‘Gençler umduğunu değil bulduğunu okuyor!’
.
TÜRKİYE’DE öğrencilerin büyük bölümünün istedikleri alanda değil de üniversite giriş sınavında kazandıkları alanda okumak zorunda kaldıklarını belirten Kadir Has Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Mahfi Eğilmez, bu nedenle gençlerin çoğunun işini severek yapmadığını vurguluyor.
Kadir Has Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Mahfi Eğilmez’e, “Gençlerin üniversite eğitiminden ne bekliyor? Mezun olduktan sonra istedikleri mesleği yapabilyorlar mı?” diye sorduk. İşte Eğilmez’in verdiği yanıt şöyle: Gençlerin genel olarak üniversiteden bekledikleri, belirli bir konuda uzmanlaşmak ve yaşamlarını da buna göre şekillendirmektir. Buna karşılık birçok genç, üniversitede aldığı eğitimin dışındaki işlerde istihdam olanağı bulabiliyor. Üniversite eğitimi asıl olarak uzmanlaşmış insan yetiştirmeye yönelik bir eğitimi sağlamayı hedefler. Türkiye’de öğrencilerin büyük bölümü istedikleri alanda değil de üniversite giriş sınavında kazandıkları alanda okumak zorunda kalıyor. İstedikleri alan dışında bir eğitim gören gençlerin çoğu işini severek ve isteyerek yapmıyor. Bana göre başarısızlıkların altında yatan en temel nedenlerden birisi bu.
Şanslı olanlar da var
Şanslı insanlar da var. Örneğin çocuk yaşlarda keman çalmayı öğrenen bir genç konservatuvarın keman bölümüne girmişse hobisini meslek haline dönüştürmüş oluyor. Bu genç mezun olup bir orkestrada çalışmaya başladığında yaşamını kazanmaya başlıyor. Bundan daha iyi bir durum düşünülemez. Ne var ki birçok kişi tam tersi bir konumda buluyor kendini. Örneğin hukukçu olmayı istediği halde sınavda kazandığı bölüm olduğu için arkeoloji okuyan ama mezun olduğunda bir şirkette pazarlamacı olarak çalışan gençler var. Bu insanlar hem okurken hem de çalışırken mutlu olamıyor. Bu gibi durumlarda çok az sayıda genç kendisini okuduğu bölüme adapte edip örneğin arkeolojiyi sevmeyi başarabiliyor. Ama mezuniyetten sonra pazarlamacılık yapıp da o işi severek yapan insan sayısı son derecede az.
Rekabet hızla artıyor
Günümüzde rekabet her alanda olduğu gibi eğitim ve yetişme alanında da var. Her geçen yıl üniversite sayısı artıyor, yeni üniversiteler devreye giriyor. Dolayısıyla üniversiteyi bitirmiş olanlar arasında da işe girme konusunda rekabet hızla artıyor. Birçok alanda işe başlamak için sınavlara girmek gerekiyor. İyi yetişmiş olanlar bu sınavlarda başarılı oluyor. Gençler üniversite eğitimlerinin yanına aktif spor faaliyeti, müzikle uğraşma, edebiyat ve bilim dallarıyla ilgilenme gibi eylemleri de kattıklarında yaşamda daha başarılı olabiliyorlar. Bir Çin atasözü şöyle diyor: “Tarlanı sürmezsen ambarın boş olur, kitaplarını okumazsan torunların cahil kalır.”