-19 Eylül tarihleri arasında.
Polis Meslek Yüksekokulu
Polis Akademisi Başkanlığı ve 20 polis meslek yüksekokulu müdürlüğünde, 24 Ağustos tarihinde yapılan Polis Meslek Yüksekokulu Öğrenci Adaylığı yazılı sınavı sonuçlan belli oldu. Sınav sonuçlarına "www.egm.gov.tr" ile "www.pa.edu.tr" adreslerinden ulaşılabilirsiniz.
Kubilay'ı katleden bunlardı!
Köşe yazarları tatil anılarını yazıyorlar. Hatta yedikleri karidesleri bile yazanlar var; balık lokantaları, oteller vb. gırla gidiyor. Ben de hastane anılarımı yazayım...
Üç gün hastanede kaldım, acil serviste. Başımda yedi sekiz doktor. İğnelerin biri giriyor biri çıkıyor.
Tercihlerdeki aşırı zorlanmanın acısı çıkmaya başladı.
Boğazım, ses tellerim berbat. Konuşmak yasak!
Hastanedeki ilk gecem...
Serum takıldı. Hayatımda ilk defa serum takılıyor. Önemli bir şey değil ama yine de tuhaf geliyor.
Damlaları sayıyorum... Nasıl bitecek bu damlalar?
İkinci gün...
Oda, hastanenin bahçesine bakıyor. Bahçede bir adam... Yerden taş alıp atıyor. Sürekli yapıyor bunu; bir daha, bir daha... Bu adam, bu taşları nereye atıyor? Hastanenin bahçesinde taş atılacak neresi var ki? Hadi bir tane attı, iki tane attı, sürekli nereye atıyor bu adam?
Her attığında da bir ses çıkıyor, "tok" diye. Belli ki bir yere atıyor ama nereye?
Yatağın yarısına kadar doğruldum, yine de 'hedefi' göremedim.
Yatağın ayak uçundayım...
O da ne?
Taşı attığı yer neresi biliyor musunuz? Atatürk'ün büstü!
Yan binanın duvarında Atatürk'ün büstü var, oraya atıyor.
Kendimi kaybettim. Koşarak hastanenin polisine gittim, durumu bildirdim. Gerekli işlem yapıldı...
Bu adam deli miydi?
Hayır, deli olsa taşı herkese atardı. Peki, bu adam
neyin nesi?
Bu adam, Kubilayı'ı katledenlerin pi...