Bugün de kendinizi yıpratmadan yarınki sınava çalışabilirsiniz
.
2014 YGS’de adayların çoğu sınavda çıkan soruların kolay olduğunu söyledi. Düzenli ve planlı hazırlık yapan öğrenciler başarılı oldu. Yarınki sınav da bir yarışma sınavı. Düzenli çalışan her öğrenci bu sınavı başarır. Son gün ders bile çalışılabilir ancak kendinizi fazla yormadan.
Adaylar kolay bir sınavla karşılaştı. Genel anlamda YGS’nin müfredata uygun, çalışan öğrencilerin çok rahat yapabileceği sorulardan oluştuğunu söyleyebiliriz. Sorular MEB müfredatına paralel sorulduğundan, öğrencilerin sınavda sıkıntı çekmediğini söyleyebiliriz. YGS’den tüm öğrencilerin geriye bakmadan ve vakit kaybetmeden LYS’ye hazırlanması gerekiyor.
2014-YGS’de soru çıkmadı. Düzenli ve planlı hazırlık yapan öğrencilerin başarılı olduğu seçici bir sınavla karşılaştık. YGS beklenildiği gibi, bilgi isteyen ve bilgiyi yorumlama becerisi isteyen sorulardan oluştu. ÖSYM, soruların yıldan yıla farklılık göstermemesine özen gösteriyor, yani adaylara sürpriz yapmıyor. YGS bir yarışma sınavı, bu sınavda zamanı verimli kullanmak çok önemli. Hız-zaman dengesini kuran bir aday, bu sınavda kesinlikle başarılı olur. ÖSYM adaylardan bu dengeyi kurmalarını istiyor.
2014-YGS’nin verilen sorularına bakıldığında; sorular müfredata uygun olarak hazırlanmış. Sınav, öğrencinin düşünme ve çıkarım yapma yeteneği sorgulayan sorulardan oluşuyordu. Öğrencilerin zorlanmayacağı ve barajı geçme açısından sıkıntı yaşamayacakları bir sınavla karşılaştık. Soruların tümüne bakıldığında, düzenli çalışan her öğrencinin yapacağı kolaylıkta olduğu görülüyor.
Son gün ders çalışılır mı?
Çalışmanın kime ne zararı olur ki! İstiyorsanız tabii ki çalışabilirsiniz, ama buna çalışma değil de, göz gezdirme diyelim. Boş oturmak sizi tedirgin edecekse, boşluk hissedecekseniz tabii ki çalışabilirsiniz. ‘Çalışabilirsiniz’ dediysek de, kantarın topuzunu kaçırın demedik. Ölçüsünde ve kıvamında bırakmak koşuluyla, çalışabilirsiniz. Kendinizi yıpratmadan, fazla sorgulamadan, bilmediklerinizi abartmadan çalışmanızda bir sakınca yok!
Bütün yıl gösterdiğimiz gayretin karşılığını alma günü yaklaştı. Sınavı sevin, sınavla kavga etmeyin. Ne güzel ki, böyle bir sınava girebiliyorsunuz. Bir düşünsenize, 75 milyonluk bir ülkede bu sınava katılabilen insan sayısı sadece iki milyon kişi. Bunlardan yaklaşık 400 bini lisans bölümlerine, 400 bini de lisans programlarına alınacak; yani 75 milyonda 800 bin kişi ayrıcalıklı olacak, yükseköğretim ayrıcalığına sahip olacak. Bunların dünya görüşleri farklı olacak, kariyerleri farklı olacak, gelirleri yüksek olacak, çocuklarını daha farklı yetiştirecekler vb. Eee, bütün bunları sağlayacak olan, pazar günü katılacağınız sınav; bütün bu güzellikleri sağlayacak olan şey, nasıl kötü bir şey olabilir ki! Sevin sınavı!
SON İPUÇLARI
Sınava sayılı saatler kaldı... Olaya bir de şu açıdan bakmaya ne dersiniz: LYS öncesinde böylesine kolay bir sınava girmek, sizler için oldukça avantajlı bir durum. Bu sınavı, bir antrenman maçı olarak yorumlayın. Kolay bir rakip, iyi hazırlanmışsınız, olayı ciddiye alıyorsunuz, bütün şartlar lehinize; daha n’olsun...
Birkaç ipucu daha vereceğiz sizlere, bunlara dikkat ettiğinizde, daha bir güzel geçecek sınavınız...
Uyku tutmazsa...
Varsın tutmasın! Öncelikle şunu belirteyim: Normalde kaçta yatıyorsanız, sınavdan bir önceki gece de yine aynı saatte yatın; ne daha erken, ne daha geç! Hayatınızın normal akışında bir farklılık yapmayın. İdeali o gece uyumaktır, ancak uyuyamazsanız panik yapmayın; uyuyamamayı dert etmeyin. Merak etmeyin ertesi gün sınavda uyuklamazsınız, bildiklerinizi birbirine karıştırmazsınız. Bir gecelik uykusuzlukla bir şey olmaz, bir yıllık çabalar boşa gitmez... Sınav anında değil beyniniz, tüm hücreleriniz tetikte olacak. Sorular önünüze koyulduğu zaman, ne uyku sorununuz kalır, ne de başka bir sorununuz; gözleriniz fal taşı gibi açılır...
Sınav ne istiyor?
YGS bilindiğinin aksine sadece 9’ncu sınıf bilgilerini değil, ilköğretim bilgilerini kapsıyor. YGS soruları, öğrencilerin temel bilgilerini sorgulayan türden ve ağırlıklı olarak ilköğretim ikinci kademeyi kapsıyor. Türkçe soruları okuma ve anlama ağırlıklı, matematik temel işlem bilgileri ağırlıklı sorulardan oluşuyor, fen bilimleri soruları temel ilke ve kavramlarıyla düşünme becerilerini yokluyor. Dolayısıyla öğrencilerin sınavdan korkmalarını gerektirecek bir durum yok!
Sınav başladığında...
Sınav başladığı anda tüm bildiklerinizi unuttuğunuz hissine kapılabilirsiniz, sanki beyninizde hiçbir şey kalmadı gibi gelebilir. Doğaldır, bu hisse kapılan sadece siz değilsiniz; bu satırları yazan bende de aynı şeyler oldu, o duyguyu ben de yaşadım. İlk soruyu çözdüğünüz anda bu duygu kendiliğinden ortadan kalkacak, inanın bana!
İlk soruyu çözdüğünüzde...
Doğru cevabı bulduğunuz halde eliniz bir türlü yanıt kağıdına gitmeyecek; soruyu tekrar çözmeye başlayacaksınız, yine aynı yanıtı bulacaksınız, değişen bir şey olmayacak. Boşuna zaman kaybetmeyin, sınavı gözünüzde çok büyüttünüz ya; nedeni ondan! ‘Böylesi büyük bir sınavda, böyle kolay soru sormazlar’ diye düşüneceksiniz, ama bu düşünce size boşuna zaman kaybettirecek, aynı soruyu bir kez daha çözdürecek. Güvenin kendinize biraz...
Yanıtları işaretlerken...
Soruları tek tek yanıt kağıdına işaretlemek, dikkat ve zaman kaybına neden olur. Neden mi? Bir düşünsenize, kafanız 160 kez sorulara, 160 kez de yanıt kağıdına gidecek. Bu geliş gidişler hem dikkatinizin dağılmasına, hem de zamanınızın boşa geçmesine neden olacak.
Tüm soruların bir seferde yanıt kağıdına geçirilmesi de son derece riskli bir durum. Nedeni şu: İşaretlerken bir kaydırma yaparsanız, ondan sonraki tüm yanıtlar kayar; felaketi bir düşünsenize... En iyisi... Soruları sayfa sayfa yanıt kağıdına geçirmek. Böylelikle hem kaydırma riski en aza iner.