Kontenjan durumları
.
LGS’de yüksek puan almak ve rakiplerinizden bir adım öne geçmek için önerilerimize kulak verin...
- PANİK YAPMAYIN: Çoğunuz yıl içinde birçok deneme sınavına girdiniz, önceki MEB’in örnek sorularını incelediniz ve çözdünüz. Cumartesi günü gireceğiniz sınav, bunlardan farklı olmayacak. Korkmanıza gerek yok. Deneme sınavlarında karşılaştığınız sorulardan daha kolay sorularla karşılaşacaksınız. Heyecanınızı kontrol altına alırsanız, yıl içinde uyguladığınız sınavlardan çok da farklı bir sınavla karşılaşmadığınızı göreceksiniz.
- DERİN NEFES ALIN: Sınava başladığınız anda her şeyi unuttuğunuz duygusuna kapılabilirsiniz. Bu, geçici bir durumdur. Sınava giren her aday bu durumla karşılaşabilir. Dert etmeyin, geçer. Birkaç soruyu yanıtladıktan sonra bu duygu kendiliğinden yok olur. Değişimi hissetmezsiniz bile.
- İLK SORUDAN BAŞLAMAYIN: Yıllardır hep dikkat etmişimdir, sınava başlayan her aday hemen ilk sorudan başlıyor. Sınavda, birinci sorudan başlayacaksınız diye bir kural yok. Ya ilk soru, zor soruysa... Moraliniz bozulacak, her şey birbirine karışacak. Önce hangi testten başlıyorsanız, o testin bütün sorularını gözden geçirin. Bir dakikanızı bu işe ayırın. Bu, zaman kaybı değildir. Bu tarama işlemi, o bölümdeki soruların genel yapısını görmenizi, testin yapısındaki değişikliklere hazırlıklı olmanızı sağlar.
- ACELECİ DAVRANMAYIN: Doğru yanıtı bulduğunuzu sanıp diğer seçeneklere bakmamanız sizin zararınıza olur. Mutlaka sorunun bütün seçeneklerini okuyun. Bu, zaman kaybı değildir. Yanıtınız doğru olsa bile mutlaka diğer seçenekleri de okuyun.
- BAŞLADIĞINIZ TESTİ BİTİRİN: Hangi testten başlıyorsanız, o testi bitirmeden diğerine geçmeyin. Bu durum, sizi çok rahatsız eder, aklınız sürekli diğer testte kalır. Şaşkın bir vaziyette testler arasında dolaşıp durursunuz.
- ATMAYIN: Cevabından yüzde 100 emin olmadığınız soruları boş bırakın, çünkü bu yeni sınav sisteminde 3 yanlış yanıt, bir doğrunuzu götürecek. Genelde boş bırakılan sorular adayları rahatsız eder, seçenekleri eleyerek sonuca gitmeye çalışırlar. Cevap şıklarından ikisini elediğinizi varsayalım; bu durumda ne yaparsınız? Tahminde bulunursunuz, çünkü şöyle düşünürsünüz: Yüzde 50 şansım var. İşte, en büyük hatayı burada yaparsınız!
- KARIŞIK GÖRÜNEN SORULARDAN KORKMAYIN: Soru kökünün veya soru metninin uzun oluşu, sizin için daha fazla ipucu anlamına gelir. Bu nedenle ilk etapta karmaşık gibi görünen ve uzun metinli sorular, daha kolay çözülebilen sorular olarak algılanmalıdır.
- ÖNCE SORUYU OKUYUN: Paragraf tipli sorularda (SÖZEL BÖLÜM) paragraftan önce soru kökünü okuyun. Böylelikle zihin, sorulan soruya göre paragrafı okuma eğiliminde olur.
- ALTI ÇİZİLİ VE KOYU İFADELERE DİKKAT: Soru kökü bazen ‘olamaz’, ‘değildir’, ‘yanlıştır’ veya ‘mamalıdır’ gibi olumsuz ifadeler taşıyabilir. Zihin hep olumlu soru kalıplarına şartlandığından, sorudaki olumsuz ifadeler gözden kaçabilir. Altı çizili ve koyu yazılan ifadelere dikkat edin.
- YANITLARKEN ZAMAN KAYBETMEYİN: Soruları tek tek yanıt kağıdına işaretlemek, dikkat ve zaman kaybına neden olur. Neden mi? Bir düşünsenize, kafanız 90 kez sorulara, 90 kez de yanıt kağıdına gidecek. Bu geliş gidişler hem dikkatinizin dağılmasına, hem de zamanınızın boşa geçmesine neden olacak. Tüm soruların bir seferde yanıt kağıdına geçirilmesi de son derece riskli bir durum. Nedeni şu: İşaretlerken bir kaydırma yaparsanız, ondan sonraki tüm yanıtlar kayar; felaketi bir düşünsenize... Başka bir şey daha var: Tüm soruları işaretlemek için kalan zamanı ayarlamak da oldukça zor olsa gerek... Bu işlem için son kaç dakikayı ayıracağız, ya ‘süre doldu’ derlerse!
En iyisi, sorular sayfa sayfa yanıt kağıdına geçirmek. Böylelikle hem kaydırma riskini en aza indirgemiş olursunuz, hem dikkatimizin dağılmasını önlemiş olursunuz, hem de zamanı daha verimli kullanırsınız.
- KISA MOLALAR VERİN: Aynı soruyu veya aynı satırlar tekrar tekrar okuyorsanız, zihninizin dinlenmeye ihtiyacı var demektir. Kalemi, kağıdı bir kenara bırakın, gözlerinizi kapatın ve arkanıza yaslanın. İşlerin iyi gittiğini kendinize telkin edin. Dinlendiğiniz bu süreyi, kayıp zaman olarak değerlendirmeyin. Bunu bir yenilenme, güç toplama süreci olarak düşünün.
- ARADA BİR ZAMANI KONTROL EDİN: Soru cevaplandırma hızınızı ayarlamanız açısından arada bir süreyi kontrol etmekte yarar var. Kontrollü ilerlemek, doğru bir sınav stratejisidir.
- İKİ SINAV ARASINI OLUMLU DEĞERLENDİRİN: İki sınav arasındaki boş zaman dilimini, sınavda çıkan soru ve konuları tartışarak geçirmeyin. Dinlenme süresini, sınav ve sorular dışında farklı konularda arkadaşlarınızla sohbet ederek değerlendirin. Küçük şeyler atıştırabilirsiniz, okul bahçesinde, açık havada bu zamanı geçirebilirsiniz.
***
MEB’in açıkladığı sınavla öğrenci alacak okul listesinde 309 fen lisesi, 89 sosyal bilimler lisesi, 222 Anadolu lisesi bulunurken, Anadolu imam hatip lisesinin sayısı 298, mesleki ve teknik Anadolu lisesinin sayısı ise 449 oldu. Listede, bazı il ve ilçelerde hiç Anadolu lisesinin bulunmadığı göze çarptı. Bununla birlikte, kontenjan sayılarına bakıldığında, Anadolu ve fen liselerinin fazla olduğu dikkat çekti.