Her soru için 60 saniyeniz var çözemediğinizi hemen geçin
YGS bir yarışma sınavı; bu sınavda zamanı verimli kullanmak çok önemli. Hız-zaman dengesini kuran bir aday, bu sınavda kesinlikle başarılı olur, ÖSYM adaylardan bu dengeyi kurmalarını istiyor. Sınavda çok net çıkarmaya bakın
Her bir teste ne kadar zaman ayıracağınızı baştan belirleyin, zamanı gelişigüzel kullanmayın. Böylelikle zamanı kontrol altına almış olursunuz. YGS-1 ve YGS-2 ağırlıklı puanlar için; 160 dakikanın 100 dakikasını Temel Matematik ile Fen Bilimleri testlerine, kalan 60 dakikalık süreyi de Türkçe ile Sosyal Bilimler testlerine ayırabilirsiniz. 60 dakikalık sürenin 35 dakikasını Türkçe testine ayırmak daha mantıklı olur. YGS-3 ile YGS-4 puanları için; 110 dakikayı Türkçe ve Sosyal Bilimler testlerine, geri kalan 50 dakikayı da Temel Matematik ile Fen Bilimleri testlerine ayırabilirsiniz. Kalan süreyi, bu iki testten kolaylıkla yapabileceğinize inandığınız sorular için kullanın. YGS-5 ve YGS-6 puanları için; 100 dakikayı Temel Matematik ile Türkçe testlerine, 35 dakikayı Fen Bilimleri testine, 25 dakikayı da Sosyal Bilimler testine ayırabilirsiniz.
Her soruya bir dakika
Önemli olan, 160 dakikalık sürede mümkün olduğunca çok net çıkarmak, çünkü her sorunun bir dakikalık çözüm süresi var. Hız ve tutarlılık arasında denge kurmanız büyük önem taşıyor. Soruları çok hızlı yanıtlayıp bunun neticesinde bol hata yapmak doğru olmadığı gibi, aşırı titiz davranıp her soru üzerinde gereğinden fazla zaman harcamanız da yanlış olur. Hızlı ama isabetli olmak, sınavda başarılı olmanın en önemli unsurudur.
Zor sorularla uğraşıp vakit kaybetmek yerine, o süre zarfında 3 kolay soruyu yanıtlamanız daha akıllıca olur.
Şunu unutmayın: Zor soruların da, kolay soruların da puan değeri aynıdır; her ikisi de size aynı puanı kazandırır, dolayısıyla kısa sürede ne kadar çok doğru soru yaparsanız, o kadar iyi olur.
Bir soruyu belli bir süre geçtiği halde çözemiyorsanız, o soru üzerinde daha fazla uğraşmayın yani sorularla savaşmayın. Önemli olan sınırlı sürede olabildiğince çok soru çözmektir. Her bir soruyu yanıtlamak için 60 saniyelik süreniz var. Çözemediğiniz, zorlandığınız soruyu atlayın. Eğer zamanınız artarsa o soruya geri dönersiniz. İlk etapta kolay ve normal düzeydeki soruları yanıtlayın. Böylelikle hem moralinizi yükseltmiş olursunuz hem de zamandan kazanırsınız.
Zor ve çok zor soruları yanıtlamak için daha fazla zamanınız kalır.
YGS’deki sonuç olumsuz olsa bile LYS’de telafi edilir
YGS için yapılan tanımlardan belki de gerçeği en iyi yansıtanı; ‘YGS, bir hazırlık sınavıdır’ ifadesidir. YGS, LYS’lerden önce yapılan bir ‘hazırlık sınavı’. Şu anda mevcut üniversiteye giriş sisteminin birinci aşaması bu pazar günü yapılacak. Bu sınav, öğrenciler açısından sistemin ilk aşaması ve ilk olmasından dolayı da bir kaygı sebebidir, ancak unutmamak gerekir ki, Lisans Yerleştirme Sınavları öncesinde, yaklaşık yüzde 28 ila 40 katkısıyla böyle bir deneyim yaşamak sizi iyi motive edecektir. Başarısız olma korkusu, bizim kaygımızı artıran en temel nedendir. Kaygımız ise performansımızı olumsuz yönde etkiler. Hepsi birbirine bağlı bu süreçlerin en başında sınavın tanımı yer alır. Yükseköğretime Geçiş Sınavı’na ne anlam yüklüyorsunuz; hayatınızın sınavı olarak mı görüyorsunuz, yoksa aşılması gereken bir sınav olarak mı görüyorsunuz?
YGS, hayatınızdaki ne ilk sınav ne de son sınav... Önünüzde daha birçok sınav olacak; bu sınavdan iyi bir sonuç aldığınızda şımarmayın, her şey bitmiş değil, sizi 3 ay sonra diğer sınavlar bekliyor. YGS’de beklentinizin altında bir sonuç çıkarsa, sakın yelkenleri suya indirmeyin, önünüzde eksiklerinizi telafi edeceğiniz koskoca 3 ay var; oturun muhasebenizi yapın, planınızı programınızı yapın tekrar yola koyulun.
YGS’den sonra üniversiteye giriş maratonunun ikinci aşaması olan LYS’ye 12 hafta kalıyor. Tüm adayların YGS’de gösterdiği performansın muhakemesini bir kenara bırakıp, hızlı bir şekilde LYS konularına odaklanması gerekiyor. Unutmamak gerekir ki, LYS’ler soru sayısı olarak fazla ve tüm konuları içerdiğinden adayların kalan süreyi verimli değerlendirerek hiçbir konuyu atlamadan hazırlanması gerekiyor. YGS sonucu, beklentinin üzerinde ya da altında olabilir. Sonuç, beklentinin altında dahi olsa, yerleştirme puanının oluşumunda LYS’nin ağırlığının daha fazla olduğu gözden kaçırılmamalı. YGS’nin olumsuzluğu, LYS’de telafi edilebilir.
Çapraz testleri küçümsemeyin!
MF ADAYLARI: YGS’de sadece iki testten sorumlu değilsiniz; yani Matematik ve Fen Bilimleri testlerini çözelim bize yeter demeyin! Böyle derseniz, pişmiş aşa su katarsınız. Unutmayın ki, bir Türkçe sorusu, en az bir Matematik ve Fen Bilimleri sorusu kadar puan kazandırıyor. Sakın bunu bilmezden gelmeyin. MF-3 puan türünde, bir Matematik sorusu ile bir Fen Bilimleri sorusu size 1,2 puan kazandırırken, bir Türkçe sorusu size tam 1,0 puan kandırıyor. MF adaylarının en büyük zaafı Sosyal Bilimler testinde ortaya çıkar, MF adayları bu teste oldukça mesafelidir. Sakın böyle bir hata yapmayın. MF-3 puan türü için örnek verirsek; 40 Sosyal Bilimler sorusunu net yapan bir aday, sanki fazladan 20 Matematik sorusu çözmüş kadar puan kazanıyor.
TM ADAYLARI: Olayı sadece Türkçe, Matematik ve Sosyal Bilimler testleriyle sınırlamayın, Fen Bilimleri sorularına da mutlaka bakın, sakın yapamam deyip işin içinden sıyrılmayın. En azından bir bakın, yapabileceğiniz sorular muhakkak vardır, sonradan pişman olmanın bir faydası yok!
TS ADAYLARI: Unutma ki, senin uğraştığın Türkçe ve Sosyal Bilimler testleriyle diğer adaylar da uğraşacak. Peki, sen sadece bunlarla uğraşırsan, diğer adayları nasıl geçebileceksin. YGS bir sıralama sınavı. Önemli olan; sıralamada ne yapıp edip, yukarılara tırmanmaktır. Yapabileceğinizin en fazlasını yapmaya çalışın; diğer testlerle de haşır neşir olup, fazla net çıkarmaya bakın.
Matematik sizin için altın değerinde bir test ve bu testi yanıtlayan, diğer adaylarla arasındaki dengeyi bozar. TS-1 puan türünde, bir Matematik sorusu, diğer iki testle, yani Türkçe ve Sosyal Bilimler testlerinin getirisiyle aynı puan değerine sahip. Ben bunu nasıl görmezden gelebilirsiniz ki!