SP de tırmanan gerginlikten kaygılı
.
Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş arayıp, Saadet Partisi’nin (SP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Selman Esmerer’le kahvaltılı bir basın toplantısına davet edince tereddütsüz evet dedim. Bunun birinci nedeni SP’yi izlemeyi bir süredir ihmal etmiş olmamdı. İkinci olarak, her ne kadar SP son yerel seçimlerde parlak sonuçlar almamış olsa da Milli Görüş hareketinin yerel yönetimler konusunda öteden beri iddialı olması nedeniyle Esmerer’i tanımak ve projelerini dinlemek istiyordum. Ve tabii son olarak, her ne kadar bazı tahminlerim olsa da SP’lilerin Gülen cemaati ile AKP hükümeti arasındaki savaşta nerede durduklarını anlamaya yardımcı olacak bazı ipuçları elde etmek hiç de fena olmayacaktı.
Hava kurşun gibi ağır
Nitekim Esmerer konuşmasının ilk bölümünü bu iktidar savaşına ayırdı. “30 Mart’a çok az süre kalmasına rağmen medya bu seçimleri çok fazla gündeme getirmiyor. Bunun nedeni yaşanan kutuplaşama ve gerilim. Dosyalar, operasyonlar havalarda uçuşuyor. Adeta hava kurşun gibi ağır. Ve bu ortamın cumhurbaşkanlığı seçimine kadar süreceği belirtiliyor” diyen Esmerer, SP olarak bu ortamdan çıkılmasını savunduklarını vurguladı ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Hepimiz aynı gemideyiz. Eğer gemi karaya oturursa neyse, bir yolunu bulup yeniden yüzdürebiliriz. Ancak batırırsak hep birlikte batarız. Bu yüzden başta Başbakan, iktidar, ana muhalefet, siyasi partiler ve medyamıza büyük görev düşüyor. Bu ülke hepimizin. Gerilim üzerinden iktidar ve muhalefet bu işi götürürse bundan millet olarak zarar görürüz.”
Mevcutlar içerisinde AKP’yi yolsuzluk iddiaları konusunda en kolay ve en etkili biçimde zorlayabilecek partinin SP olduğunu söyleyebiliriz. Fakat gördüğüm kadarıyla SP’liler iktidar partisi hakkındaki yolsuzluk/rüşvet iddialarını bu seçim kampanyasında pek fazla dillendirmeyecekler. Çünkü, her ne kadar yollar uzun süre önce ayrılmış olsa bile AKP ile belli bir kardeşlik hukukunun korunduğu anlaşılıyor. Öte yandan Gülen cemaatine ve onun uluslararası ilişkilerine yönelik geleneksel kuşkulu yaklaşımın esnediğine dair ortada herhangi bir işaret de yok.
Projeler
O zaman geriye projeler kalıyor. Esmerer özellikle trafik konusunu ön plana alarak bir dizi proje dile getirdi. Bunlardan bazıları şöyle:
- İlk etapta Haliç’ten başlayarak Beylikdüzü’ne kadarki güzergâhta çok katlı otoparklar yapma;
- Sarıyer-Beykoz arası feribot ve deniz ulaşımını yaygınlaştırma;
- Kamyon, tır gibi yük taşıyan araçları denizden taşıma;
- Raylı sistemi her ilçeye taşımak ve hat uzunluğunu 600 km’ye çıkartma;
- Kadın yolcular için her üç metrobüsten sonra gelecek olan pembe metrobüs seferleri;
- E-6 üzerinde ikinci bir metrobüs hattı.
- Ümraniye-Mecidiyeköy arasında günde 50 bin yolcu kapasiteli teleferik hattı;
- Atatürk Havalimanı’nın 8 bin dönümlük arazisini yeşil alana çevirip park yapma;
- Bir yıllığına bakıma girmesi gereken Boğaziçi Köprüsü’nün hemen yanına üzerinde raylı sitem olan yeni bir köprü;
- Ümraniye-Kâğıthane, Kâğıthane-Yenibosna, Yenibosna-Haliç arasında üç yeni tünel.