Hacıtepe’den Hacettepe’ye…
.
Yıl, 2008... Tek basamaklı sınav sistemi... ÖSS... Sınava katılan aday sayısı 1 milyon 600 bin...
300’lü puan sistemi...
Türkiye birincisi sınavdan 300 puan alıyor, daha üstü yok!
Hatırlarsınız, o tarihlerde AOBP (Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanı) vardı. Okul birincilerine 80 puan ekleniyordu. Okul puanı da eklenince, 380 son sınır oluyor, yani Türkiye derecesi...
12 Temmuz Cumartesi günü ‘2008-ÖSS Yerleştirme Sonuçları’ açıklandı…
***
Yer, Hakkari...
Yüksekova, Hacıtepe Mezrası...
İrfan Töreci, sınavda Y-ÖSS-SAY-2’den 372 puan alarak Hacettepe Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesi’ni kazandı. Türkiye birincisinden 8 puan eksik, ilk 2 binde...
Töreci ailesi 12 nüfuslu, anne baba ve 10 çocuk...
Toprak bir evde yaşıyorlar. İrfan, ikinci büyük, kendinden büyük bir de abisi var. Abi de okumuş... İrfan, bir yandan okuyor bir yandan da çobanlık yaparak, aile ekonomisine katkıda bulunuyor.
Beş yaşında elektrik akımına kapılarak bir kolunu, sağ kolunu kaybetmiş.
Oyun oynarken fark etmemiş, yerde açık uçlu bir elektrik kablosu... İhmalkarlık ve doktorsuzluk... Hastaneye geç kalıyorlar, gittiklerinde de doktor yok!
Sağ kol felç, bir daha çalışmıyor...
***
İrfan, elektrik çarpması sonrasında doktor bulamadıkları için kolunu kaybettiğini belirterek, “O yıllardaki ihmalkarlık ve doktorsuzluktan dolayı müdahale yapılmadığı için kolumu kaybettim, ancak bu durum hayata tutunmamı engelleyemediği gibi, üstelik tıp okuma idealimde etkili oldu. İlköğrenimimi Adaklı köyü ve Yüksekova ilçesinde tamamladıktan sonra Yüksekova Süper Lisesi’ne devam ettim. Kolunu kaybetmem, doktorsuzluktan kaynaklandı. Bu nedenle küçük yaşlardan itibaren hep doktor olmayı hayal ettim” diyor.
***
Töreci, bunun için çok fazla çalıştığını, ilköğretimi birincilikle bitirerek Van Alparslan Anadolu Öğretmen Lisesi’ni kazandığını, bir süre sonra yeniden Yüksekova’ya döndüğünü belirtiyor. Yüksekova’da eğitimine devam ettiğini ve okulu birincilikle bitirdiğini ifade eden Töreci, düzenli ve disiplinli çalışması sayesinde Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandığını vurguluyor. Hiç kimsenin başaracağına inanmadığını belirten İrfan Töreci, çok büyük çabalar harcayarak bu başarıyı yakaladığını söylüyor. Töreci, “Hiç kimse başaracağıma inanmıyordu, ama disiplinli bir çalışma şekli izledim ve başardım. Günde yaklaşık 10 saat çalışıyordum. Bu sayede Hacıtepe’den Hacettepe’ye gidebildim” diyor.
***
Günde 10 saat...
Hem de ders!
Dile kolay...
Birçok aday, ‘Vaaay, günde 10 saat çalışılır mı?’ der... Neden çalışılmasın?
Kimse kimse için çalışmıyor ki, herkes kendi geleceğine yatırım yapıyor. İnsan, kendi geleceği için çalışmaz mı?
Önce sağlık, sağlığa dikkat edilecek, bu şart; uyku ve beslenmeden kısmak yok!
Diğer şeyler, ölmeyecek kadar...
Yasak yok, ama kontrol şart!
***
Puan bakımından belki İrfan’ı geçemem, ama bir şeyde geçerim...
İrfan günde 10 saat çalışıyor ya, ben günde 11 saat çalışırım!
Peki, herkes mi bu kadar çalışmalı?
Tabii ki değil, ama herkes ne kadar çalışması gerekiyorsa, o kadar çalışmalı!
İşin kolayına kaçmak yok!
Bence, sonuç önemli değil; süreç önemli, ne yaptığınız önemli.
Süreci iyi yönetirsen, diğeri zaten arkadan geliyor...