Şampiy10
Magazin
Gündem

Öcalan neden ümit vermiyor?

.

ABONE OL
Vatan Haber

Kimileri önemsemiyor veya önemsemiyormuş gibi yapıyor ama ben Abdullah Öcalan’ın Ağustos ayı ortasında nasıl bir “yol haritası” açıklayacacağını merak edenlerdenim. Fakat onun ülkemizin kaderini birinci derecede etkilemiş olan hayatını yakından izlemeye ve gözlemeye çalışan bir gazeteci olarak pek de “ümitvar” olduğumu söyleyemem. Beklenti çıtamın düşük olmasının birkaç nedeni var:

1) Öncelikle, sorununun çözümünün ilk adımlarından birinin, örgütün “kayıtsız şartsız silah bırakması” ve süreç içerisinde kendisini lağvetmesi olduğuna inanıyorum. Öcalan 10 yıl önce yakalandığında ilk olarak örgüt militanlarını ülke dışında çıkartmış, ardından uzun süreli ve “sahici” bir ateşkesi yürürlüğe sokmuş ve nihayet PKK’yı lağvetmişti. Fakat bu adımlarının devletten karşılık bulmaması üzerine örgütü yeniden (cezaevinden tek tek isim belirleyerek) kurdurdu ve silahlı eylemleri yeniden başlattı. Bugün Öcalan’ın “silah bırakma” yerine “şartlı ateşkes” önermesi kuvvetle muhtemel. Yani PKK’nın varlığını ve silahlı eylem yapma gücünü bir şantaj aracı olarak kullanmayı sürdüreceğe benziyor. Eğer böyle yaparsa, geliştireceği önerilerin pek bir anlamı kalmaz ve onun çizeceği haritayla yola çıkılamaz.

2) Öcalan egosu çok güçlü biri. Yapacağı açıklamanın şimdiden yaratmış olduğu ilgi ve merakı abartıp kendisine her zamankinden fazla bir güç ve iktidar atfedebilir. Kendisini alabildiğine öne çıkarttığı hallerde yaptığı konuşmaları, kaleme aldığı metinleri okumaya çalışmış biri olarak, Öcalan’ın yine böyle bir psikolojiye kapılması durumunda elverişli ve kullanışlı bir “yol haritası” üretebilmesinin zor olduğunu düşünüyorum.

3) Öcalan kendisini “radikal demokrat” olarak tanımlamış. “Radikal” midir tartışılır ama “demokrat” olduğunu asla düşünmüyorum. Onun siyasi hayatında çoğulculuğa asla izin vermediğini çok iyi biliyoruz. PKK, diğer Kürtçü grup ve şahsiyetlere, Kürtler arasında belli bir etkisi olan sol gruplara, yine Güneydoğu’da varlık göstermeye çalışan farklı siyasi yapılara saldırarak, etrafına dehşet saçarak büyüdü ve gelişti. Çevresinde saldıracak kimse kalmadığındaysa terörünü PKK’nın içine yöneltti; sayısız militan ve üst düzey yönetici şu ya da bu gerekçeyle infaz edildi. On yılda İmralı’da ne kadar (iyi) kitap okumuş olursa olsun Öcalan’ın “demokrat” bir çizgiye gelmesi pek zor. Nitekim yayınlanan avukat görüşme notlarını okuduğunuzda onun “otoriter”, hatta sık sık “totaliter” yaklaşımlarını koruduğu görülüyor. Bir örnek vermek gerekirse: Özel olarak PKK’nın, genel olarak Kürt hareketinin bütün başarıları kendisi “sayesinde” olurken, tüm başarısızlıklar başkalarının “yüzünden” gerçekleşmektedir. Dolayısıyla Öcalan gibi bir siyasi profilden Türkiye’nin demokratikleşmesinin gerçek anlamda önünü açacak bir “yol haritası” beklemek iyimserlikten de öte bir şey, en hafif deyimiyle “saflık” olacaktır.

Rezervlerimi daha fazla sıralamak istemiyorum, zira eninde sonunda yasal ve yasadışı boyutlarıyla Türkiye’deki Kürt hareketinin bir numarasının Öcalan olduğu ortada. Bunun hem Türkiye, hem Kürt hareketi için iyi bir şey olduğuna inanmıyorum, ama bu bir realite.

Son olarak: Öcalan’ın Ağustos ortasında yapacağı açıklamadan çok, ondan önce devletin vereceği “start” ı daha fazla merak ediyorum. Şu ana kadar böyle bir açılımın yapılacağından öteye içerik hakkında çok fazla ayrıntı öğrenebilmiş değiliz. Açıkçası, “kıpkırmızı çizgiler” ile kuşatılmış devletin çok da fazla bir şey yapmayacağı, yapamayacağı iddiası yabana atılamaz.

Bununla birlikte Cumhurbaşkanı Gül’ün “iyi şeyler olacak” vaadi Öcalan’ın “yol haritası” ndan daha cazip olmayı sürdürüyor.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Hoşçakalın
  2. Yine PKK-Hizbullah çatışması ve yine “yesinler birbirlerini” aymazlığı
  3. (IŞ)İD’in Türkiye’ye ettiği ve edebileceği kötülükler
  4. Kobani ile PKK’yı, PKK ile de (IŞ)İD’i eşitlerseniz
  5. Kürtler Kobani'de kaybederse Türkler kazanmış mı sayılacak?
  6. Hükümet, tezkere, Kobani, Öcalan: Bir dizi tuhaflık
  7. Bir dönüm noktası olarak Kobani: (IŞ)İD ve PKK üzerine notlar
  8. Kobani için diplomasi ihtiyacı
  9. Washington Kürt Konferansı: Tek gündem Kobani direnişiydi
  10. Savaşın Türkiye’ye sıçrama ihtimalleri

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.