Şampiy10
Magazin
Gündem

Hizbullah görücüye çıkıyor

.

ABONE OL
Vatan Haber

AKP İstanbul 4. Olağan Kongresi’ni izlemek için bugün TT Arena’da olacağım. Üç yıl önceki 3. Kongre’de Metin Külünk, parti genel merkezinin aksi yöndeki telkinlerine rağmen görevdeki İl Başkanı Aziz Babuşçu’nun karşısına rakip olarak çıkmış ama kazanamamıştı. Külünk artık milletvekili ve rakibi olmayan Babuşçu bu kez tek aday olarak kongreye gidiyor.

Seçim rekabeti olmamasına rağmen kongrenin heyecanlı geçmesi muhtemel çünkü Babuşçu TT Arena’ya 100 bin partiliyi beklediklerini söylüyor. Bu rakam hiç de abartılı olmayabilir zira son seçimlerde ülke genelinde yüzde 50’ye ulaşmış olan iktidar partisinin kalbi başından beri İstanbul’da atıyor ve atmaya devam edeceğini de rahatlıkla söyleyebiliriz.

Bu kongrenin bir “rövanş” boyutu olduğunu da hatırlatmak şart. Bilindiği gibi Başbakan Erdoğan açılış günü bazı Galatasaraylılar tarafından yuhalanınca TT Arena’yı terk etmişti. Bugün kongrede yapacağı konuşmada o güne değinir mi bilinmez ancak futbol, şike ve statlardaki olaylar konusunda bir şeyler söylemesi hiç şaşırtıcı olmayacak.

Bugün TT Arena’da AKP kongresi izlerken aklım aynı saatlerde Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda düzenlenen “Ahde Vefa Mitingi”nde olacak. “Ahde vefa”dan kasıt 2004 yılında kurulup ülke çapında 20 şubesi bulunan ve geçtiğimiz günlerde kapatma kararı Yargıtay tarafından onaylanan Mustazaflar Derneği’ne destek vermek. Ancak bunun sadece bir protesto mitingi olacağını düşünenler yanılır. Çünkü başlığa çıkarttığımız gibi esasında Hizbullah’ın görücüye çıkması söz konusu.

Açalım: Kurucu lideri Hüseyin Velioğlu’nun çatışmada ölmesinin ardından bir süre kabuğuna çekilen Hizbullah 2000’li yılların ortalarından itibaren hiç yapmadığı bir şey yaptı, yasal alanda faaliyete girişti ve zamanla bu stratejiyi temel aldı. Mustazaf-Der’in bu stratejinin lokomotifi olduğunu ve bu yüzden kapatıldığını çekinmeden söyleyebiliriz.

Musatazaf-Der’in kapatılması kuşkusuz Hizbullah’ı olumsuz anlamda etkilemiştir ancak onun kadar popüler ve etkili olmasa da bir dizi yasal kuruluş benzer çizgide faaliyet gösteriyor; örgüt, bazı gazete, dergi, radyo istasyonu, internet sitesi, haber ajansı ve televizyon kanalları aracılığıyla görüşlerini kamuoyuna iletiyor. Nitekim Diyarbakır’da görüştüğüm kapatılan Musatazaf-Der’in genel başkanı avukat Hüseyin Yılmaz bunun yerine yeni bir derneğin kurulmayacağını vurguladı. “O zaman mitingde toplananlara bundan sonrası için ne söyleyeceksiniz?” diye sorduğumda kendisinden “Yeni yol haritasını açıklayacağız” cevabını aldım.

Hizbullah’ın yol ayrımı

Geçtiğimiz günlerde medyada, İslamcı bir Kürt partisi girişimi olduğu hakkında haberler çıkmış ve gözler doğal olarak Hizbullah’a çevrilmişti. “Yeni yol haritası derken bu partiyi mi kastediyorsunuz?” diye sorduğumda “Bizi çağırmadılar, haber bile vermediler. Görülüyor ki bu, sanıldığı gibi BDP’ye değil tam tersine bizlere alternatif olma iddiasında bir girişim, ama daha başlamadan bitmiş durumda.”

Söz konusu parti girişimiyle ilgilerinin olmaması Hizbullah’ın yasal alanda siyaset yapmaya niyetli olmadığı anlamına gelmiyor. Anladığım kadarıyla Hizbullah yeni dönemde daha aktif bir şekilde yasal siyasete dahil olacak ancak bunu, en azından şimdilik, bir siyasi parti üzerinden yapacağa benzemiyor. Dolayısıyla bugünkü Diyarbakır mitinginde yasal bir “siyasi hareket”in ilan edilmesini ve böylece bir partileşme sürecinin startının verilmesini bekleyebiliriz.

Tabii Hizbullah kendi kaderini tek başına belirleme imkanına sahip değil. Öncelikle devletin bu dönüşüme ne diyeceği, nereye kadar izin verip nerede ne tür engeller çıkaracağı önemli. İkinci olarak, PKK’nın başını çektiği Kürt siyasi hareketinin Hizbullah’ın yeni stratejisini nasıl değerlendireceği henüz belli değil. Son olarak halkın ne diyeceğine bakmak gerecek.

Bu açıdan bugünkü miting açıklayıcı olacak. Hizbullah aynı alanda daha önce birkaç kez çok büyük kalabalıkları toplamıştı. Ancak bunların hepsi “Kutlu Doğum Haftası” gibi vesilelerle Hz. Muhammed’e saygı gösterileriydi ve örgütle alakası olmayan dindarları da bir araya getirmişti. Dolayısıyla bugünkü mitingin önemi, Hizbullah’ın sahici toplumsal tabanını ve gücünü gösterecek olması nedeniyle daha da artıyor.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Hoşçakalın
  2. Yine PKK-Hizbullah çatışması ve yine “yesinler birbirlerini” aymazlığı
  3. (IŞ)İD’in Türkiye’ye ettiği ve edebileceği kötülükler
  4. Kobani ile PKK’yı, PKK ile de (IŞ)İD’i eşitlerseniz
  5. Kürtler Kobani'de kaybederse Türkler kazanmış mı sayılacak?
  6. Hükümet, tezkere, Kobani, Öcalan: Bir dizi tuhaflık
  7. Bir dönüm noktası olarak Kobani: (IŞ)İD ve PKK üzerine notlar
  8. Kobani için diplomasi ihtiyacı
  9. Washington Kürt Konferansı: Tek gündem Kobani direnişiydi
  10. Savaşın Türkiye’ye sıçrama ihtimalleri

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.