Murat Karayılan, Cemil Bayık ve diğerlerine: Lütfen açlık grevlerini sonlandırın!
.
Murat Karayılan, Cemil Bayık, Duran Kalkan ve diğer PKK yöneticilerine,
Boyumdan büyük bir işe karıştığımı düşünebilirsiniz. Olsun. Ben yine de sizden cezaevlerindeki açlık grevlerini sonlandırmanızı rica ediyorum. Çünkü:
1) Açlık grevlerinin sizin inisiyatifinizle başladığını biliyoruz, onu bitirebilecek olanlar da sizlersiniz;
2) Benim gibi çok kişi açlık grevlerinin üç temel talebinin haklı olduğuna inanıyor. Yine benim gibi çok kişi, bir yöntem olarak açlık grevine pek sıcak bakmamakla birlikte maksadın hasıl olduğunu, yani bu taleplerin kamuoyunun gündemine ciddi bir şekilde taşınmış olduğunu da düşünüyor.
3) Cezaevlerinden gelebilecek kötü haberler kamuoyunda oluşmuş bulunan bu duyarlılık üzerinde olumlu değil tam tersine olumsuz etkide bulunacaktır;
4) Taleplerden ana dilde savunma hakkı konusunda somut adımlar atılacağı hükümet tarafından ilan edildi. Ana dilde eğitim konusunun da uzun soluklu bir süreç olduğunu ve toplumun bunu zaten tartışmaya başladığını biliyoruz. Açlık grevi eylemcileri hayatlarını ortaya koyarak bu tartışmaya yeterince katkıda bulundular. Bunun daha ötesini onlardan beklemek gerçekçi olmayacaktır.
5) Öcalan’ın tecridi konusunda da benzer bir durum söz konusu. Bu konuda devlet içinde farklı eğilimler olduğunu siz bizlerden daha iyi biliyor olmalısınız. Devlet hem Öcalan’la, hem sizinle daha önce defalarca görüştü, yeniden görüşülebileceği en yetkili ağızlar tarafından ifade de edildi. Açlık greviyle birlikte tecrit konusunun ülkenin en önemli gündem maddelerinden biri haline geldiği de kesin. Bazı mahkumlarının hayatlarının, kalkması kaçınılmaz olan bu tecridi daha erken sonlandıracağını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz; tam tersi sonuçlara da pekala yol açabilir.
6) PKK insan hayatları üzerinden yol alan bir örgüt olabilir. Açlık grevi eylemcilerinin ezici bir çoğunluğu davaları uğruna ölmeye hazır da olabilirler. Ancak bütün etnik unsurlarıyla Türkiye toplumu Kürt sorununun çözümünün insanların hayatına endekslenmiş olmasından bıkalı çok oluyor. Kısacası cezaevlerinden gelecek her kötü haber çözümü kolaylaştırmayacak tam tersine zorlaştıracaktır.
7) “Çağrını bize değil devleti yöneltenlere yapın” diyebilirsiniz. Çok sayıda aydın, sivil toplum kuruluşu bunu başından beri yapmaya çalışıyor. Ancak açlık grevi konusunda sağduyu göstermesi gereken tek taraf devlet değil, sizlerin de sorumluluğu çok yüksek. Bu nedenle atacağınız her makul adım bu ülkeye barışın hakim olmasını dileyen, Kürt sorununun barışçıl yollarla kalıcı bir şekilde çözülmesi için uğraşan, kim olursa olsun bu ülke insanlarının hayatını her şeyden daha değerli görenlerin elini güçlendirecektir.
Aksi takdirde açlık grevini sürdürenler başta olmak üzere ayrım gözetmeksizin hepimizin kaybedeceği bir sürecin içine yuvarlanmış olacağız.
Sonuç olarak bu fırsatı tepmeyin, açlık grevlerini bir an önce sonlandırın ve Türkiye’nin önünü artık kimsenin kapatamayacağı bir şekilde açın, lütfen.